Daha önce birkaç kez yazdık. Son 5 senedir Birleşmiş Milletler’in engelli insanlar konusundaki yeni projesi Inclusion. Yani “Dahil etme”. Ve bunun da en önemli yollarından biri spor.
Geçtiğimiz günlerde Almanya’da, spor yolu ile engelli insanları topluma dahil etme, onlarla birlikte yaşama konusunda 40 ayrı proje hazırlanarak yürürlüğe kondu.
Ülkemizde ise ne Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, ne de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, bu konuda bize intikal etmiş bir çalışmaları yok. Zaman geçiyor. Yapılması gereken, bu konuda ilgili genç elemanların ilgilerini artırmak için, yurtdışına, özellikle Almanya’ya gönderilmesi ve ondan sonra bir program dahilinde bu konuya başlanması.
Öte yandan, Uluslararası Paralimpik Komitesi 1 Ocak 2018’den itibaren, bugüne kadar tescil edilmiş tüm klasifikasyonları, yani sporcuların sınıflandırılmasını sıfır (0) kabul ederek, yeniden, yeni kurallara göre sınıflandırmanın ülkeler tarafından yapılmasını ve daha sonra bunların kontrolünü öngörüyor. Şu ana kadar ilgili federasyonlardan ve konunun esas sahibi olan Spor Genel Müdürlüğü’nden bir çaba görmedik. Zaman hızla ilerliyor. Eğer biran önce ilgili komisyonlar kurulup, gerekli adımlar atılmazsa, sporcularımız önümüzdeki yıl yapılacak olan uluslararası şampiyonalara katılamayabilirler.
Bir görüşme sırasında Spor Genel Müdürlüğü’nden bir üst düzey yetkili, “Bu Paralimpik Komitesi’nin görevidir. Paralimpik Komitesi bağımsız bir kurumdur” demiş. O zaman biz de soralım: “Madem Türkiye Milli Paralimpik Komitesi bağımsız bir kurum da, senelerdir Paralimpik Oyunları’na gidecek olan kafile başkanlarını niçin Gençlik ve Spor Bakanlığı seçiyor?” Bu sadece örneklerden biri. Tekrar etmekte fayda var. En kısa zamanda Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın önderliğinde, ilgili kurumların bir araya gelip bu konuları tartışması ve bir çözüme ulaştırması gerekir.