Göztepe – Galatasaray karşılaşması, oldukça kötü hava ve saha şartları altında oynandı. İzmir’de bir haftadır yağan ve maç saatinde de şiddetli bir şekilde devam eden yağmur, sahayı da oldukça kötü bir hale getirmişti. İşte iki takımın oyuncuları da bu zor şartlar altında inanılmaz bir mücadele örneği verdiler. Bu son derece kötü şartlar altında, bizlere heyecan dolu bir maç izlettiren iki takım oyuncularını da can- ı gönülden tebrik ediyorum. Dilerim, maçın son bölümünde sakatlanan Göztepeli Gassama’nın da önemli bir şeyi yoktur ve en kısa sürede sahalara geri döner.
Böylesine kötü hava ve saha şartlarında çok fazla teknik- taktik konuşmak doğru olmaz. Kaleye çekilen şutlar ve sahip olunan dönen topların çok büyük önem taşıdığı bu tür karşılaşmalarda, daha çok mücadele ön plana çıkar. Nitekim bu karşılaşmada da öyle oldu ve iki takım oyuncuları da takdir edilecek bir mücadele ortaya koydular.
Esasen maça Göztepe iyi başladı. İlk yarının ilk bölümünde oyunu domine eden Göz Göz’dü. Göztepe, özellikle Serdar Gürler’le sol kanadı çok iyi kullandı.
Rakip kaleye ilk şutunu Onyekuru ile 28.dakikada çekebilen Galatasaray ise, ilk yarının ikinci bölümünde daha etkin görünen taraf oldu. İkinci yarıya da İstanbul’un sarı- kırmızılı ekibi daha iyi başladı. Bu bölümde Göztepe’nin kaçırdığı penaltı, bir anlamda maçın kırılma anı oldu. Nitekim bir süre sonra Galatasaray golü buldu ve bu zor şartlardan üç puan çıkartmayı başardı.
Daha önce de belirttiğim gibi, mücadeleye hava ve saha şartları damga vurdu. Göztepe’nin kaçırdığı penaltıda Borges, çamurdan dolayı fazla açılmadı ama kötü bir vuruşla topu dışarı gönderdi. Keza Onyekuru da iki kez kaleciyle karşı karşıya kalmasına rağmen, saha şartlarının da etkisiyle topu ağlara gönderemedi. Özellikle ikinci kez kaçırdığı pozisyonda, skor 1-0 ve dakika da 80’di. Eğer Onyekuru o golü atsa, maç da bir anlamda bitecekti. O nedenle bu pozisyon, Galatasaraylılar için maçın son ana kadar stres dolu geçmesine neden oldu.
Galatasaray’ın yeni stoperi Marcao, geçen haftaki Ankaragücü maçından sonra Göztepe karşısında da çok iyi bir performans sergiledi. Özellikle bu zor şartlar altındaki başarılı oyunuyla, kafalardaki soru işaretlerini tamamen dağıttı ve doğru bir transfer olduğunu gösterdi.
Aynı şekilde Mariano da Galatasaray’da öne çıkan isimlerden oldu. Hatta Galatasaray’ın Marcao ile birlikte en iyisiydi diyebiliriz. Nitekim Cim Bom’ un golünde topu ceza sahasına gönderen isim de Mariano’ydu.
Elbette yine bu golde etkili olan Feghouli’yi de unutmamak gerekiyor. Cezayirli futbolcu, başarılı futbolunu bu zor şartlar altında da devam ettirmesini bildi.
Sinan Gümüş, bu hafta da ağları havalandırmayı başardı. Özellikle Göztepe karşısında attığı gol, üç puanı getirdiği için daha büyük önem taşıyor. Ama sakın Galatasaray yönetimi, Sinan’ın bu gollerinden yanlış bir anlam çıkartmasın. Galatasaray’a hala santrafor transfer(ler)i şart!
90 dakika boyunca oldukça güzel bir mücadele veren ev sahibi Göztepe, maçın başında Muslera ve Galatasaray defansının anlaşmazlığından dolayı iki defa öne geçme şansı yaşadı. Göz Göz yukarıda da belirttiğim gibi, özellikle Serdar Gürler’le sol kanadı çok etkili kullandı. Halil de sağda oldukça etkili oldu. Göztepe Teknik Direktörü Kemal Özdeş, 71’de Yasin Öztekin’i Serdar Gürler’in yerine sahaya sürdü. Bence Yasin daha önce oyuna alınmalıydı ve Serdar’la değil, Halil ile değiştirilmeliydi.
Göztepe tribünleri lige renk katmaya devam ediyorlar. Göz Göz sevdalıları, yağmur altında tribünleri yine doldurdular ve takımlarını sonuna kadar desteklediler. Onları ve bu zor deplasmanda takımlarını yalnız bırakmayan Galatasaray taraftarlarını, aynı sahada mücadele eden futbolcular gibi tebrik etmek gerekiyor.
Göztepe deplasmanı zor bir deplasmandı. Hava ve saha şartları işleri iyice zorlaştırdı. Bu koşullarda alınan üç puan büyük bir önem taşıyor. O nedenle Galatasaray’ın çok kritik bir galibiyet aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Şimdi bütün gözler santrafor transfer(ler)inde. Bakalım Perşembe gecesine kadar Galatasaraylı taraftarların bekledikleri müjdeli haber gelebilecek mi?