18 Haziran tarihinde bu sütunlarda Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nun,27 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında Paris’te yapılan Atletizm Grand Prix Uluslararası Turnuvası’nda yaşananları yazmıştık. Yani bir kısım sporcular kayıtları yapılmadan bu şampiyonaya gönderilmiş. Bir kısmının ise sınıflandırılmasında yapılan hatalar dolayısıyla kendilerine uygun olmayan branşlarda yarışmaları sonucu ortaya çıkanlar.
Bu arada, bir başka sporcumuz da 3 adım atlama branşında Dünya barajına yakın olduğu için götürülmüş, ancak bu branş da yarışma olmadığı için, uzun atlama branşında yarıştırılmış ve dolayısıyla Dünya barajını geçememiştir.
Bu arada “Bu katılımları Türkiye Milli Paralimpik Komitesi bildiriyor. Bizimle ilgisi yok” diyerek, gerçekleri konuşmayan Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkan Yardımcılarından biri, bu yazımızdan sonra Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmiş ve Londra’daki Dünya Şampiyonası’na katılmayacağını söylemişti. Ancak ne olduysa, herhalde Spor Genel Müdürlüğü üst kademesindeki bazı kankalarının ısrarı ile de olabilir, istifasını 2 gün sonra geri almış ve hiç sıkılmadan Londra’daki Dünya Şampiyonası’na yine katılmıştır. Bu konuda bir soruşturma açıldığı Spor Genel Müdürü tarafından bizzat tarafımıza bildirilmiştir. Umarız yakın zamanda sonuçlanır.
Spor Bakanlığımızın yetkilileri bu tip konularda daha hassas olmak zorundadırlar. Yakınlarınızı belli görevlere getirebilirsiniz, bu her devirde böyle olmuştur, ancak liyakatin ön planda tutulması da gerekir.
Artık yalnız Bedensel Engelliler Spor Federasyonu değil, diğer bir takım spor federasyonları da “Devlet Malı Deniz” düşüncelerinden vazgeçmelidirler.