Igor Tudor, iki takım için de büyük önem taşıyan derbiye farklı bir taktikle çıktı. Galatasaray, 3-4-2-1 şeklindeki bu dizilişle ilk yarının son beş dakikasına kadar oyuna hakim olmayı başardı. Sarı- kırmızılılar açısından en büyük handikap Sneijder’in forvet arkasındaki ikilinin sağında yer almasıydı. Sağda oynamayı beceremediği bilinen Hollandalı futbolcu yerini yadırgadığı için kendisini yine sık sık sola attı. Oysa Bruma’nın daha etkili olduğu kanatta, Sneijder’in de forvet arkasında oynadıkları bir sistem Galatasaray için daha verimli olurdu.
Şenol Güneş ise herhalde Medipol Başakşehir’in galip gelmesinin de etkisiyle her zamanki on biri ve taktiksel dizilişiyle takımını sahaya sürdü. Ancak siyah- beyazlılar, 40.dakikaya kadar Galatasaray’ın kalabalık orta sahası karşısında istediklerini yapamadılar. Özellikle Talisca çok etkisiz kaldı.
Galatasaray, 40.dakikadan sonra oyundan düşmeye başladı. Çünkü bu dakikadan sonra yeni sistemi takımın bünyesi taşıyamadı. Beşiktaş, bunun da etkisiyle ilk yarının son beş dakikasında oyuna ortak oldu.
Beşiktaş, ikinci yarının başında kimsenin hayal edemeyeceği bir gol kazanınca maçın hikayesi de bir anda değişti. Şenol Güneş, bundan sonraki dakikalarda doğru değişiklikler yaptı. Beşiktaşlı futbolcular da doğru oyunu oynayınca Kara Kartal bu önemli derbiden üç puanla ayrıldı.
Galatasaraylı futbolcular ise böyle bir golle geriye düşünce moral olarak çöktüler. Bunu da oyunlarına yansıttılar. Galatasaray Teknik Direktörü Igor Tudor bu bölümde oyuna müdahaleler yaptı. Ancak bu müdahalelerdeki tercihleri doğru değildi.
Örneğin Selçuk İnan sakatlık sorunu yaşadı ve çıkmak zorunda kaldı. Selçuk İnan’ın yerine oyuna girmesi gereken futbolcu Tolga Ciğerci değil Josue idi. Fakat Tudor, savunma ağırlıklı De Jong’un yanına yine savunma ağırlıklı Tolga Ciğerci’yi monte etti. Bu tercihin ne kadar hatalı olduğu maç içerisinde kendisini açıkça gösterdi.
Tolga Ciğerci Galatasaray’da forma giydiği ilk gün bu oyuncunun Galatasaray ayarında olmadığını yazmıştım. Bu maçta da bunu açık bir şekilde gördük.
Bu arada Tudor taktiksel değişikliğe de gitti. Sarı- kırmızılılar 4-4-1-1’e döndüler. Böyle olunca sol kanada geçen Bruma daha etkili olmaya başladı. Galatasaray bu bölümde tehlikeli olabilecek ataklar geliştirdi. Ancak bütün bunlar Bruma’nın her topa kendisinin vurma isteği yüzünden sonuçsuz kaldı.
İkinci yarıda etkisiz kalan Yasin’in Rodrigues ile değiştirilmesi bence doğruydu. Ama Sneijder- Eren Derdiyok değişikliği yanlıştı. Sneijder oyunda kalmalı, onun yerine defanstan bir oyuncu çıkarılmalıydı. Çünkü mağlup Galatasaray’ın kaybedeceği bir şey yoktu ve üçlü savunmayı da bu maçta zaten uygulamıştı. O nedenle 4-4-1-1’e devam yerine Sneijderli bir şekilde 3-4-1-2 oynanmalıydı.
Eren Derdiyok oyuna girmesine rağmen onu besleyecek hiçbir orta gelmedi. Bu da saha içerisindeki başka bir hataydı.
Hakem Bülent Yıldırım’a değinirsek, ilk yarının başında Atınç’ın Yasin’e müdahalesinde ve ikinci yarıda Carole’nin Quaresma’ya yaptığı harekette penaltı vermeliydi.
Bu sonuçla Galatasaray şampiyonluk yarışına ‘’ tamam ‘’ derken Beşiktaş ‘’ devam ‘’ dedi. Artık zirve yarışında iki takım var. Beşiktaş’ın bir süre sonra bu yarışta tek kalması sürpriz olmayacaktır. Bu sene şampiyonun en erken belli olduğu sezonu yaşayacağımızı düşünüyorum. Çünkü Beşiktaş bu havayı veriyor. Siyah- beyazlılar teknik direktöründen malzemecisine kadar bu hissi yaşıyorlar ve hep doğruları yapıyorlar.
Galatasaray ise Beşiktaş’ın aksine hep yanlış yapıyor. Galatasaray’ın bugünkü başarısızlığının temel nedeni yönetimdir. Can havliyle yaptıkları Tudor hamlesinin de ne kadar doğru olduğu tartışılır. Ancak sarı- kırmızılı yönetim eğer önümüzdeki sezon da Tudor ile devam etmeye kararlıysa kadroyu büyük ölçüde yenilemeli. Çünkü Galatasaray’ın bu oyuncu kalitesiyle başarılı olması çok zor.