Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hepimizin bildiği gibi Fenerbahçe’nin son genel kurulunda Ali Koç sarı-lacivertli kulübün 37. başkanı oldu. Bu zorlu ve bir o kadar gurur veren yolculukta kendisine başarılar diliyoruz.
Sevgili Aziz Yıldırım ile birkaç defa tekerlekli sandalye basketbolundan başlamak üzere Fenerbahçe’nin de engelliler sporuna girmesini konuşmuştuk. O sert görünümünün altında çok hassas ve duygusal olan sevgili Aziz Yıldırım’ı tekerlekli sandalye basketbolunun bir rehabilitasyon veya sosyal sorumluluk olmadığına, bunun gerçek bir spor branşı olduğuna inandırmak çok zordu.
2003’te Serdar Bilgili ile Beşiktaş’ta, 2005’te Rahmetli Özhan Canaydın ile Galatasaray’da bu branşlar kuruldu. Ve bu takımlar defalarca Türkiye, Avrupa ve Dünya Şampiyonu oldular.
Bu branşın Fenerbahçe’ye de çok yakışacağını söyledik. Bir akşam yemeğinde Nihat Özdemir ve Necil Ülgen ile birlikte bu konuları konuştuk. Ben Aziz Başkanın ikna olacağına ümitlenmiştim; hatta şunu söyledim: “Ben Galatasaraylıyım. Yeter ki siz karar verin, eğer isterseniz Galatasaraylı olmama rağmen gelir bir sene süreyle şube kaptanlığını da yaparım” dedim. Ancak bu konuşmamız 2011 Haziran ayında idi. Daha sonra 3 Temmuz olayları çıkınca konu olduğu yerde kaldı. Şimdi Ali Koç başkandan beklentimiz, Fenerbahçe’de çeşitli engelli spor branşlarının kurulmasına start verilmesini sağlaması. Bunun ilk adımının da Beşiktaş ve Galatasaray’da olduğu gibi tekerlekli sandalye basketbolu olması gerektiğine inanıyoruz.
Geçen yaz Çeşme’de sevgili Ozan Balaban ile tekerlekli sandalye basketbol şubesi kurmakla ilgili planlamalarının ve niyetlerinin ciddiyeti ile ilgili maliyetlerine varacak kadar detaylı bir sohbet gerçekleştirmiştik. Ben de kendisine ‘hadi, benim sözüm sözdür, her türlü desteği vermeye hazırım’ demiştim ama sevgili Ozan da Aziz Başkan ile birlikte seçilemedi. Beklentimiz Ali Koç ve yönetiminden.
Bu arada Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe için yaptıkları saymakla bitmez. Aynı zamanda Türk futboluna katkılarını unutmamak lazım. Bazen o sert dili ile bir kısım insanları kırsa bile, hatta belki yanlış bir şeyler söylemiş olsa bile, Aziz Yıldırım’ı yalnız Fenerbahçeliler değil, Türk Spor camiası her zaman hatırlayacaktır. Yaptıkları için kedisine biz de şükranlarımızı sunuyoruz.