Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

1990 - 2000 yılları arasında Türkiye Engelliler Spor Federasyonu; işitme, görme, bedensel ve zihinsel engelli sporcuların faaliyetlerini kapsadığından, yönetimsel ve iletişim zorlukları yaşanıyor. Yaptıkları sporlar farklı olduğundan federasyon verimli çalışamıyor.
O zamanlar devamlı olarak bu sütunlarda yazdığımız yazılar sonucunda, 8 Mayıs 2000 tarihinde, zamanın Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu’ dan bir mektup alıyoruz. Kısaca “Türkiye Engelliler Spor Federasyonu’nun neden 4 ayrı federasyon şeklinde yapılandırılması gerektiğini, ayrılma gerekçelerini, engellilerin dünyadaki sportif yapılanmaları ve bu yapılanma ile ilgili normların genel müdürlüğümüze gönderilmesi halinde, konunun yeniden inceleneceğinin bilinmesini rica eder, yapacağınız çalışmalardan dolayı teşekkürlerimi sunarım” diyor.
Gerekli araştırmalar ve bilgiler Spor Genel Müdürlüğü’ne bildiriliyor, bir araya gelinip gerekçeler anlatılıyor ve sonunda dünyada neredeyse tüm ülkelerde olduğu gibi, engelliler sporu 4 ana gruba ayrılarak, federasyonlar kuruluyor. Böylece engelliler sporlarının gelişmesinin önü açılıyor.
Bugün daha da ileri gitmek gerekli. Engelliler sporunda daha da gelişmiş ülkelerde, örneğin, Tekerlekli Sandalye Tenis Federasyonu, Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu gibi federasyonlar mevcut. Ancak bunu yapabilmek için, Spor Genel Müdürlüğü’nde, başta genel müdür olmak üzere, engelliler sporuna gerçekten destek vermek isteyen insanların olması gerekiyor. Ve de tüm bunların bir sistem dahilinde düşünülüp organize edilmesi şart. Bunun içinde, defalarca yazdığımız gibi, bir “Engelli Sporları Kurultay”ı yapılmalı, BESYO’lardan destek istenmeli ve spor branşları ve aktif sporcu sayıları göz önüne alınarak gerekli düzenlemeler yapılmalı.