23.04.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Spor Toto Süper Lig'in 31. hafta maçında Beşiktaş ile Ümraniyespor kozlarını paylaştı. Ümraniye Hekimbaşı Şehir Stadyumu'nda oynanan maçı siyah-beyazlı ekip 2-0 kazandı. Müsabakanın ardından Milliyet Gazetesi yazarları oynanan karşılaşmayı kaleme aldı.
Duayen isim Attila Gökçe, siyah-beyazlıların oynadığı 90 dakika hakkında çarpıcı ifadeler kullandı. Attila Gökçe, Galatasaray derbisi öncesi Beşiktaş’ın oynadığı futbolu eleştirdi.
İşte Ümraniyespor - Beşiktaş maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…
TAVŞAN NEREDE ŞENOL HOCA? / ATTİLA GÖKÇE
Kötü bir oyun izledik. Ev sahibi Ümraniyespor da, konuk Beşiktaş da sanki az önce başka bir maç oynayıp dinlenmeden ikinci maça gelmiş gibiydiler. İsteksiz, mecalsiz, hevessiz ve etkisiz! Hadi Beşiktaş’ın aşırı özgüven duygusuyla öylesine gevşek davrandığını var sayalım. Ümraniyespor’a ne diyeceğiz?
Bir ara istatistiklere baktım… Ev sahibi Ümraniyespor 4 faul yapmış. Beşiktaş’ın faul sayısı 15… Sadece 2 sarı kart gösterilmiş. Hadziahmetovic ve sonrasında ikinci sarı da Aboubakar’a… Hayret uyandıran bir durum... Ligde yaşama savaşı veren Ümraniyespor çok ‘uslu’ oynamayı tercih etmiş.
Yeni antrenörü Mustafa Er’le çıktığı ilk maçta Ümraniyespor’un daha da savaşçı bir kimlikle mücadele etmesini beklemez misiniz? Ümraniyespor savaşmıyor mücadele etmiyor.. Faul yapmayacak kadar kibar, sarı kart görmeyecek kadar çekingen. Elbette faullü ve kural ihlalleriyle bol sarı kartlı oyunları önerecek değilim. Ama bulundukları yeri göz önüne aldığımızda doğal olarak bir direniş arıyorsunuz, bulamıyorsunuz.
İlk yarıda iki enstantane vardı. Birincisi, sahadaki en usta oyuncu Redmond’un attığı gol… Bu golde Cenk’in verdiği pası da takdir etmeli. Bir de Mert Günok’un Kayode’nin yüzde yüz gollük pozisyonunda ayağıyla yaptığı kurtarış.
Rahat, sakin yavaş Beşiktaş ikinci yarıda biraz daha hareketli ve araştırıcı oyun oynadı. Cenk Tosun’un kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı yanlış bir vuruş söz konusu… Orkun’un üzerine vurdu adeta. Üstten hafif bir plaseyle topu kaldırsa golü gayet rahat atabilirdi, olmadı.
Salih ve Aboubakar, 71’de Beşiktaş’ın havasını değiştiren bir hamle yaptılar. İki oyuncunun rakibe baskıyla kazandıkları topu aralarında paslaşarak sürerken, son kullanıcı Aboubakar oldu. O da çok klas bir vuruşla ikinciyi attı, takımını rahat ettirdi. Cenk Ghezzal değişikliği de bir Şenol Güneş dokunuşu… Beşiktaş’ın hocası Ghezzal’ı oyuna alırken Redmond’un yerini değiştiriyor. O da her yerde aynı performansı sergiliyor.
Beşiktaş için sakin ve karlı bir oyun, verimli bir sonuç… Yine de anımsatalım: Bu oyunla derbi oynanmaz. Galatasaray’ı Vodafone’da karşılamak, ağırlamak yenip göndermek için fazlasına ihtiyacı var Kartal’ın. Belki de tavşan şapkada bekliyordur. Şapka Şenol Hoca’nın elinde bilemiyoruz.
USTALAR SAHNEDE / BİLAL MEŞE
İlk yarının istatistiklerine bakıyoruz, rakamlar Beşiktaş’ı işaret ediyor, 64’e 36 topla oynama, gayet iyi değil mi?
Gelin görün ki bu rakamsal üstünlük pozisyon üretimine yansımıyorsa ki yansımadı neye yarar arkadaş? Üstüne üstlük ilk ciddi tehlikeyi de Kartal kalesinde yaşadı. Kayode gibi tecrübeli bir golcü fırsatı kaçırdı. Tabii ki kalede Mert gibi bir faktör vardı. Dedik ya istatistiklerde Kartal üstün, ancak ofansa çıkarken yapılan top kayıpları, adresi bulmayan paslar nedeniyle sahaya ağırlığını bir türlü koyamadı. Elbette bunun temelinde Ümraniye’nin alan daraltması ön plandaydı. Golün dışında Kartal, Cenk Tosun’la bir pozisyon buldu, ağır kalınca kaleci uzaklaştırdı.
Aboubakar’a kızmamak gerekir, gerek kanatlardan gerekse merkezden iyi paslar alamadı, bu yarının tek golü ise Redmond’dan geldi. Beşiktaş gibi bir takıma hata yapmayacaksınız, nitekim savunmadan seken ve kısa düşen topla Cenk Tosun buluştu, aşırttı, Redmond önünde bulduğu meşin yuvarlağı sağıyla ağlara gönderdi.
Bu yarıda iyi futbol izledik mi, bence vasat! Temponun sık sık düştüğü bu yarıdan keyif alamadık, Kartal’ın o yoğun baskısına, presine pek tanıklık edemedik! Bir de atılan paslar, benzetme yerindeyse ‘iftira’ gibiydi! Kuşkusuz Kartal’ın rakibine savunmada ciddi pozisyon vermesi de beni şaşırtmıyor değil! Sakatlıklar nedeniyle Güneş hoca, kafasındaki savunma şablonunu bir türlü oluşturamadı.
İkinci yarı mı, Kartal biraz vites yükseltti, rakibe baskıyla yüklenirken, ortaya futbol adına biraz kalite çıktı, devamında doğal olarak pozisyon üretimi geldi. Tek farklı oyunda ikiyi, üçü bulamazsanız sıkıntı çekersiniz. Nitekim 57’de Kayode topla buluştu, vurdu, Saiss’e çarpan top kornere gitti. 65’te Cenk Tosun büyük fırsat yakaladı, topu kaleciye nişanladı.
Ve hoş geldin Aboubakar! 71’de Salih rakibinden söktüğü topu Aboubakar’a aktardı. Kamerunlu forvet çalımlarla ceza alanına indi, şık bir vuruşla farkı ikiye yükseltti. Olası bir iş kazasına set çekerken, Ümraniye’yi de kaderiyle baş başa bıraktı. Kuşkusuz bu vitesin yükseltilmesinde Güneş’in oyuncu hamleleri de önemli bir faktör idi. Artı Mert’in de hakkını da yemeyelim, kritik kurtarışlarıyla kalesini gole kapattı.