Geçtiğimiz hafta Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kamuran Özden, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri İbrahim Gümüşdal ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, 4 günlüğüne Brezilya’daki hazırlıkları görmek üzere RİO’ya uçtular.
Aldığımız haberler pek iç açıcı değil. Paralimpik Oyunları’na 6 aydan az bir süre kalmasına rağmen, engelli sporcuların bir takım zorluklarla karşılaşacağı kesin. Bunlardan bir tanesi, atletizm yarışmalarının yapılacağı Olimpiyat Stadı. 2007 yılında Pan Amerikan Oyunları için inşa edilmiş bir stat, koşu pistleri henüz daha inşaat halinde ve olimpiyat köyüne olan uzaklığı yaklaşık 30 km. Nerdeyse mahalle arasında bir konumu var ve yine orada edinilen bilgilere göre bu mahallenin pek de tekin bir yer olmadığı söyleniyor. Bir de o günlerdeki trafiği düşünürsek, engelli sporcuların çekeceği sıkıntılar şimdiden belli.
Atıcılık poligonları askeri tesis içinde. Otele dönüş yaklaşık 90 dakika sürmüş. İnşaa halindeki otoyol biterse bu süre azalacakmış.
Özellikle tekerlekli sandalyelilerin kalacağı odalarda, yatakların yere olan yüksekliğinin 45 cm geçmemesi lazım. Alınan bilgiye göre 50 cm civarında imiş. İnşallah bu bilgi doğru çıkar da, tüm dünyadan gelecek olan tekerlekli sandalyeli sporcular zorluk çekmezler.
Binaların 10. katından yukarısı engellilere uygun olmadığı için sporculara verilemiyor.
Bir diğer konu da Türk Hava Yolları ile gidiş... Önce Sao Paulo, oradan RİO aktarması sırasında kafilenin çok zorlanacağı. Sadece ülkemizin kafilesinde en az 25 tekerlekli sandalyeli kullanıcısının bulunacağı ve eğer bu sporcuların uçak körüğe yanaşmazsa, her birinin aşağıya alınmaları en az 15’er dakika süreceğini ve sporcuların saatlerce beklemek zorunda kalacağını söylemek de bir kehanet değil.
Burada yapılması gereken, bir an evvel Türk Hava Yolları ile görüşülerek İstanbulRİO için o günkü uçuş programında bir değişikliğe gidebilmek.
Bunun için de Müsteşar Yardımcımız Kamuran Özden’in, “Girişimlerde bulacağız” diye söylemesi içimizi bir nebze rahat ettirdi.