Galatasaray, lider Sivasspor’un üç puan kaybettiği haftada Kayserispor’u mağlup ederek zirve ile arasındaki puan farkını beşe indirdi ve şampiyonluk yarışında ben de varım dedi.
Esasen maçın favorisi zaten Galatasaray’dı. Nitekim İstanbul’un sarı- kırmızılı ekibi, sıkıntılı rakibi karşısında kısa sürede skoru 2-0’a getirdi. Ancak Galatasaraylı oyuncular ‘’ maçı kazandık ‘’ havasına girdiler ve karşılaşmayı adeta bir antrenman mahiyetinde görmeye başladılar. Bu da Kayserispor’un daha fazla etkinlik kazanmasına neden oldu. Seri ve Belhanda’lı orta sahanın zafiyeti de buna çanak tuttu. Nitekim konuk takım 35. dakikada Muslera’yı ciddi bir şekilde yoklayarak adeta uyarı verdi.
İkinci yarıda Feghouli gelen üçüncü gol Galatasaray’ı rahatlattı. Bu durum, ‘’ nasılsa kazandık ‘’ havasına yeniden dönüşe meyletti ve Kayserispor bu sefer bunu affetmedi. Ancak özellikle Taylan Antalyalı hamlesinden sonra Galatasaray orta sahada daha güçlü durdu. Belhanda’da da biraz toparlandı. Böylece kalite farkını ortaya koyan Galatasaray, sürprize izin vermediği gibi uzatmalarda yine Feghouli ile dördüncü gole ulaştı.
Kısacası farklı skora rağmen Galatasaray’ın çok iyi bir oyun ortaya koyduğunu söyleyemeyiz. Elbette rakibin durumu ve skor avantajının kısa sürede gelmesi bunda çok etkili oldu. Bunun dışında, yukarıda da belirttiğim gibi Seri ve Belhanda’nın kötü performansları da orta sahayı düşürdü. Bu maçtan sonra Lemina’nın Galatasaray için ne kadar önemli bir futbolcu olduğu bir kez daha görülmüş oldu. Tabii Selçuk İnan’ın Lemina’nın yokluğunda ilk on biri zorlayamamasının üzerinde de ayrıca düşünmek gerekiyor. Bu arada haksızlık yapmayalım ve Belhanda’nın maçın son bölümünde kendisini biraz toparladığını ve dördüncü golde işin içince olduğunu bir kez daha belirtelim.
Galatasaray’da göze çarpan bir diğer olumsuzluk da defans hattı oldu. Sağ bekte Mariano ve stoperde Donk çok iyi mücadele ettiler. Ancak stoperlerin arasına ve arkasına toplar tehlike yaratmaya devam ediyorlar. İstanbul’un sarı- kırmızılı ekibi transfer döneminde bir stoper transfer edebilseydi çok iyi olurdu. Fakat bunu başaramadılar. Diğer taraftan Kayserispor karşısında sol bekte oynayan Martin Linnes de çok iyi bir performans sergileyemedi. Ancak, ligin ilk yarısını tribünde geçiren Linnes’in zaman içerisinde çok daha iyi olacağına inanıyorum. Nitekim bundan önceki oynadığı karşılaşmalarda bunun sinyalini verdi.
Galatasaray açısından bu maçtaki olumlu şeyleri konuşmak gerekirse doğal olarak en başa dört gol ve üç puanı koymak gerekir. Ardından Donk’un santraforlara taş çıkartan jeneriklik golünü, Adem Büyük’ün ilk golde pozisyonu koklamasını ve güzel bir vuruşla attığı golü, güzel futbolunu iki golle süsleyen Feghouli’yi, Linnes’in takıma dönmesinden sonra Mariano’nun artan performansını, Ömer Bayram’ın çok iyi bir performans göstermese de yaptığı iki asisti ve asist krallığında Visca’yı yakalamasını ve Onyekuru’nun asistle dönüşünü sayabiliriz.
Sonuç olarak Galatasaray, Fenerbahçe’nin ve lider Sivasspor’un üç puan kaybettikleri haftada zirve yarışı açısından çok önemli bir üç puan kazandı. Galibiyet serisini dört maça çıkaran sarı- kırmızılılar, fikstür avantajlarını da iyi kullanmış oldular. Eksik oyuncuların dönmesi ve Onyekuru’nun formunu bulması Galatasaray’ın şampiyonluk yarışında daha güçlü durmasını sağlayabilir. Bakalım kızışan zirve yarışı bizlere neler gösterecek?