Tolga Ersarı

Tolga Ersarı

tolgaersari@hotmail.com

Tüm Yazıları

Spor da dahil olmak üzere pek çok konuda yaşadığımız sıkıntıların temelinde profesyonelleşememek yatıyor. Aslında bu biraz da Şark toplumlarının genel özelliği. Bu anlamda milli takım krizine sadece sportif olarak değil, tarihi ve sosyolojik açıdan da bakmak gerekiyor.

Öncelikle şunu herkes bilmeli, sadece Türk milli takımında sıkıntılar yaşanmıyor. Avrupa’nın önde gelen milli takımları da büyük çapta krizler yaşadılar ve yaşıyorlar. Ancak o coğrafyada işler ahbap çavuş ya da baba oğul ilişkisi içerisinde değil, yerleşmiş bir kurumsal kültür içerisinde yürüyor. O nedenle çözümler de bu çerçeve içerisinde gerçekleşiyor.

Haberin Devamı

Bunun pek çok örneği var. Almanya’daki kaptanlık krizinin telekonferansla nasıl bir hamlede çözüldüğünü Fatih Terim’in basın toplantısında değerli İbrahim Kırkayak anlattı. Keza Fransa, Euro 2016 öncesinde Real Madrid’de oynayan golcüsü Benzema’yı kadro dışı bıraktı. Benzer bir kararı İngiltere, John Terry için verdi.

Görüldüğü gibi başarı her şeyin önünde gelmiyor. Bu anlamda Arda Turan olayının da artık kapanması gerekiyor. Yapılacak şey çok basit, milli takıma şimdiye kadar verdiği hizmetlerden dolayı Arda Turan’a teşekkür etmek. Arda Turan yeniden milli takıma döner mi, dönmez mi tartışması doğru bir tartışma değil. Üstelik bu tartışma milli takıma zarar vermekten başka da bir işe yaramaz. Arda Turan’ın ilerleyen dönemde de olsa yeniden milli takım forması giymesi etik olarak doğru değildir. Zaten oyuncu da bıraktığını açıklamıştır. Bizlere düşen, yukarıda belirttiğim gibi şimdiye kadarki hizmetleri için teşekkür edip ileriye bakmaktır.

Aynı şekilde milli takımda yaşanan sıkıntılarda adları geçen ve Bilal Meşe’ye yapılan saldırı olayının da içerisinde olan Burak Yılmaz, Caner Erkin ve varsa başka isimlere de şimdiye kadarki hizmetleri için teşekkür etmek gerekiyor.

Şimdi zamanı mı? Evet, tam da zamanı. Liderle arasındaki puan farkı ikiye inen Türkiye pırıl pırıl, hesap kitap içerisinde olmayan gençlerle yoluna devam etmelidir. Zaten Fatih Terim’in öncelikle yapması gereken de milli takımda yeni bir jenerasyon sağlamaktır ve bu jenerasyon şu an için mevcuttur. Belki bu Dünya Kupası kaçar ama Türkiye, bu genç ve yetenekli jenerasyonda ısrar edilirse inanıyorum ki bir sonraki turnuvaya direkt katılır.

Haberin Devamı

Bu konuda bir daha yazı yazmayacağım. Son sözlerim bunlardır. Bundan sonra bu tartışmaların içerisine dahi girmeyeceğim. Çünkü bazı isimlerin bu şekilde sürekli zikredilip hak etmedikleri bir değer görmelerini doğru bulmuyorum.

Değerli okurlarım, sizlerden hoş bir Tarih yolculuğuna çıkmanızı istiyorum. Şöyle bir geçmişe uzanıp Türk ve dünya futbolunda iz bırakmış insanların hayatlarına göz gezdirin. Bu kişilerin hayatlarında benzer özellikler ve ortak değerler göreceksiniz. Sonrasında bir şey söylemeye de gerek kalmayacak zaten…