Kasımpaşa karşısında iki yarıda iki farklı Beşiktaş izledik. İlk yarıda oyunu forse eden Kara Kartal, ikinci yarıda çok zorlandı.
İlk yarıdan başlayalım. Şenol Güneş, sahaya çok doğru bir on birle çıktı. Antalyaspor maçından sonraki yazımda, Vida’nın zamana ihtiyacı olduğunu ve Kasımpaşa karşılaşmasında Şenol Güneş’in ilk tercihi olmayacağını belirtmiştim. Nitekim Vida da, Türkiye Ligi’nin farklı olduğunu ifade etti. Sonuç olarak da Beşiktaş maça Pepe- Medel ikilisiyle başladı.
Bu maçta Medel’i çok beğendiğimi belirtmek istiyorum. Şilili futbolcu gerek stoperde, gerekse de 59.dakikadan sonra oynadığı ön libero mevkiinde oldukça başarılı oldu. Hatta Beşiktaş’ın ikinci golünde orta sahada topu kapıp Quaresma’ya aktaran da Medel’di. Tecrübeli futbolcu, Şenol Güneş için tam bir joker oldu.
Yukarıda da belirttiğim gibi siyah- beyazlılar ilk yarıda oyunu forse ettiler. Maça çok iyi başlayan Beşiktaş, kısa sürede 2-0’ı yakaladı. Oyunun hakimi olan Kara Kartal’da Talisca attığı iki golle yine yıldızlaştı. Talisca klasik bir santrafor arkası oyuncusu değil. O, akan oyundaki etkisinin dışında ikinci bir santrafor gibi oynuyor. Nitekim Beşiktaş’ın bu iki haftada attığı bütün gollerde onun imzası var. Zaten Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki kötü futbolunda, Talisca’nın sakatlanıp oyundan çıkması çok etkili oldu.
Gerçekten de ikinci yarıda işler tamamen değişti. Bu devrede, sahada tanınmayacak kadar kötü bir Beşiktaş vardı. Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki bu kötü futbolunun temel nedenleri nelerdi? Bunları, Talisca’nın oyundan çıkmak zorunda kalması, Beşiktaşlı orta saha ve forvet oyuncularının laubaliliğe varan futbolları ve Beşiktaş’ın oyunu çok geniş bir alanda oynaması şeklinde özetleyebiliriz.
Sonuncusunu biraz açalım. Siyah- beyazlılar bu sezon oyunu çok geniş bir alanda oynuyorlar. Böyle olunca da ileride sonlandırılamayan ataklarda rakibe kaptırılan toplar büyük tehlike oluyor. Çünkü rakipler, kaptıkları bu toplarda Beşiktaş yarı sahasında geniş bir hareket alanı ve büyük boşluklar buluyorlar. Ayrıca bu sezon orta sahanın formsuzluğundan dolayı bloklar arasında da ciddi kopukluklar var. Nitekim Kasımpaşa, ikinci yarıda bu şekilde çok pozisyon buldu. Bunlardan birini gole çeviren konuk takım, beraberliği yakalayacak şansları da yakaladı.
Bu arada Şenol Güneş’in hatalı değişikliklerine de değinmek gerekiyor. Tecrübeli teknik adam, Talisca’nın sakatlığı sonrasında artan Kasımpaşa ataklarını durdurmak için Vida’yı oyuna aldı ve Medel’i ön liberoya sürdü. Bu mantıklı gözükebilir. Ancak Tolgay da tercih edilebilirdi. Çünkü Talisca çıktıktan sonra ileride top tutabilmenin yolu Tolgay’dı. Ancak Şenol Güneş, Oğuzhan’ı santrafor arkasına sürdü. Elbette verim alamadı. Nitekim daha sonra Oğuzhan’ı Tolgay’la değiştirmek zorunda kaldı.
Şenol Güneş’in etkisiz de olsa Negredo’yu çıkartıp santraforsuz oyuna devam etmesi de hataydı. Her ne kadar santrafora Babel geçmiş gibi gözükse de, Beşiktaş 25 dakika fiilen santraforsuz oynadı. Kara Kartal ikinci yarıda, ilk yarıdaki iştahını kaybeden Quaresma’nın sol kanada geçirilip iyice etkisizleştirilmesi, Oğuzhan’ın yine etkisiz kalması ve on numarayı da oynayamaması ve Babel’in de etkisiz kalmasıyla ileride hiç top tutamadı. Kaybedilen bütün toplarda da, yukarıda da değindiğim gibi arkada bırakılan geniş alan yüzünden ciddi tehlikeler yaşandı. Nitekim bunlardan biri de gol oldu. Bir kez daha belirtmeliyim ki, Kasımpaşa beraberliği bile yakalayabilirdi.
Şenol Güneş açısından pozitif nokta, Negredo’nun yerine oyuna aldığı Lens’in iyi bir performans sergilemesi oldu. Ancak o da tek başına bir işe yaramadı. Bu arada Şenol Güneş’in topu ileride tutmak adına Mustafa Pektemek’i düşünmemesi de dikkatlerden kaçmamalı. Esasen Beşiktaş’ın ciddi anlamda bir santrafora ihtiyacı var. Bu açıdan Vagner Love transferi Beşiktaş için çok büyük önem taşıyor. Beşiktaş’ın Vagner Love’a ihtiyacı var. Hem de fazlasıyla…