Fenerbahçe, Zorya karşısında maça iyi başlamadı. Orta saha üstünlüğü tamamen Zorya’ya kaptırıldı. Konuk ekip özellikle Fenerbahçe’nin sağ kanadından çok fazla ve kolay geldi.
Elbette Fenerbahçe’nin bu kötü oyununda Galatasaray maçının verdiği mental yorgunluk da vardı. Yani kafalar hala Galatasaray zaferindeydi.
Buna rağmen Emenike faktörünü de es geçemeyiz. Maça sağda başlayan Emenike, burada başarılı olamaması üzerine Sow’la yer değiştirdi ve santrafora geçti. Fakat Nijeryalı futbolcu burada da başarılı olamadı. Yeteri kadar hareketli değildi. Bulduğu tek pozisyonu çok saçma bir şekilde harcadı. Açık konuşmak gerekirse Van Persie’yi de oldukça arattı.
Advocaat’ın ikinci yarıya Emenike yerine Stoch ile başlaması ve Fenerbahçeli futbolcuların tempoyu yükseltmeleri maçın gidişatını sarı- lacivertliler lehine değiştirdi. Gerçekten de ikinci yarının başlamasıyla maçın tek hakimi olan Fenerbahçe, önce Stoch’un mükemmel golüyle 1-0 öne geçti, ardından da Kjaer’in güzel kafa golüyle galibiyeti perçinledi.
Bu galibiyet ile Fenerbahçe ligdeki Galatasaray galibiyetini Avrupa zaferi ile taçlandırmış oldu. Bu anlamda Fenerbahçe Teknik Direktörü Dick Advocaat’ın da hakkını teslim etmek gerekiyor. Resmen enkaz olarak aldığı takımı gerek ligde gerekse de Avrupa’da yükselişe geçirdi. Zorya maçındaki oyuncu ve taktiksel değişiklikleri de çok yerindeydi. Dick Advocaat, bir takıma teknik direktör elinin değdiğinin nasıl belli olacağının en iyi örneğini verdi ve vermeye de devam ediyor.
Evet, Fenerbahçe ligde ve Avrupa’da yoluna devam ediyor. Sezon başladığında Fenerbahçe’nin bugünlere gelebileceğine dair pek çok kimsenin umudu yoktu. Ama Advocaat zoru başardı ve elindeki umutsuz oyunculardan alternatif futbolculara sahip bir Fenerbahçe yarattı. O nedenle tebrikler Fenerbahçe ve tebrikler Dick Advocaat.