Galatasaray tekerlekli sandalye basketbol branşı 2005 yılında açıldı. Sonradan ortaya çıkan bazı Galatasaraylı yöneticiler, geçmişte, bu branşı kendilerinin kurduklarını söylediler. Ama nasıl kurulduğunu söylemediler. Bu bir başka yazımızın konusu. O zamanki Galatasaray yönetimi, yürüyen basketbol ile ilgili bir sıkıntı yaşadığından, bu branşın açılmasına karar verildi.
İlk spor sandalyelerinin 8 tanesini bu satırların yazarı, 2 tanesini sevgili Sinan Kalpakçıoğlu, 2 tanesini de rahmetli Başkan Özhan Canaydın almıştı.
Daha sonra Milli Takımların antrenörü Sedat İncesu ikna edilerek kulübe getirildi. Anlaşmalar yapıldı, ekip kuruldu.
Bu takım 2006- 2007 sezonundan başlayarak, 2014-2015 sezonuna kadar 9 kez Süper Lig Şampiyonu oldu. Yani, bugünkü yönetimin iş başına geldiği zamana kadar.
Avrupa Şampiyonlar Ligini ise 5 kez kazandı. Kıtalar arası Dünya Şampiyonluğu’nda 4 kupayı kulübe getirdi. Bu yıl Avrupa Euroleague 2’yi tüm zorluklara rağmen kazandı.
Bunları bilmeyenler “Ya bu da engellinin sporu, sosyal proje” diye ahkam kesenler anlamazlar ve bilmezler.
Kısa bir örnek: Zannedersem 2013 senesi idi. Bir Mayıs günü Frankfurt’tan Münih’e uçarken, Hürriyet Gazetesi’ni okuyorum, yanımda sonradan bankacı olduğunu öğrendiğim genç bir Alman “Türk müsünüz?” diye sorduktan sonra, hangi takımı tuttuğumu sordu. Ben de Galatasaraylı olduğumu söyledim. “Tebrik ederim. Şampiyonluğunuzu kutlarım” dedi. Mayısın ortaları ligler bitmemiş “Ne diyor bu adam” diye düşündüm bir an. “Anlamadım” dedim. O da “Geçen hafta Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımınız Avrupa Şampiyonlar Ligi Şampiyonu oldu” dedi.
İşte bizim ülkemizdeki spor cahilleri ile diğer ülkelerdeki normal vatandaş arasındaki fark da bu.
Haftaya devam edeceğiz.