Burak Yılmaz’ın Çin’e transfer haberinin ardından Torku Konyaspor karşısında tam beklediğim şekilde moralsiz bir Galatasaray vardı.
Çünkü Türkiye’de transfer sezonu bittikten sonra Burak Yılmaz’ı satmak, ekonomik anlamda küçülmenin, bir diğer anlamda hedef küçültmenin göstergesi değil midir? Devre arasında istediğin transferleri yapamadığın gibi şimdi de yerine oyuncu alamayacağını bildiğin halde santraforunu satıyorsun. İşte o nedenle başta Mustafa Denizli olmak üzere bütün futbolcuların yüzlerinde bir ümitsizlik vardı.
Gelgelelim beni daha önceden de takip edenlerin hatırlayacakları üzere Galatasaray yönetiminin ekonomik gerçekler karşısında bazı adımlar atmak zorunda kalacağını yazmıştım. Nitekim bu adımlar şimdiden başladı. Arkasının gelmesi de benim için sürpriz olmayacaktır.
Sahadaki mücadeleye dönersek, oldukça sıkıcı bir ilk yarı izledik. Torku Konyaspor defansif güvenliği ön planda tutan bir takım. Galatasaray ise ilk yarıda hiçbir şey yapmadı. Bu nedenle ilk yarı tamamen Torku Konyaspor’un istediği şekilde geçti.
Orta alanda hakimiyeti eline alan yeşil- beyazlılardı. Bunun dışında kanatları kullanan, bekleri bile sürekli ileride top kovalayan takım hep Konyaspor’du.
Bütün bunlara rağmen Holmen’in bir vuruşu dışında koskoca ilk yarıda hiçbir pozisyon yaşanmadı. Özetle ilk yarı futbol adına kelimenin tam anlamıyla bir zulümdü.
Fakat asıl kötü olan Sinan Gümüş’ün sakatlanmasıydı. Böylece Burak Yılmaz’dan sonra bir umut gözüyle bakılan futbolcu da takımdan eksilmiş oldu. Dilerim genç futbolcu kısa sürede sahalara döner.
Galatasaray, ikinci yarıya rakibine önde basarak başladı. Bunun da etkisiyle rakip sahada daha etkin gözüktü. Fakat Konyaspor, orta sahası ve defansındaki kaliteli ayaklarla Galatasaray’ın yapmaya çalıştığı presle mücadele edip etkisiz hale getirmeyi başardı. Ta ki, 63.dakikada Sabri oyuna girene kadar.
Mustafa Denizli, sahada hiçbir şey yapmayan Yasin’e 63 dakika sabrettikten sonra nihayet oyuna Sabri’yi aldı. Sabri’nin girmesiyle de Galatasaray’da gözle görülür bir değişim yaşandı.
Öncelikle Sabri sağ kanadı hareketlendirdi. Olcan da soldan daha çok oyuna müdahil olmaya başladı. Böylece sarı- kırmızılılar ciddi anlamda ivme kazanmaya başladılar. Selçuk ve Donk da bu oyuna uyup biraz daha öne çıkınca ve Sneijder de katkı sağlayınca son 35 dakika tamamen Konyaspor yarı sahasında geçti.
Sarı- kırmızılılar sağlı sollu ataklar ve ceza sahasına ortalarla Konyaspor kalesini ablukaya aldılar. Galatasaray bu bölümde Olcan’ın direkte patlayan kafa vuruşu ve Sabri’nin dışarı vurduğu iki topla birlikte üç net pozisyon buldu.
Özetle ilk 45 dakika hiçbir şey yapmayan Galatasaray, Sabri’nin oyuna girmesinden sonra son 35 dakika oyunu rakip yarı sahaya yıktı ama son vuruşları beceremediği için galibiyete ulaşamadı.
Galatasaray adına bundan sonrası için çok ümit verici konuşmamız mümkün değil. Şu aşamada tek forvet olarak kalan Umut Bulut formsuz, alternatif olabilecek Sinan Gümüş sakatlandı, Podolski’nin ciddi anlamda maç eksikliği var. Yasin ise şu haliyle on sekiz kişilik kadroya girmeyi bile hak etmiyor.
Bundan sonra Galatasaray’ı rakip yarı sahaya Sabri, Olcan, Linnes, Selçuk ve Sneijder gibi isimler taşıyabilirler. Hakan Balta ve Chedjou da stoperden oyun kurabilecek isimler. Fakat bu toplar rakip sahada ne kadar verimli kullanılabilirler, ne kadarı ağlarla buluşur tam bir muamma. Kaldı ki, başka isimlerin de takımdan ayrılabileceği konuşuluyor. Mustafa Denizli’nin bile sezonu tamamlayacağının garantisi yok.
Galatasaray’da işlerin bu noktaya geleceği çok önceden belliydi. Sarı- kırmızılılar yıllardır mali sorunları bir türlü aşamadılar. Bunda özellikle Ünal Aysal yönetiminin hataları da çok etkili oldu.
Sonuç olarak Galatasaraylı taraftarları çok zor bir süreç bekliyor. İlerleyen haftaların eziyete dönüşeceğini görmek için çok da fazla ileri görüşlü olmaya gerek yok.