Türk futbolunun taçsız kralı Metin Oktay’ı, doğumunun 83. yılında sevgi, saygı ve rahmetle anarak yazıma başlamak istiyorum.
Galatasaray, böylesine anlamlı bir günde karşılaştığı Aytemiz Alanyaspor karşısında, ikinci yarıdaki on beş dakikalık periyot dışında hiçbir varlık gösteremedi ve sahadan beraberlikle ayrıldı. Sarı- kırmızılılar bu sonuçla, şampiyonluk yolunda ciddi bir yara aldılar.
Alanyaspor ilk yarıda Galatasaray yarı sahasında yoğun bir baskı uyguladı. Üçüncü bölgeden başlayan bu yoğun baskı nedeniyle Galatasaraylı futbolcular ileri çıkmakta çok zorlandıkları gibi orta sahada da rakiplerine boyun eğdiler. Henüz 17.dakikada Mariano’nun sakatlanıp oyundan çıkmak zorunda kalması ise Cim Bom’un işini daha da zorlaştırdı. Bu dakikadan sonra Linnes sağa, Mariano’nun yerine oyuna dahil olan Ömer Bayram ise sol beke geçti. Linnes elinden geldiğince mücadele etse de, başarılı bir maç çıkartamadı. Ömer Bayram’ın olduğu sol kanat ise, Alanyaspor ataklarının en yoğun geldiği bölge oldu.
Esasen gerek bu durumun gerekse de Galatasaray’ın ilk yarıdaki etkisiz görüntüsünün nedenlerinden en önemlisi Onyekuru ve Feghouli’nin savunmaya hiç yardımcı olmamalarıydı. Aynı şekilde orta sahada Belhanda ve Ndiaye de hiçbir varlık gösteremediler. Belhanda’nın top kayıpları da işin cabası oldu.
Galatasaray ilk yarıda hiçbir varlık gösteremeyip topu da rakip sahaya taşıyamayınca, doğal olarak yeni transfer Mitroglou da topla fazla buluşamadı. Ancak bunun dışında Mitroglou’nun da aynı Onyekuru ve Feghouli gibi statik kaldığını belirtmeliyiz. Bunun dışında bir de oldukça ağır kaldı. Elbette Yunan futbolcuyu bir maçla yargılamak doğru olmaz. Takıma uyum sağladıktan ve eksiklerini kapattıktan sonra Galatasaray’a faydalı olabilir. Özellikle de hava toplarında. Ama Diagne ile Mitroglou çok farklı yapıda iki oyuncu. Eğer Fatih Terim tek santraforlu bir sistemle oynarsa, ilk tercihinin Diagne olacağı kesin.
Kaleci ve stoperler dışında tel tel dökülen Galatasaray’da Muslera da ilk yarının uzatma dakikalarında arkadaşlarına uydu ve Alanyaspor müthiş bir golle devreyi önde kapattı.
Fatih Terim ikinci yarıya, Ndiaye’yi Fernando’nun yanına çekerek 4-2-3-1 dizilişi ile başladı. Galatasaray’da sistem dışında oyuncuların performanslarında da önemli bir değişiklik söz konusuydu. Özellikle de Belhanda’nın. Nitekim ikinci yarının iyilerinden Belhanda ve Feghouli’nin harika işbirliği Galatasaray’a beraberliği getirdi.
Gerçekten de Galatasaray ikinci yarıya çok iyi başladı ve oyunun hakimiyetini eline alarak kısa sürede beraberliği yakaladı. Ama Cim Bom’un bu rüzgarı kısa sürdü. 60.dakikadan itibaren yine Alanyaspor oyunda ön plana çıkmaya başladı.
Galatasaray’da bu bölümde dikkat çeken nokta, ileride topla buluşan oyuncuların yanlış tercihleri ve beceriksiz bir şekilde topu ezmeleri oldu. Özellikle de Onyekuru ve Sinan Gümüş. Onyekuru, Galatasaray için çok önemli bir futbolcu. Lakin kötü olduğunda gerçekten hiç çekilmiyor. Onyekuru, maç boyunca Alanyasporlu Mariano’nun markajında kaldı. Ama fırsat yakaladığında da çok kötü kullandı. Bunun dışında markajdan kurtulması ve yaratıcılığını sergilemesi için çok daha hareketli olması gerekirdi.
Fatih Terim, iki yeni stoperi bir arada oynatarak risk aldı. Lakin ikisi de sırıtmadılar. Marcao, çok kaliteli bir futbolcu ve yine iyi bir maç çıkarttı. Luyindama için bir maç üzerinden yorum yapmak doğru olmaz. Ayrıca çok erken sarı kart görmesi ister istemez onu etkiledi. Yine de iyi bir izlenim bıraktığı söylenebilir. Fiziği çok iyi. Ama kart görmeye biraz yatkın gibi geldi.
Elbette işin Alanyaspor tarafını da es geçmemek gerekiyor. Sergen Yalçın büyük futbolcuydu. Teknik direktörlük yolunda da aynı şekilde devam ediyor. Galatasaray’ı çok iyi analiz eden Sergen Yalçın, rakibe önde basarak oyun kurmasına izin vermedi. Galatasaray’ın en etkili olabilecek silahı Onyekuru’yu da Mariano ile başarılı bir şekilde tuttu. Kanatları ise hızlı ve etkili bir şekilde kullanıp Galatasaray kalesinde pozisyonlar bulmayı planladı ve bunları buldu. Gerek bu maçtan gerekse de yenilgi yüzü görülmeyen son altı maçlık periyottan dolayı Sergen Yalçın’ı ve Alanyaspor’u tebrik etmek gerekiyor.
Sonuç olarak Galatasaray, 45 ile 60.dakikalar arası hariç olmak üzere kötü bir oyun çıkarttığı Alanya deplasmanında iki puan kaybetti. Belki de bu oyunu düşününce, bir puan kazandı demek daha doğru olabilir. Ama eğer bugün Başakşehir kazanırsa aradaki fark sekiz puana çıkacak. Bu da Başakşehir’in ciddi bir avantaj yakalamasına neden olacak. Bakalım Başakşehir bu avantajı yakalayabilecek mi?