Premier League’in ikinci haftasında Chelsea ile Tottenham, Londra derbisinde karşı karşıya geldiler. Derbiye damga vuran ise iki teknik adam, Thomas Tuchel ve Antonio Conte’nin maç içerisindeki ve sonundaki fiziksel temasa varan gerginlikleri oldu.
Tuchel, geçen haftaki Everton maçı kadrosundan iki değişiklik yaparak sürdü takımını sahaya. Azpilicueta ve Chilwell’in yerine Ruben Loftus-Cheek ve Cucurella ilk on birde başladılar. Nitekim bu iki isim de etkili bir performans sergilediler.
Derbinin ilk beş dakikası Tottenham baskısıyla geçti. Ancak beşinci dakikadan itibaren oyunun kontrolünü eline alan ev sahibi Chelsea, özellikle ilk yarıda rakibi üzerinde boğucu bir baskı kurdu.
Koulibaly’nin yanı sıra sol kanatta Cucurella, sağ kanatta ise Loftus-Cheek ilk yarıya damga vurdular. Solda Cucurella – Mount, sağda ise Loftus-Cheek – Havertz varyasyonları, Chelsea’ye çok ciddi anlamda hücum zenginliği kazandırdı. Nitekim ilk gol de Cucurella’nın kullandığı kornerde ceza sahasının uzak arka köşesinde kendini unutturan Koulibaly’nin güzel vuruşuyla geldi. Bu, kesinlikle çalışılmış bir organizasyondu ve maç içerisinde bunu birkaç kez daha denediler. Ancak diğer denemeler golle sonuçlanmadı.
İkinci yarıya da iyi başlayamayan Tottenham’da Antonio Conte, 57. dakikada oyuna müdahale ederek Richarlison’u sahaya sürdü. Konuk takım bu değişiklikle dörtlü savunmaya geçti ve bu da geride açıklar vermesine neden oldu. Tabii aynı zamanda hücum anlamında da ivme kazandı.
Tottenham giderek hücumda daha fazla etkinlik kazanırken yorgunluk belirtileri de gösteren Chelsea’de Thomas Tuchel oyuna müdahale etme gereği duymadı ve bu da ev sahibine pahalıya patladı. Chelsea’nin kendi ceza sahasında topu rakipten kazandığı ve pozisyonun dahi olmadığı bir anda Jorginho, inanılmaz bir hatayla topu adeta rakibe hediye etti ve bu da Tottenham’ın beraberlik golüyle sonuçlandı. Jorginho, bu akıl almaz hatadan sonra yerini Azpilicueta’ya bıraktı ama iş işten çoktan geçmişti!
Bu değişiklik Chelsea’de saha içerisinde de bazı değişikliklere neden oldu. Azpilicueta sağ stopere geçerken bu bölgede oynayan James orta dörtlünün sağına, Loftus-Cheek de ortaya geçti.
Bu değişiklikler ev sahibi takıma yeniden ivme kazandırdı ve Chelsea kısa süre içerisinde James ile bir kez daha öne geçti.
Antonio Conte, bu golün ardından gittikçe daha fazla risk alarak Perisic, Bissouma ve en son da Lucas Moura’yı sahaya sürdü. Tottenham her ne kadar organize hücum geliştiremese de oyunu daha çok Chelsea yarı sahasında oynamayı başardı. Özellikle maçın son anları, arka arkaya kornerlerle tamamen Chelsea ceza sahasında geçti ve Tottenham bir kez daha beraberliği yakalamayı başardı. Bu golün sahibi Kane, ligin ikinci maçının son dakikasında gol suskunluğuna son verirken iki haftadır sergilediği etkisiz görüntüyü sona erdirme anlamında da moral kazandı.
Antonio Conte, her iki yenik duruma düşmesinde de yaptığı değişikliklerle geriye dönmeyi başardı. Ancak Thomas Tuchel, Tottenham’ın her iki golü öncesinde de golün bağıra bağıra geldiği görülmesine rağmen önlem almadı. Tottenham’ın ikinci golü öncesinde yaptığı değişikliklerdeki tercihler de tartışmaya açıktı.
Tottenham’ın ilk golünün ardından gerginlik yaşayan Conte ve Tuchel, maçın bitiş düdüğüyle birlikte bir kez daha birbirlerine girdiler ve ikisi de kırmızı kart gördüler. İlk tartışmayı başlatan Conte’ydi. Maçın sonundaki gerginlikte ise öne çıkan Tuchel oldu.
Sonuç olarak ilk yarısı tamamen Chelsea’nin üstünlüğüyle geçen karşılaşmada Tottenham, Antonio Conte’nin yaptığı değişikliklerle oyuna ortak olmasını bildi ve Stamford Bridge’den bir puanla ayrıldı. Chelsea’nin ilk yarıdaki etkili ve baskılı oyununu maçın geneline yayması gerekiyor. Hakim Ziyech gibi bir oyuncuyu da kulübede oturtmak yerine maçların bir bölümünde de olsa sahada değerlendirmenin daha doğru olacağını düşünüyorum.