Galatasaray’ın geçen haftaki Rizespor galibiyetinde, sonradan oyuna dâhil olup maçı çeviren futbolcuların başında yer alıyordu Feghouli. Bu haftaki Konyaspor maçında ise kadroda yok!
Domenec Torrent bu durumu Barcelona maçı ile açıkladı. Bir nevi Feghouli’yi Barcelona maçına sakladığını ima etti. Bakalım öyle mi olacak, izleyip göreceğiz…
Fakat bununla bitmedi Torrent’in açıklamaları. Kadroyu idman performanslarına göre belirlediğini ifade etti ve de kadrodaki oyuncu fazlalığından dert yandı!
Konyaspor karşısındaki Galatasaray’ı izleyince,’’ Bu mu idman performansına göre belirlenmiş kadro? ‘’ sorusunu sormadan edemiyor insan.
Öte yandan Feghouli’yi Barcelona maçını düşünerek kadroya almıyorsan takımın omurgası olan iki stoper ve onlara ek olarak Kerem ile Gomis’i niye oynatıyorsun? Yoksa onları Barcelona maçında sahaya sürmeyi düşünmüyor musun?
Görüldüğü gibi ‘’ saçmalardan seçmeler ‘’ niteliği taşıyan bu açıklamaların hiçbir tutar yanı yok. Feghouli, özellikle de geçen haftaki performansından sonra kadro dışı bırakılacak bir oyuncu değil. Onu Konya’ya götürürsün, gerçekten Barcelona maçına saklamak istiyorsan da kulübede oturtursun. Eğer işler kötü giderse de ikinci yarı ya da son otuz dakika oynatırsın.
Nitekim Feghouli’yi çok aradı Konya’da Galatasaray. İkinci yarıda yapılan değişikliklerle biraz ivme kazanan sarı- kırmızılıların, Feghouli’yi de sahaya atabilme imkânı olsaydı işler daha farklı değişebilirdi.
Tabii Konya mağlubiyetini bir tek Feghouli üzerinden okumak doğru değil. Oyuncuların güçsüzlüğü, isteksizliği ve tepkisizliği üzerinde de durmak lazım.
Gerçekten de maça çok kötü başlayan Galatasaray’da futbolcuların zayıflığı, güçsüzlüğü ve iştahsızlıkları dikkat çekti. Yirmi dakikada birbirine benzer iki kafa golü ile 2-0 yenik duruma düştükten sonra da skora ve oyuna tepki veremedi sarı- kırmızılılar. Sıfır korner ve bir orta ile ilk yarıyı tamamlayan Galatasaray’ın tek şutunu da Gomis’in cılız vuruşu oluşturdu.
Buna rağmen ilk yarıda sahada didinen ve reaksiyon veren tek oyuncuydu Gomis. Tabii bir de topu her aldığında bir an önce elinden çıkarıp hızlı bir şekilde oyuna sokmaya çalışan kaleci Pena.
Torrent’in sanki her şey yolundaymış gibi yine oyuncu değiştirmeden başladığı ikinci yarıda ancak 59’daki değişikliklerden sonra biraz kıpırdanmaya başladı Galatasaray. Ancak koordineden yoksun bu kıpırdanma, gol bulmaya yetmedi.
Konyaspor karşısındaki Galatasaray’ı teknik olarak analiz etmek anlamında söyleyecek çok fazla söz yok. Çok kötüydü sarı- kırmızılılar, hem de çok…
Fakat daha da kötüsü Galatasaray’ın seviye kaybetmesi. Bu kulüp, Türk futbol tarihinin yapı taşlarından bir tanesi. Dünya çapında tanınan önemli Türk markalarından biri. Ama el birliğiyle onu vasatlaştırdılar hatta vasatın da altına düşürdüler. Takım ligde orta sıraların altında yer alıyor, çoğu maçta rakipleri favori olarak gösteriliyor, oynadığı futbol da vasatı aşamıyor… Düşünün, Fatih Terim gibi bir isimden sonra yönetimin büyük övgülerle getirdiği yeni teknik direktörün en büyük özelliği, Pep Guardiola’nın yardımcılığını yapmış olması! Bu da Galatasaray Yönetiminin vizyonunu gösteriyor!
Konyaspor, hak ettiği bir galibiyet aldı. Yeşil- beyazlılar; rakiplerinden daha çok istediler, kompakt bir oyun sergilediler, iyi mücadele ettiler ve üç puana ulaştılar. Şampiyonun neredeyse belli olduğu ligimizde, İlhan Palut ve oyuncuları çok güzel işlere imza atıyorlar. Kendilerini tebrik ediyorum.
Galatasaray, Perşembe gecesi Barcelona ile karşılaşacak. Sarı- kırmızılı futbolcuların, formanın ve armanın ağırlığını sahaya yansıtmaları gerekiyor. Barcelona karşısında Galatasaray’ a başarılar diliyorum…