* Ben profesyonel bir gazeteciyim. Yavuz Kocaömer gibi iltimasla oralara gelmiş bir insan değilim.
* Vakıf başkanlığından başka ne gibi bir resmi görevi var? Onu da bilmiyorum. Eğer bir yerlere gelmek istiyorsa önce gelsin başkan adayı olsun, başkan olsun, ondan sonra bazı şeyleri istesin.
* Şimdi Yavuz Kocaömer’in küçüklüğünden beri hakikaten bir engelli kardeşi var. Onunla beraber büyümüş. Bu nedenle de çok çabuk sinirleniyor. Engelli insanlarla büyüyen insanların böyle fevri davranışları olur. ( İmza psikolog Bayatlı )
* Olayları kendi açısına göre çeviriyor, yanlışlıklar yapıyor.
Bu sözler, bundan bir süre önce bir televizyon kanalının kamerasına Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı tarafından söylenmiştir. Bu TV kanalı sağ duyu göstererek bu çirkin sözleri yayınlamamıştır. Ailemi, 41 sene evvel vefat eden rahmetli ağabeyimi, kişisel hırslarına alet edip kameralar önünde dile getirerek şahsımı yaralamaya çalışan Togay Bayatlı’nın bu davranışını üzüntü ile karşılıyor, değerlendirmesini spor kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.
Allah kimseye vermesin ama, keşke Togay Bayatlı’nın da bir engelli ağabeyi olsaydı da bazı konularda biraz daha hassas ve insancıl davranmayı öğrenebilseydi. Bu satırların yazarının tek bir kavgası vardır. Bu ülkede engelli sporunun gelişmesine katkıda bulunmak. Bunu sağlamaya çalışırken de hiç kimseyi “Destek vermiyor” diye eleştirme hakkına sahip olmadığını bilir. Ama ortada uluslararası gerçekler varken, artık bir kent “Ben olimpiyat düzenlerim, Paralimpik Oyunları düzenlemiyorum” dediği zaman adaylık başvurusu dahi kabul edilmezse ve bu gerçekler saptırılırsa o zaman buna karşı çıkarız.
Denetim gerekli
Dünyanın bir çok ülkesinde Ulusal Olimpiyat ve Paralimpik Komiteleri el ele, aynı çatı altında, birlikte çalışırken, Türkiye‘de işlerin bu noktaya gelmesinin nedenlerini iyi analiz etmek lazım. Yıllardır “İstanbul’a Olimpiyatları alacağız” diye yapılan masraflar, devletin harcanan paralarının hesabı yine devlet kurumları tarafından denetlenmelidir. Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü müfettişleri Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ni acaba kaç defa denetlediler? Son günlerde Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin içinde yaşananlar sadece bir kişisel çatışma mıdır ? Değilse artık Türkiye’nin 21. yüzyılda Uluslararası alanda yapılan değişikliklere uyum sağlamak için ne yapması gerekmektedir?
Togay Bayatlı’nın tek doğru söylediği 22 yıl engelli bir kardeşle yaşamamdır. Onun bana öğrettiklerini, ondan aldığım insanlık derslerinden dolayı geldiğim bugünkü konumumdan hiç de şikayetçi değilim. Darısı Togay Bayatlı’nın başına!