Tolga Ersarı

Tolga Ersarı

tolgaersari@hotmail.com

Tüm Yazıları

Öncelikle TFF 1. Lig’de şampiyon olarak Süper Lig’e yükselmeyi başaran Hatayspor’u tebrik ediyorum.

Ankaragücü- Galatasaray maçına gelirsek; bir yanda ligde 18. sırada bulunan ve artık son kozlarını oynayan Ankaragücü, diğer yanda galibiyeti unutan Galatasaray.

İşte maçın bütün hikâyesi bu ana fikir çerçevesinde gelişti. Ankaragücü, takım halinde kompakt bir şekilde savunma yaptı ve hızlı çıkışlarla Galatasaray kalesinde gol aradı. Sarı- kırmızılılar ise her zamanki gibi topa sahip olup oyun kurarak rakip kaleyi baskı altına almayı ve gol bulmayı amaçladılar. Ancak eldeki oyuncu topluluğu, bu planı gerçekleştirecek yapıda değildi. Bu nedenle istediklerini sahaya daha çok yansıtan taraf Ankaragücü oldu.

Haberin Devamı

Gerçekten de sarı- lacivertliler, hızlı çıkışlarla Galatasaray defansını ve kaleci Okan’ı zor durumlarda bıraktılar. Defansta da sağlam durdular. İkinci yarıda buldukları penaltı golüyle de kendileri için hayati derecede önem taşıyan üç puana ulaştılar. Eğer son bölümlerde stres ve skoru koruma telaşına düşmeselerdi başka goller de bulabilirlerdi.

Galatasaray ise Ömer Bayram’ın sağda, Belhanda’nın da solda maça başlamaları nedeniyle ilk bölümde etkili olamadı. Bu oyuncuların yer değiştirmeleriyle birlikte sarı- kırmızılılar da daha efektif bir hal almaya başladılar.

Galatasaray bu andan itibaren rakip sahada daha etkili oldu ve topa da daha fazla sahip olan taraftı ama bu etkinlik bir türlü ciddi tehlikelere ve gole dönüşemedi. Elbette bunun da birçok nedeni vardı. Ama şüphesiz temel neden, sarı- kırmızılı futbolcuların içinde bulundukları olumsuz ruh haliydi. Asla unutulmayacak olan Rize maçı ve ardından tuzu biberi olan Gaziantep karşılaşması, Galatasaraylı futbolcuları ve teknik heyeti her açıdan olumsuz etkiledi. Bundan sonraki süreçte bu olumsuz etkilerden kurtulunamadığı gibi diğer olumsuzluklar ve puan kayıpları peş peşe devam etti. Ankaragücü maçında da bu olumsuzlukların yarattığı izleri Galatasaraylı futbolcuların üzerlerinde hissettik. Nitekim Seri başta olmak üzere pek çok futbolcunun yaptığı top kayıpları ve yanlış top, pas ve adam seçimleri hep bu olumsuz mental yapının etkileriydi.

Haberin Devamı

Elbette bunun bir diğer nedeni de pandemi döneminden form olarak düşük çıkılmasıydı. Takımın omurgasını oluşturan futbolcuların sakatlıklar yüzünden dışarıda kalmaları ve eldeki oyuncuların da seviye bakımından istenilen düzeyde veya başka bir deyişle, kalite bakımından onlarla aynı seviyede olmamaları da başka bir nedeni oluşturdu.

Bu anlamda Galatasaray açısından en olumlu olay, genç Emin Bayram’ın ilk on birde hem de kaptan olarak sahaya çıkmasıydı. Evet, bu durum büyük ihtimalle Donk’un sakatlığından dolayı oldu. Oysa Emin Bayram’a çok daha önce forma verilmeliydi. Böylece Donk’tan da problemli olan orta sahada faydalanılırdı. Her şeye rağmen genç Emin’i sahaya kaptan olarak süren Fatih Terim’i tebrik ediyorum.

Emin Bayram’ın stoperdeki duruşu ve kademeleri gelecek için umut verdi. Penaltı öncesi büyük bir hata yaparak topu rakibe gönderdi ve ardından da penaltı yaptırdı ama gerçekten bunlar çok da önemli değil. Ozan Kabak da ilk forma giymeye başladığı zamanlarda buna benzer hatalar yapıyordu. Fakat sonra genç yaşta Galatasaray’ın değişmezi oldu ve Bundesliga’ya gitti. Emin Bayram’ın yeni bir Ozan Kabak olacağını düşünüyorum. Bu nedenle bu genç oyuncuya fazla yüklenilmemeli. Zaman içerisinde daha fazla tecrübe kazandıkça çok daha iyi olacağına inanıyorum. Kendisini yetiştiren ve A takıma kazandıran altyapı görevlilerine de Türk futbolu adına teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

Karşılaşmada VAR hakemleri var mıydı, yok muydu anlamadık! Örneğin son anlarda Emre Akbaba’nın yükselirken arkadan Pazdan’ın yaptığı müdahale VAR incelemesini gerektiriyordu.

Galatasaray galibiyet hasretini sekiz haftaya çıkarttı. Bu yazı kaleme alındığı sırada oynanan karşılaşmaların sonuçları, sarı- kırmızılıları puan cetvelinde aşağılara düşürebilir. Kısacası Galatasaray, önümüzdeki sezon Avrupa Kupalarına da katılamayabilir. Daha önce de belirttiğim gibi, Galatasaray’ın bu durumu doğru bir şekilde analiz etmesi ve transfer politikasını ona göre oluşturması gerekiyor. Tabii burada ekonomik faktörler de devreye girecekler. Bakalım ilerleyen günler bizlere neler gösterecek?