Türkiye’de ve dünyada ölümlere neden olan küresel bir salgınla karşı karşıyayız. Yaşanılan her can kaybı yüreğimizi biraz daha burkuyor.
Esasen, dünyayı saran Koronavirüs salgını bazı şeylerin değerini daha iyi anlamamızı sağladı. Elbette en başta sağlığın. Ardından sokaklarda korkmadan, özgürce dolaşabilmenin, alış veriş yapabilmenin, dostlarla bir araya gelebilmenin değerini hatırlattı. Doğal olarak bunları sağlıklı bir şekilde yaşayabilmenin özlemini çekiyoruz.
Özlediğimiz şeylerden biri de spor ve özellikle de futbol. Dünyada milyonlarca insan futbol topunun yeniden hareketleneceği anı sabırsızlıkla bekliyor.
Elbette diğer spor dalları ve bunların takipçileri için de bu durum geçerli. Örneğin kendi adıma, en az futboldaki Şampiyonlar Ligi kadar basketboldaki EuroLeague heyecanını da çok özlediğimi belirtmeliyim.
Tabii bir de salgının küresel anlamda spora ve kulüplere verdiği ekonomik zarar söz konusu.
Gelgelelim ben başka bir konuya değinmek istiyorum. Spor dünyasının içerisinde yer alan pek çok insanın da rahatsızlanmasına neden olan bu küresel salgın karşısında fanatizmin ne kadar anlamsız kaldığını görmemiz gerekiyor. Futbol özelinde konuşursak, her ne kadar evrensel anlamda büyük meblağların döndüğü bacasız bir sanayiye dönüşmüş olsa da sonuçta bu bir oyun. Koronavirüs salgını nedeniyle yaşadığımız her şey, bu gerçeği tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Umarım bu küresel salgın, dünya üzerinde her türlü ayrımcılığın ve fanatizmin sona ermesi ya da hiç olmazsa en aza indirgenmesi için bir vesile olur.
Tüm temennimiz salgının bir an önce sona ermesi. Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle…
https://twitter.com/tolgaersari
https://www.facebook.com/tolgaersari/