Sakatlıklarla boğuşan iki takımın karşılaşmasında ilk yarının futbol adına çok doyurucu olduğunu söyleyemeyiz. Futboldan çok mücadelenin ön plana çıktığı dengede bir ilk yarıya şahit oldu futbolseverler.
İkinci yarının başında gelen Trabzonspor golünden sonra oyun da hızlandı. Mağlubiyeti kabul etmeyen Galatasaray önemli bir reaksiyon gösterdi. Sarı- kırmızılıların beraberlik golü için yoğun çabaları, Trabzonspor’un ileride boş alanlar bulmasına neden oldu. Ancak bordo- mavililer yakaladıkları bu fırsatları gole çeviremediler. Bu da Galatasaray’ın son ana kadar oyunda kalmasına neden oldu. Nitekim Nagatomo, 90. dakikada attığı golle sarı- kırmızılıları hayata geri döndürdü.
Bu andan sonra dikkat çeken, Galatasaray’ın beraberlikle yetinmeyip galibiyet golünün peşine düşmesiydi. Bu durum, sarı- kırmızılıların uzatma bölümünde de kalelerinde tehlikeler yaşamalarına neden olduysa da, 1-0’dan sonraki duruşun kararlı bir devamı olarak takdiri de hak etti.
Gerçekten de Galatasaray, 1-0’dan sonra önemli bir reaksiyon ve duruş sergiledi. Elbette bunda baş aktör Fatih Terim’di. Saha içerisinde de Belhanda ve Feghouli dışındaki futbolcular ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Ama Belhanda ve Feghouli, aynı Brugge maçında olduğu gibi etkisiz kaldılar. Ama Belhanda’nın performansı artık ‘’ etkisiz ‘’ kelimesiyle de ifade edilecek boyutu aştı. Top kayıplarının yanında vurdumduymaz görüntüsü insanı çileden çıkartıyor. Geç kalmış ayrılık kararının bu sezon devre arasında verilmesi sürpriz olmaz. Tabii alıcı bulunabilinirse!
Sonuç olarak, Galatasaray adına 1-0’dan sonraki reaksiyon ilerisi için ümit verdi. Hatta bu ümit, Trabzonspor’un golündeki ciddi defans hatasının bile önüne geçti. Bu oyun anlayışı, iyileşecek oyuncularla birlikte güzel sonuçlar getirebilir. Devre arasında olumlu takviyeler de yapılabilirse Galatasaray için ligin ikinci yarısında işler daha iyi gidebilir.