Bugüne kadar elindeki kadroyu doğru kullanamadığı için eleştirdiğim Pereira’nın Beşiktaş karşısında Nani yerine Alper’e ilk on birde yer verdiğini görünce farklı bir gece yaşayacağımız belli olmuştu.
Gerçekten de Vitor Pereira, takımını Beşiktaş maçına müthiş hazırlamış. Fenerbahçe, çalışılmış bir duran top organizasyonu sonucunda maça resmen 1-0 önde başladı. Volkan Şen’in bu mükemmel golünden sonra da sarı- lacivertliler boğucu baskıdan vazgeçmediler.
Gerçekten de Fenerbahçe ilk yarıda müthiş bir tempoyla oynadı ve Beşiktaş’ı kendi sahasına resmen hapsetti. Ligin en iyi futbolunu oynadığını söylediğimiz siyah- beyazlı kramponlar, Fenerbahçeli futbolcuların baskısı sonucunda hiçbir varlık gösteremediler. Özellikle Volkan Şen ve Alper kanatlardan çok top getirdiler. Sarı- lacivertliler, Beşiktaş orta sahasını felç ettiler. Böyle olunca da siyah- beyazlılar oyun kurma şansı bulamadılar. Tek pozisyonları ise Kjaer’in Quaresma’ya kaptırdığı top sonrasında geldi.
İlk yarıda izlediğimiz Fenerbahçe, aynı Lokomotiv Moskova maçında izlediğimiz Fenerbahçe’ydi. Yani kelimenin tam anlamıyla muhteşemdi. İlk yarı sonundaki 1-0’lık skor kesinlikle oynanan futbolun karşılığı değildi.
Fenerbahçe, ilk yarıdaki yoğun temponun ardından ikinci yarıya topun arkasına geçerek başladı. Bunda yanılmıyorsam hem fizik gücünü tasarruflu kullanma zorunluluğu, hem de Pereira’nın telkinleri etkili oldu. İkinci yarıya Olcay’ın yerine Gökhan Töre ile başlayan Beşiktaş ise işte bu bölümde etkili oldu. Siyah- beyazlılar, en az beş, altı net pozisyondan yararlanamadılar.
Pereira’nın 60.dakikada Alper ve Diego’nun yerine Ozan ile Nani’yi oyuna alması çok doğru bir hamleydi ve maçı yeniden Fenerbahçe lehine çevirdi. Nitekim son bölümde Ozan’ın takip edip getirdiği topta Nani maçın skorunu belirledi.
Öncelikle bu gecenin kahramanın kesinlikle Vitor Pereira olduğunu belirtmeliyim. Çünkü nasıl hata yaptığında sert bir şekilde eleştiriyorsam, başarılı olduğunda da hakkını teslim etmem gerekiyor. Pereira’nın aynı Moskova maçında olduğu gibi takımı maça hazırlayışı, oyuncu tercihleri ve yaptığı değişiklikler sarı- lacivertlilere galibiyeti getirdi.
Beşiktaş’ta ise Şenol Güneş kanımca gecenin kaybedeniydi. Her zamanki ideal on biriyle sahaya çıkarak kazanmak istediğini gösterdi. Tamam, güzel ama Beşiktaş, Kadıköy’e puan üstünlüğüyle geldiği için kazanmak zorunda olan takımın Fenerbahçe olduğu biliniyordu ve bu nedenle sarı- lacivertlilerin baskılı oynayacaklarını tahmin etmek için de müneccim olmaya gerek yoktu. O nedenle Şenol Güneş, topa daha çok hakim olabileceği bir kadroyla sahaya çıkmalıydı. Örneğin Atiba’nın yanında Necip’le başlamalıydı. Nitekim bu maçta Atiba çok sıkıntı yaşadığı gibi Oğuzhan da resmen kayboldu. Oysa beraberlik bile Beşiktaş’ın avantajını sürdürmesine yetiyordu. Kaldı ki, siyah- beyazlılar Fenerbahçe’nin ilk dakikalardaki baskılı oyununa set çekebilselerdi, ilerleyen dakikalarda gole ulaşma şansları da olabilirdi. Yani Beşiktaş, Fenerbahçe’yi önce durdurup sonra vurma üzerine planını kurmalıydı.
Fakat benim siyah- beyazlılarda maçın son anına kadar özellikle dikkat ettiğim stoperlerdi. Marcelo için çok olumsuz konuşamam. Ama bu Alexis Delgado’yu kim almışsa büyük hata yapmış. İlk golde kaleye giden topa arkasını döndü ve gole neden oldu. Benzer bir şutta yine aynı şeyi yaptı, Tolga topa zor hakim oldu. İkinci gol zaten onun ikramıydı. Bunun dışında çoğu pozisyondaki müdahaleleri hatalıydı. Beşiktaş, neden kendi kulübünde bile aylardır yedek oturan bu futbolcuyu aldı, anlamıyorum. Eğer bu stoper sorunundan dolayı şampiyonluk kaçarsa Beşiktaş yönetiminin başı çok ağrır.
Hakem Cüneyt Çakır, Türkiye’de Avrupa’dakinden farklı maç yönetme geleneğine devam etti. Kararlarında tutarlılık yoktu. Fenerbahçe’nin kazandığı ve golle sonuçlanan serbest vuruş pozisyonunda faul yoktu. İlk yarıda Fenerbahçe’nin iki penaltısını vermedi. Caner’in daha 29.dakikada ikinci sarıdan atılması gerekiyordu. Aynı şekilde kontrolsüz bir şekilde Volkan Şen’in sırtına vuran Beck de direkt kırmızı kart görmeliydi. İkinci yarıdaki Sosa- Volkan Şen gerginliğinde ise Sosa’ya sarı, Volkan Şen’e kırmızı kart çıkmalıydı. Çünkü Volkan Şen, Sosa’ya yumruk attı. Buna rağmen sarı kart gören Volkan Şen, ikinci sarı kartlık hareketler yaptıysa da o kart çıkmadı.
Özetle, Fenerbahçe hak ettiği bir galibiyet aldı. Beşiktaş, ikinci yarıda 60.dakikaya kadar maçı çevirebilecek pozisyonlar buldu. Fakat Gomez çok kötü vuruşlar yaptı. Elbette diğer pozisyonlar için Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel’in de hakkını teslim etmemiz gerekiyor. Siyah- beyazlılarda sahanın en iyisi bence Quaresma’ydı. Bu arada Şenol Güneş, Cenk Tosun’u da oyuna çok geç soktu.
Şampiyonluk adına çok bir şey değişmedi. Beşiktaş’ın hala bir maçı eksik. Ayrıca lig sonuna kadar sürpriz puan kayıpları da yaşanacaktır. Ben o nedenle lig sonunda şampiyonun puan farkıyla ipi göğüsleyeceğine inanıyorum.