Hafta içerisinde Şampiyonlar Ligi’nde deplasmanda Porto’yu dize getiren Kara Kartal, ligde de yoluna doludizgin devam ediyor.
Öyle ki Şenol Güneş, Oğuzhan ve Tosic mecburiyetleri dışında, rotasyon yapmadan Porto kadrosunu Konya önüne de sürdü. Bu aslında bir riskti. Nitekim ikinci yarıda futbolcularda yorgunluk belirtileri kendisini gösterdi. Ancak Şenol Güneş’in bu kadro tercihi, lige verdiği önemin ve kazanma isteğinin göstergesiydi.
Gerçekten de Beşiktaş, özellikle ilk yarıda çok iyi bir futbol oynadı. Yorgunluktan dolayı oyunda düşme yaşadığı ikinci yarıda ise Quaresma yüreklere su serpti.
Beşiktaş çok iyi futbolculara sahip. Caner, ilk golde Cenk Tosun’a orta yapmadı, resmen pas verdi. Zaten Caner bunu hep yapıyor ve o, ligimizin ofansif anlamda en iyi sol beki.
Elbette ilk golü atan Cenk Tosun’a da değinmek gerekiyor. Uzun süre ikinci santrafor olarak bekledi ama yılmadı. Sürekli kendisini geliştirdi. Şimdi ise formayı kaptırmaya hiç niyeti yok.
Atiba yine eski günlerine döndü. Tolgay, çok kaliteli bir futbolcu. Pepe, Medel ve diğerleri… Kısacası kaliteli bir kadro ve bu kadronun dümenindeki kaliteli teknik direktör fark yaratıyorlar.
Ve tabi ki Quaresma… Portekizli yıldız kanatta döktürüyor. Ancak geçen sezondan beri skor anlamında etkisizdi. Quaresma nihayet Konyaspor maçında yeniden golle buluştu. Ama ne buluşma… Mükemmelliğiyle tribünleri ve ekran başındaki tüm futbolseverleri ayağa kaldıran bu gol, aynı zamanda Beşiktaş’ın maçı da koparmasını sağladı.
Ancak siyah- beyazlıların bu maçtan çıkartmaları gereken dersler de var. İlk olarak, Quaresma kanatta çizgide oynarken, Babel solda hep içeri giriyor. Böyle olunca da sol kanatta bütün yükü Caner çekiyor. İkinci olarak, Konyaspor ilk yarının sonunda ve ikinci yarıda Beşiktaş kalesine çok kolay geldi. Eğer becerikli bir santraforları olsaydı skor daha farklı olabilirdi. Nitekim Beşiktaş, benzer pozisyonları Porto maçında da verdi.
Beşiktaş’ın, önümüzdeki hafta oynayacağı derbi öncesi bunlara dikkat etmesi gerekiyor.