Futbol yazmak giderek güçleşiyor. Daha geçen haftaki yazımda İstanbul’da hayatını kaybedenleri anıp, böyle bir ortamda futbol yazısı yazmanın zorluğundan bahsederken bu sefer Kayseri’den acı haber geldi.
Kayseri’deki hain terör saldırısında hayatını kaybedenlere Tanrı’dan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Hayatının baharında gencecik insanları kaybetmişken futbol yazmak gerçekten çok zor. Ama aslında terör de bunu istiyor. Yani insanların günlük hayatlarına darbe vurup, korku içerisinde yaşamalarını sağlamak. Bu nedenle terörün amacına ulaşmasına izin vermemeliyiz. İşte bu yüzden zor da olsa futbol yazmalıyım, zor da olsa günlük hayatımıza devam etmeliyiz.
Şenol Güneş’i özellikle bu sezon pek çok maçın sonunda eleştirdiğimi biliyorsunuz. Pek çok yorumcu skorlara bakıp hiçbir sorun yokmuş gibi yazarken ben sürekli Şenol Güneş’in hatalarına da yer verdim. Kasımpaşa maçında ise deyim yerindeyse Şenol Güneş’in hataları zirve yaptı ve Beşiktaş oldukça kötü bir oyunun sonunda ligdeki ilk yenilgisini aldı.
Şenol Güneş’in ilk hatası tercih ettiği sistemdi. Takımı sahaya 4-3-1-2 şeklinde sahaya süren Şenol Güneş, Quaresma’yı iki santraforun arkasında oynatarak skandal boyutunda bir hata yaptı. Herhalde Şenol Güneş, Kasımpaşa’yı çantada keklik olarak görmüş olacak ki, Aboubakar ve Cenk Tosun’la çift santrafor ile başladığı maçta Quaresma’ya da böyle bir rol biçmişti.
Böyle olunca Beşiktaş kanatsız kaldı. Siyah- beyazlılar rakiplerini ortadan delmeye çalıştılar ama Kasımpaşa orta sahası ve savunması arasında kayboldular. Bu nedenle Şenol Güneş yaklaşık 25.dakikadan sonra 4-2-3-1’e dönmek zorunda kaldı. Lakin, Aboubakar kanatta da santraforda olduğu gibi etkisiz kaldı ve içeriye daha yakın oynadı. Quaresma kanatları tek başına kullansa da etkisini hissettirdi. Nitekim siyah- beyazlılar bu bölümde kötü oyunlarını sürdürseler de topa daha çok sahip olmaya başladılar.
Beşiktaş 1-0 öne geçtikten sonra Kasımpaşa topla daha çok oynamaya başladı ve siyah- beyazlılar buna engel olamadılar. Nitekim ikinci yarıya da Kasımpaşa etkili başladı ve beş dakika içerisinde bulduğu iki golle öne geçmeyi başardı.
Beşiktaşlı futbolcuların kötü oyunlarına rağmen gözle görülen beraberlik çabalarına da darbe yine Şenol Güneş’ten geldi. Şenol Güneş yaptığı inanılmaz hatalı değişikliklerle siyah- beyazlıları oyundan düşürdü. Gerçekten de oyuncu değişikliklerinin ardından oyundan iyice düşen Beşiktaş artık sahada hiçbir varlık gösteremez hale geldi.
Evet, Aboubakar iyi oynamıyordu. Beşiktaş’ın sahaya her zamanki gibi tek santrafor ve iki kanat oyuncusuyla başlaması gerekiyordu. Ama skor 2-1 iken ve de 72.dakikada, yani gol bulacak zamanın gittikçe azalmaya başlamışken Aboubakar’ın sahada kalması gerekiyordu. Kerim’in maça gireceği zaman 72.dakika değildi. Kerim ya da Olcay, ilk on birde sahada olmalıydı. Fakat takım mağlupken her an gol atabilecek potansiyele sahip Aboubakar her ne kadar kötü oynuyor olsa da sahada kalmalıydı.
Ya Tolgay- Atınç değişikliğine ne demeli? Tam bir skandal! Tolgay çok kötü değildi. Ama illa değiştireceksen kulübende Gökhan İnler gibi uluslar arası tecrübeye sahip bir futbolcun var. Adriano, iyi bir futbolcu olduğu için orta sahada yine ayakta kalmayı başarsa da elbette Tolgay gibi olamadı ve Beşiktaş orta alanda da kayboldu.
Bu arada her oyuncu değişikliğinde futbolcuların sahadaki dizilişleri de değişti. Bu da başarısızlığı getiren bir başka neden oldu.
Kısacası Şenol Güneş’in maçın öncesinden başlayıp maçın sonuna kadar yaptığı inanılmaz hatalar mağlubiyetle sonuçlandı. Şenol Güneş’in bu inanılmaz hataları nasıl yaptığını anlamak çok zor.
Şenol Güneş bazı tercihlerinde inat ederse Beşiktaş bundan çok olumsuz etkilenir. Kendisinin ciddi anlamda düşünmesi gerekiyor. Amerika’yı yeniden keşfetmeye kalkmanın anlamı yok. Şenol Güneş’in var olan düzeni bozmak yerine sağlamlaştırması lazım. Bakalım tecrübeli hoca bunları görebilecek mi?