Beytullah, 1995 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya geliyor. Doğuştan 2 kolu yok. Bir ayağı diğerinden 12 santim kısa. Kardeşleri, kendi ifadesine göre onun eli kolu oluyor. 7 yaşında iken, okulda kendisine yaptırılan özel bir sırada, ayakları ile yazı yazarak okumaya başlıyor. Daha sonra bir televizyon programında dikkatleri çekiyor ve kendisine yüzme sporu ile ilgilenmesi tavsiye ediliyor.
2007 senesinde yapılan I. Karadeniz Oyunları’nda ilk defa büyük bir yarışa katılıp, 50 metre serbestte herkesin ayakta alkışlaması kendisini çok mutlu ediyor. Daha sonra antrenörü ve kendisini bir anlamda keşfeden Osman Çullu’nun antrenörlüğünde geliştirmeye başlıyor.
2010 yılında Almanya’da Dünya Şampiyonası elemelerine katılıyor, 50 metre kelebek ve 50 metre sırtüstünde gümüş madalya alıyor. Yine aynı yılın Ağustos ayında, Hollanda’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda Dünya 6’ncısı oluyor. Nihayet 2011 yılında Berlin’de yapılan Avrupa Şampiyonası’nda 50 metre kelebekte altın madalya kazanıyor. 200 metre karışıkta ise, gümüş madalyanın sahibi yine Beytullah oluyor.
Engelliler sporunda, Beytullah gibi daha nice yıldız sporcularımız var. Sorun ise, her zaman olduğu gibi, bu sporcuların gerçek sporcu olduğuna inanmayanlarda. Bulundukları illerde onların spor yapması, İl Spor Müdürlerinin veya valilerin neredeyse insafına kalmış. Bunun değişmesi için de pek fazla bir çaba gösterilmiyor. Her şeyin başının eğitim olduğu unutuluyor. Bu eğitimin de Spor Genel Müdürlüğü personelinden başlayıp, kaymakamlar, valilere kadar uzanması gerektiğini devlet yetkililerimiz henüz anlamış değiller.
Umudumuz, haftaya yapılacak oylamada, 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın İstanbul’a verilmesi. O zaman engelliler sporlarında da çok şeyin olumlu yönde gelişeceğine yürekten inanıyoruz.