Maalesef tüm iyi dileklere rağmen hakem hataları bitmiyor. Cüneyt Çakır gibi dünya çapında maç yönetmiş bir hakemin formsuzluğu insanı iyice umutsuzluğa sevk ediyor.
Cüneyt Çakır, Galatasaray’ın Yasin’le bulduğu golün etkisinden çıkamadı. Gol bence nizamiydi. Kaldı ki, o pozisyonu süzmek hakem için oldukça zordu. Lakin yine de golü vererek doğru yapmıştı. Ama az önce de belirttiğim gibi Cüneyt Çakır, dakikalar ilerledikçe hem pozisyonun hem de seyircinin etkisinden kurtulamadı ve resmen Karabük lehine penaltı uydurdu. Böyle yaparak da maçın skoruna etki etti.
Öte yandan FİFA ve UEFA video hakem uygulamasını konuşup tartışırken Cüneyt Çakır yeni bir yöntem çıkarttı: ‘’ Futbolcuya sormak ! ‘’ İnsan gözlerine inanamıyor. Futbolcuya sormak ne demek? Cüneyt Çakır gibi bir hakem nasıl böyle bir şey yapar?
Cüneyt Çakır, bunların dışında da hatalar yaptı. Örneğin, Hakan Balta’ya ikinci sarı kartı 70.dakikada çıkartabilirdi.
Fakat bu hataları burada teker teker yazmanın bir anlamı yok. İşin özüne gelmek lazım. Maalesef Cüneyt Çakır hakemlik açısından çok kötü bir noktada. Yani iflas etmiş durumda. Bence Cüneyt Çakır’a maç vermeye devam etmek ona yapılacak en büyük kötülüktür. Cüneyt Çakır uzun bir dinlendirilmeli.
Evet, Cüneyt Çakır maçın skoruna etki etti. Ama bu noktada Galatasaray Teknik Direktörü Riekerink de ona yardım etti. Hollandalı hoca, sahanın etkisiz ismi Bruma yerine Galatasaray’ın en etkili futbolcusu Yasin’i oyundan alarak yenilgiye davetiye çıkarttı. Çünkü sarı- kırmızılılar, Yasin’in oyundan çıkartıldığı 65.dakikadan sonra rakip kaleye doğru dürüst gidemediler. Oyuna giren Rodrigues’in de açık alan bulamayıp etkisiz kalması üzerine Karabük daha çok Galatasaray kalesine gelmeye başladı ve sonuçta da maçı kazandı.
Yasin’in oyundan çıkartılması artık bir kural haline geldi. Yasin iyi de oynasa, kötü de oynasa 60 ya da 65.dakikada oyundan çıkartılıyor. Bruma’nın nasıl bir torpili var anlayamadım. İşte böyle yaparsanız, Yasin de tepki gösterir ve haklı olur. Nitekim dikkatinizi çektiyse tabelada Yasin’in numarası yandıktan sonra Podolski onun yanına giderek bir şeyler söyledi. Büyük ihtimalle de Yasin’e moral vererek sakin olmasını tembihledi.
Artık dilimizde tüy bitti. Riekerink çok iyi bir insan olabilir. Ama o bir teknik direktör değil. Küçük çocuklardan futbolcu yetiştirmek ayrı bir olay, teknik direktörlük ayrı bir olay. Hele Galatasaray gibi bir takımın teknik direktörü olmak çok daha farklı bir olay. Nitekim Riekerink bu işi beceremiyor.
Bu arada Riekerink, yine bu sezon beklentileri karşılayamayan Josue’yi oyundan çıkartıp Eren’i sahaya sürerek 4-4-2’ye dönmek için 84.dakikayı bekledi. Bu da başka bir ciddi hataydı. Fakat Hakan Balta’nın kırmızı kart görmesinden dolayı bu değişiklik de bir işe yaramadı.
Yeri gelmişken Hakan Balta’ya da değinmek gerekiyor. Hakan Balta, tecrübesine yakışmayacak bir performans sergiledi. 70.dakikada ikinci sarı kartı görüp oyun dışı kalabilirdi. Karabük’ün ikinci golünde hatalıydı. Bu golün hemen ardından ise çok gereksiz bir hareketle oyun dışı kaldı ve Galatasaray’ın beraberlik umutlarına büyük darbe vurdu.
Elbette Karabük’ün attığı ikinci gol, Ahmet Çalık transferine rağmen defanstaki sorunun çözülemediğini gösterdi. Sarı- kırmızılılar aynı tip golleri yemeye devam ediyorlar. Aslında buna şaşmamak lazım. Çünkü daha önce de değindiğim gibi bu sorunun temeli üçüncü bölgede ve orta sahada pres yapılmamasına dayanıyor.
Sneijder’in Konya maçının devre arasında hakeme yaptığı itiraz nedeniyle sarı kart görüp bu maçta takımını yalnız bırakma sorumsuzluğu hakkında ise söyleyecek söz bulamıyorum.
Sonuç olarak Cüneyt Çakır’ın uzun bir süre maç yönetmemesi gerektiği ve Galatasaray’ın Riekerink’le işinin çok zor olduğu çıkarımlarına varabiliriz. Her ikisi de zarar veriyorlar ve böyle giderse zarar vermeye devam edecekler.