Yine hüsran

Türkiye ve Avrupa’da aldığı kötü sonuçlara Amsterdam’da bir yenisini daha ekleyen Galatasaray, ilk sekize kalma fırsatını tepti.

Sahasından pasla çıkmayı şiar edinmiş Ajax’a çok adamla önde basmaya çalıştı sarı- kırmızılılar. Lakin bu baskıyı doğru yapamadıkları gibi tempo ve agresiflikten de uzaktılar.

Bunun dışında takım boyu yine çok uzadı sarı- kırmızılıların. Yunus Akgün ve Mertens’in de bir türlü oyunun içine girememeleri, Galatasaray’ın hücum gücüne büyük darbe vurdu. Barış Alper Yılmaz, onlara göre nispeten daha iyiydi ama o da ilk yarıda çok etkili olamadı.

1-0 mağlup girilen devrenin dönüşünde daha etkili bir Galatasaray beklentisi, hakemin ikinci yarıyı başlatan düdüğüyle birlikte hayal kırıklığına dönüştü. İlk yarıda da etkili olan Gabriel Sara, daha da arttırdı performansını. Barış Alper Yılmaz da bu yarıda ona eşlik etti artan performansıyla. Ama birkaç oyuncunun çabası, etkili olmadı skoru değiştirmeye.

Yunus Akgün’ün sakatlanmasının ardından dakikalarca oyuncu değişikliğini beceremedi Galatasaray kenar yönetimi ve adeta bir kişi eksik oynadıkları bu bölümde de Ajax’ın ikinci golü geldi. Bu gol de aynı ilk gol gibi Galatasaray’ın topuyla tüfeğiyle hücuma çıktığı bir pozisyonun devamında oluştu.

Ardından değişiklikler yapıldı ama bu değişikliklerin takıma hiçbir katkısı olmadı. Jelert zaten tam bir transfer fiyaskosu. Batshuayi içinse artık “futbolcu” diyebilir miyiz, bilmiyorum. Bir oyuncu bu kadar mı geriler? Tam bir etkisiz eleman! Vücudu ve kafası futboldan o kadar uzak ki! Kale önünden bomboş kale yerine tribünlere gönderdiği top bunun en güzel kanıtı. Yusuf Demir de hiçbir ilerleme kaydedemiyor. 90’daki değişikleri anlayabilen beri gelsin! Acaba Okan Buruk, Play – Off turu ilk maçında Davinson Sanchez olmayacağı için beş dakikalık uzatma bölümünde Nelsson’un maç eksikliğini mi gidermeye çalıştı! Herhalde Efe Akman’ın da Amsterdam’da maç havası almasını istedi!

Sonuç olarak kaybetti Galatasaray, hem maçı hem de üç önemli oyuncusunu! Osimhen, Torreira ve Davinson Sanchez gördükleri sarı kartlarla cezalı duruma düştüler ve Play- Off turu ilk maçında yer alamayacaklar. Yani omurgadan üç önemli eksikle çıkacak sarı- kırmızılılar Play- Off ilk maçına.

Ajax, eski Ajax değil. Bu sezon ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Ama asla küçümsenecek bir ekip değil. Sonuçta adı bile yeter. Ama Galatasaray bu Ajax’ı yenebilirdi, yenmeliydi. Bilmiyorum, belki yine rakibi küçümsediler veya nasılsa Play- Off garanti diye rehavete kapıldılar. Fakat sarı- kırmızılıların oyunlarında ciddi bir düşüş var ve bu da sonuçlara yansıyor. Esasen

Galatasaray, daha önceki karşılaşmalarda yaptığı hovardalığın da bedelini ödedi bir bakıma. Rigas Skola, AZ Alkmaar, Malmö ve Dinamo Kiev maçlarında kaybedilen puanların bedeli ağır oldu. Her şeye rağmen Ajax’ı yense yine ilk sekize girecekti Cim Bom. Ama Okan Buruk yine bir final maçını kazanamadı!

Play- Off oynamakla oynamamak arasında çok büyük bir fark var. Tur atlasanız bile iki maç fazla oynuyorsunuz. Ayrıca ilk sekize kaldığınız zaman oynayacağınız takımlar bile daha farklı olabiliyor. Kısacası çok büyük bir fırsat tepti Galatasaray, çok!

Açık konuşalım, Galatasaray’ın bu oyun ve bu dar kadroyla hem Türkiye’de hem de Avrupa’da işi çok zor. Sarı- kırmızılıların mutlak suretle sağ bek, stoper ve santrfor öncelikli olmak üzere transferler yapması gerekiyor. Aksi takdirde yukarıda da belirttiğim gibi hem Türkiye Ligi hem de Avrupa gider. Görünen köy kılavuz istemez!