Galatasaray’ın lige verilen aranın ardından nasıl bir dönüş yapacağı ve yeni transferlerinin performansları, Alanyaspor’un ise Farioli ile başlayan pozitif futbolunu devam ettirip ettiremeyeceği merak ediliyordu.
Mücadeleye iyi başlayan ve istediklerini sahaya yansıtabilen Alanyaspor oldu. Galatasaray, 22. dakikadan itibaren Kerem ve Cicaldau gibi isimlerin bireysel çabalarıyla oyunda dengeyi kurup rakip kalede tehlikeler yaratmayı başardı. Elbette ileride top tutma anlamında Babel’i de unutmamak lazım.
Gelgelelim sarı- kırmızılıların taraftarlarını heyecanlandıran etkili oyunları çok kısa sürdü ve Alanyaspor, net bir şekilde oyun felsefesinin ürünü olan bir golle öne geçmeyi başardı. Galatasaray’ın şansı ise bu gole çok kısa bir süre içerisinde cevap verebilmek oldu.
Devreye 1-1 girilmesi ve sarı- kırmızılıların ilk yarının belli bir bölümünde oynadıkları futbol, taraftarlarının ikinci yarı için umutlanmalarına sebebiyet verdi. Lakin Galatasaray açısından ikinci devre, bu yazının başlığını oluşturacak vahamette bir tabloya sahne oldu.
Yedi dakikalık uzatma da dahil olmak üzere ikinci yarının tamamı Alanyaspor’un kontrolünde geçti. Sarı- kırmızılılar bu devrede hiçbir varlık gösteremedikleri gibi oyun olarak da rakiplerine ezildiler. Oyunu kendi kale sahası önünde kuran ve pas oyununu çok güzel bir şekilde uygulayan ev sahibi takım, tüm devre boyunca inisiyatifi elinde tutan taraftı.
Üstelik Alanyaspor, 72. dakikada Juanfran’ın gördüğü kırmızı kartla 25 dakika on kişi oynamak zorunda kaldı. Galatasaray, bu bölümde bile rakibini tehdit edemediği gibi gol tehlikelerini kalesinde yaşayan taraf oldu. Alanyaspor’un bir kişi eksik oynaması hissedilmedi bile. Esasen Galatasaray için en vahim olan da buydu!
Evet, Galatasaray sıradanlaştı. Yönetimsel hatalar ve transferlerdeki yanlış tercihler, sarı- kırmızılıları her anlamda çok geriye götürdü.
Domenec Torrent de performansıyla gelecek adına umut vermedi. Boey sağlıklıysa sağ bekte o oynar. Torrent ise Ömer Bayram ile Van Aanholt’u dönüşümlü oynatarak ilginç bir tercih yaptı! Sanki çok başarılılarmış gibi ikinci yarıya da Taylan- Berkan ikilisiyle çıktı. Rakip 72’de on kişi kalmasına rağmen değişiklikleri 82’de yaparak geç reaksiyon verdi. Kazanmaya daha çok ihtiyacı olmasına ve rakibinin eksik oynamasına rağmen ileride top tutabilen tek adamı olan Babel’i 87’de çıkartıp umutsuz santrafor Halil’i sahaya sürdü! 90’da ise kurtarıcı olarak Arda Turan’ı oyuna aldı!
Maç belki 1-1 bitti ama sahadaki oyun Galatasaray için çok vahim bir görüntü ortaya koydu. Özellikle de ikinci yarı ve Alanyaspor’un on kişi kaldığı 72’den sonrası! Düşünün, Galatasaray gibi bir takımın ikinci yarıdaki ilk şutu, 90+5’de Feghouli’nin cılız vuruşuyla geldi. Haftaya Gomis’in muhtemelen oynayacak olması, Mostafa Mohamed’in dönüşü ve Erick Pulgar’ın tam performansla sahada olabilme ihtimali sarı- kırmızılılar açısından başka ve daha olumlu bir senaryoyu sahaya yansıtabilir. Ama Alanya karşısındaki tablo hiç de iç açıcı değildi.
Yeni kaleci Pena’ya gelince… Ayakları, Barcelona okulundan çıktığını kanıtlarcasına çok iyi. Özellikle ikinci yarıda önemli kurtarışlar da yaptı. Lakin ilk yarıda bir topu ceza sahası içerisine kesmesi kafaları karıştırdı. Özetle, bir maçla karar vermek doğru olmaz. Biraz daha görmek gerekir.
İlk yarıdaki kısa bir bölüm dışında oyuna hakim olan Alanyaspor, oyunu kazandı ama maçı kazanamadı. Eğer ileride bir takım tercihleri doğru yapsalardı sonuç daha farklı olabilirdi. Farioli’nin takımı doğru yolda. Doğruları yapanı her zaman tebrik etmek gerekir. Bu güzel futbol için tebrikler Farioli, tebrikler Alanyaspor…