Futbolda daha doğrusu sporda dün yok. Geçmişte yaşanan başarılar, kazanılan şampiyonluklar elbette çok önemli. Ancak sürekli ibreyi yükselterek bunları yeni zaferlerle taçlandırmak gerekiyor. Bu, sporun her dalında geçerli evrensel bir kural.
Futbol ve Türkiye özelinden devam etmek gerekirse Süper Lig’de 2022/ 2023 sezonu Galatasaray’ın şampiyonluğu ile sonuçlandı. En yakın takipçisi Fenerbahçe’nin sekiz puan önünde ipi göğüsleyen sarı- kırmızılılar, oynadıkları futbol açısından da rakiplerine karşı büyük bir üstünlük sağladılar. Kısacası Galatasaray, hak ettiği bir şampiyonluk kazandı.
Şüphesiz Galatasaray’ın bu başarısındaki en büyük etmen, kaliteli kadrosuydu. Bu kadroyu oluşturan yönetim ve kadronun başındaki Okan Buruk ile müthiş bir destek örneği sergileyen taraftarları da unutmamak gerekir.
Gelgelelim, yukarıda da belirttiğim gibi şampiyonlukla sonuçlanan sezon geride kaldı. Sevinç gösterileri ve kutlamaların ardından yeni sezonun planlamaları ve hazırlıkları başladı. Galatasaray’ın yeni sezonda yükselttiği hedeflere ulaşabilmesi için Icardi gibi kaliteli isimleri takımda tutabilmesi ve yeni oyuncularla kadroyu daha da güçlendirmesi gerekiyor. Nitekim sarı- kırmızılı yönetim de bu konuda çok yoğun bir mesai harcıyor. Daha güçlü bir kadro için önemli sponsorluk anlaşmaları ile ciddi bir kaynak yaratan Galatasaray yönetimi, imza aşaması için de önemli çalışmalar yapıyor. Angelino transferini tamamlayan sarı- kırmızılılar, diğer transferler için çalışmalarını sürdürseler de doğal olarak tüm gözler Icardi’nin üzerinde. Geldiğimiz noktada, çok büyük bir aksilik çıkmazsa bu transfer de gerçekleşecek gibi gözüküyor. Adı geçen diğer oyuncular arasında Paredes gibi önemli futbolcular yer alıyorlar. Transfer, bir zaman meselesidir. Bizler de bekleyip göreceğiz…
Ancak Halil Dervişoğlu transferini yukarıdaki paragrafla aynı kategoriye koymak mümkün değil. Sayın Bülent Timurlenk’in dün bu konuda yazdıklarına aynen katılıyorum. Halil Dervişoğlu, Beşiktaş ile Galatasaray arasında transfer rekabetine neden olabilecek ve iki takımın da ideal on birlerine yazılabilecek bir oyuncu değil! Bu transferin nedeni, 8+3 denilen anlamsız kural!
Fenerbahçe ve Beşiktaş’a baktığımızda ise sarı- lacivertlilerin, siyah- beyazlılara göre transferde daha hareketli günler geçirdiklerini söyleyebiliriz. Arda Güler’in ayrılmasıyla önemli bir güç kaybeden Fenerbahçe, yaptığı transferlerle kadrosunu güçlendirmeye çalışıyor. Özellikle Edin Dzeko ve Dusan Tadic, son derece dikkat çekici transferler. Sarı- lacivertliler için özellikle Livakovic ismi üzerinde yoğunlaşan bir yabancı kaleci ihtimalinden söz edilse
de ben böyle bir transferi doğru bulmuyorum. Altay Bayındır iyi bir kaleci ve kendisine yönelik ağır eleştirileri ve protestoları kesinlikle hak etmiyor. Aynı şekilde İrfan Can Eğribayat da görev aldığı sürede kötü bir performans göstermedi. Üstelik yabancı bir kaleci transferi, Fenerbahçe’yi yerli oyuncu kontenjanı açısından da zor duruma düşürecektir.
Tebrikler ve başarılar Arda Güler
Arda Güler’in hepimizi gururlandıran Real Madrid’e transferi, sadece ülkemizde değil uluslararası arenada da büyük ses getirdi. Bu genç yaşında Real Madrid gibi bir dünya devine transfer olmayı başaran Arda Güler’i ve yetişmesinde emeği olan herkesi tebrik ediyorum. Arda’nın Real Madrid tercihini de doğru buluyor ve kendisini cesaretinden dolayı da ayrıca tebrik ediyorum. İmza töreninin ardından düzenlenen basın toplantısında ve verdiği her röportajda cesaretini ortaya koyan ve antrenmanlardaki performansıyla da İspanyol basınının takdirini kazanan Arda Güler’in Real Madrid’de başarılı olacağına inanıyorum. Yolun ve bahtın açık olsun Arda Güler…