20.08.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
HangiKredi Ümraniyespor, Spor Toto Süper Lig'in 3'üncü haftasında Galatasaray'la karşı karşıya geldi. Kritik müsabaka sarı-kırmızılıların 1-0'lık üstünlüğüyle tamamlandı. Zorlu karşılaşmanın ardından spor yazarları değerlendirmelerde bulundu. Galatasaray'ın yıldızına sert eleştiriler yapıldı.
İşte HangiKredi Ümraniyespor - Galatasaray maçının ardından yapılan değerlendirmeler...
SON ÜTÜCÜ GOMİS / ATTİLA GÖKÇE
Galatasaray’da birbirini tanımayan, izlemeyen, aralarında henüz iletişim kuramayan, o nedenle uyumlu ve ortak güce erişemeyen (sinerji yaratamayan) oyuncular var. Ancak Mertens’in katılımıyla sinerjiyi yakaladılar. Takımdaki “son ütücü” Gomis de golünü attı.
Nelsson ve Abdülkerim ilk yarıda birer önemli pas yanlışları yaptılar. Topu kaybettiler. Boey ve Van Aanholt, hücuma katılan bek karakterleriyle topu kaybettiklerinde geriye dönemiyorlar.
Okan Buruk hocanın bir başka büyük derdi de, orta alandaki “Türk Triosu”… Yunus, Emre ve Kerem geçen yıl farklı takımların en iyileri arasındaydı. Bu yıl Galatasaray’daki buluşmalarında geçen yılın ışığını kaybetmiş gibiler. Evet, çizgiden içeri kat ederek pas üretip bireysellikten uzak durmaya çalışıyorlar ama Seferoviç’le uyumlu oldukları söylenebilir mi? Hayır.
3+8 kuralı açısından da Galatasaray’ın en ideal yerli seçimi Yunus, Emre ve Kerem’le oluşabilir. Bir de Emre Kılınç var. Adı geçen dört oyuncu bireysel sorumluluklarının yanı sıra kendilerinin “tercih” edilmesini de haklı çıkaracak bir form çizgisini yakalamak zorundalar.
Galatasaray savunmasının önündeki Torreira çok büyük oynadı. Ama ona ayak uyduramadı arkadaşları. Oliveira ile arada uzun toplarla çabucak üçüncü bölgedeki arkadaşlarını yokladılar ama, öndekilerden ekmek çıkaramadılar.
Oyunun en garip olayı ise daha 6. dakikada Seferoviç’in yüzde yüzlük gol pozisyonunda, kaleci Serkan’ın çıktığını görünce pas niyetine topu dışarı atmasıydı. Bazı hallerde en büyük golcülerin de durgun ve tutuk oyunlarına golsüz dönemlerine tanık olabiliriz. Dün gözlediğimiz kadarıyla Seferoviç iyi bir oyuncu, başarılı bir golcü... Ne var ki takımıyla uyum sağlaması, arkadaşlarıyla brlikte uyumlu bir bütün oluşturması zaman alacak. Buna da sabretmek gerekiyor.
Galatasaray terzinin elinden provasız çıkmış yeni elbise gibi… Kumaş güzel, terzi iyi ama son ütü yapılmamış, düğmeler eksik. Anlaşılan bu takımla hem zaman hem de puan kaybedecek Okan Hoca.
Ümraniyespor, Recep Uçar Hoca ile “atletik bir takım” görüntüsü veriyor. Çok koşuyorlar, temiz oynuyorlar. İtiş-kakış, gerginlikten uzak bir oyun anlayışları var. Şu kadarını söylemeliyiz ki, bu takım Süper Lig’de kalıcı olabilir. Yediği gole kadar Serkan Kırıntılı da takım arkadaşlarına güven veren bir kaleci portresi çizdi.
İkinci yarı başlarken, Emre Akbaba, yerini Mertens’e bıraktı. Beklenen bir değişiklik. Hiç değilse daha etkili, daha yaratıcı biri vardı oyunda. Galatasaray daha baskılı oynamaya başladı. Arayışlar sürerken, Okan Hoca, Batefimbi Gomis’i sürdü oyuna... 8 dakika geçti… Soldan Van Aanholt’un attığı akıllı pasla Gomis, kaleye sırtı dönük aldığı topu iki rakibinin arasından öyle usta işi bir vuruşla ağlara yapıştırdı ki… E, bravo yani! O golü yemese Serkan Kırıntılı belki de günün kahramanı olacaktı.
Bir kez daha anlaşıldı ki, Okan Hoca, son ütücülüğü Gomis’e vermiş. İsabetli seçim... İsabetli şut… Hak edilen alkışlarla..
GOMİS HAYAT KURTARIYOR / OSMAN ŞENHER
Galatasaray’da transferleri kim yaptı bilmiyorum. Süper Lig’in 3. haftası oynanıyor. Cim Bom’un futbolunda bir tık ilerleme yok. En önemlisi de büyük ümitlerle alınan, hazırlık maçlarında iyi bir performans ortaya koyan Seferovic, resmen şalteri indirmiş. Gol atmayacağım diye diretiyor.
4. dakikada Ümraniyesporlu savunmacı arkadaşına pas verirken topu Seferovic’e verdi. İsviçreli futbolcu kaleci Serkan ile karşı karşıya kaldı. Kaleye vurmak yerine çaprazdaki Emre Akbaba’ya topu vermeyi düşündü. O top da auta gitti. Benim anlayamadığım bir golcü kaleci ile karşı karşıya kaldığı o pozisyonda neden o topa vurmaz.
Yine ikinci yarı Kerem çok güzel orta yaptı. Seferovic topa vurdu, top direkten döndü yine önüne geldi. O topu yine fileye göndereceğine auta attı. Gerçek Seferovic buysa Okan Buruk’un çok başı ağrır. İyi ki elinde Gomis var. Adam oyuna girdi, golünü de attı, takımına öz güven kazandırdı, taraftarını mutlu etti.
Defansa bakıyorsun... Bilhassa ilk yarı Nelsson bir tek doğru dürüst pas veremedi. Ayağına aldığı her topu ya rakibe ya da taca attı. Abdülkerim geçen hafta yaptığı hatanın aynısını yaptı. İyi ki rakip o esnada ofsattaydı. Yoksa Giresun maçındaki gibi taraftar üzüntü yaşardı. Sol bek Van Aanholt hazırlık karşılaşmalarının en iyisiydi. Ama Giresun ve Ümraniye karşısında takımına hiç katkı veremedi.
Sağ bekte Boey ise canını dişine takıp öyle oynuyor, bravo bu çocuğa formayı kapmak istiyor. Torreira ne Fernando ne de Melo tarzında... Şu an takımına pek katkı veremiyor. İlerleyen haftalarda mutlaka kalitesini ortaya koyacak. Mertens kondisyon eksiğini tamamlayıp daha çok süre almaya başladığı zaman takımın beyni olacak. Gerçekten çok özel bir futbolcu. Onun da zamana ihtiyacı var. Kerem biraz silkelenmeli. Geçen seneki düzeyde değil. Yunus da çok iyi futbolcu olmasına rağmen, Adana Demirspor’da oynadığı futbolun çizgisine şu an yaklaşamadı.
Sonuçta nöbetçi golcü de olsa, Bafetimbi Gomis gol için yaratılmış. Ümraniye kalecisi Serkan Kırıntılı Galatasaraylı futbolcuların şut yağmuru karşısında kalesinde devleşerek gecenin yıldızıydı. Ama büyük golcü Gomis’in bazukası karşısında çaresiz kaldı.
Ümraniyespor ise mükemmel mücadele ediyor. Recep hocayı kutlamak lazım. Fenerbahçe, Antalyaspor ve Galatasaray ile başa baş oynadılar, ezilmediler. İlerleyen haftalarda daha da iyi olacaklarının sinyalini verdiler.
MEHMET DEMİRKOL: OKAN BURUK İDEAL MERKEZİ BULDU / FANATİK
İlk yarı boyunca Torreira’nın iki stoperini birkaç kez ‘açılın çok yakın duruyorsunuz’ der gibi uyardığı dikkatinizi çekmiştir. Baskı yapan Ümraniye için baskılanması mecburi alanı o kadar dar tuttular ki, rakibin işini kolaylaştırdılar. Zaten kanatlarından bu anlamda yardım alamayan Galatasaray için büyük dert oldu bu. Aslında Torreira ve Oliveira varken doğru genişleyerek baskıyı kırmak çok kolay olabilirdi. Ama bunu yapmadılar. Korkunç bir pas hatası sarmalına girdiler. Yine de Ümraniye bir savunma hatasıyla Seferoviç’e net bir şans hediye etti. Bundan da yararlanamayınca iş çözümsüz kaldı.
GOMİS'İN VURUŞU HARİKAYDI
İkinci yarıda Mertens Akbaba değişikliği ile başlamak doğruydu. Galatasaray oyunu aldı. Ancak bu kez de hücumda genişleyemediler. Boey ve Aanholt iç koridorda kalıyordu ama Yunus ve Kerem de… Stoperlerin birbirine yakın olması gibi. Az da olsa bu koridor paylaşımını içli dışlı doğru yaptıklarında da bu kez çizgiye inemediler. Mertens’in solda topu aldığında bir iki kez Aanholt’u çizgiye gitmesi konusunda uyarışı herhalde sizin de dikkatiniz çekmiştir. Emre Kerem değişikliği bu sıkıntıyı gidermek üzerineydi sanırım. Belli oranda sonuç da getirdi. Gomis’i merkezde birebir bırakabildikleri ender anlardan birinde Aanholt’un çizgiden içeri ani dönüşüyle maçı kurtardılar. Gomis’in vuruşu gerçekten harikaydı.
Okan Buruk ideal merkezi buldu. Şimdi kanatlardaki 4’lüyü daha efektif, oyunu genişletecek bir rol paylaşımına ikna etmesi gerekiyor. Bunu yapamazsa olmaz. Yaparsa ne ala.
SERKAN AKCAN: BAĞLANTI SORUNUNA RAĞMEN / FANATİK
Galatasaray savunması sadece ilk yarıda tam 26 top kaybı yaptı. Bu çok yüksek bir rakam. Sadece bu rakama bakarak Galatasaray’ın neden oyun kuramadığını, rakip sahaya yerleşemediğini anlayabiliriz. Her ne kadar Gomis’in mükemmel golü geceyi kurtarsa da Galatasaray’ın en büyük sorununun bölgeler arası bağlantı olduğu gerçeğini başta Okan Buruk kabul etmeli.
Geri dörtlü topu öne taşırken çok hata yapıyor, bu durum Torreira’yı da değersizleştiriyor. Torreira kalitesiyle öne gittiğinde bu kez Emre Akbaba takımı hücuma bağlayamıyor. Mertens geldiği andan itibaren Emre psikolojik olarak teslim bayrağını çekmiş gibi oynuyor. Ümraniye karşısında da en sırıtan performans Emre’ye aitti.
FENERBAHÇE'YE YAPTIĞINI YAPTI
Ümraniye Fenerbahçe’ye yaptığı baskının benzerini öndeki 3 atlet forvetiyle yapmayı başardı ve Galatasaray’ı bol bol top kaybına zorladı. İlginç olan Okan Buruk da maçın ilk 15 dakikasında bunu kendi oyuncularından bekledi. Bu baskıyla Ümraniye stoperlerinden kazanılan iki topla net denebilecek pozisyonlar üretildi.
Ne var ki, Seferovic’in sol ayağına düşürdüğü pozisyonda topu neden kaleye vurmadığıyla ilgili pişmanlığı uzun süre İsviçreli santrforu rahat bırakmayacak gibi görünüyor. Maçın tekrarını izlediğinde etrafında tek bir tehdit unsuru yokken Emre’ye pas atmanın ne kadar anlamsız bir eylem olduğunu fark edecektir. Zira Emre topa ulaşsa bile ofsayt olacaktı.
GOMİS HER ŞEYİ TEK POZİSYONA SIĞDIRDI
Okan Buruk’un, Kerem’e ilk hafta Antalya karşısında Seferoviç’e tanıdığı krediyi tanıması beklenebilirdi. Galatasaray ön alana yerleşmeye çalışıp forvetlerinden bir mucize beklerken Kerem’in çıkıp Emre Kılınç’ın girmesi işleri düzeltmedi. Ta ki Gomis’in 86’daki enfes golüne kadar. Gomis tıpkı Antalya maçında olduğu gibi Seferoviç’in bitiremediği ne kadar atak varsa hepsini tek bir pozisyona sığdırdı ve maçı bitirdi