Öncelikle 5-0’lık skorun kimseyi aldatmaması gerektiğini belirtmem gerekiyor. Antalyaspor, Galatasaray karşısında kora kor bir mücadele örneği sergiledi ve pek çok önemli pozisyon buldu. Ancak Muslera bunlara geçit vermedi ve bir anlamda 5-0’lık galibiyetin mimarı oldu.
Esasen Galatasaray maça istekli başlasa da ciddi bir koordinasyon ve uyum sorunu kendisini gösterdi. Özellikle 1-0’dan sonra bu eksiklikler daha fazla hissedilmeye başladı.
Rakip sahaya top geçirmekte ve oyun kurmakta zorluk yaşayan Galatasaray ikinci yarıya, sarı kartı da bulunan Ndiaye’nin yerine Selçuk İnan’la başlayabilirdi. Ancak Fatih Terim, ilk yarıda ciddi tehlikeler yaratan Antalyaspor atakları karşısında orta sahayı savunma anlamında güçlendirmeyi tercih etti ve ikinci yarıya Donk ile başladı.
Gelgelelim Fatih Terim’in beklentileri hemen gerçekleşmedi. Antalyaspor, ilk yarıda olduğu gibi yine mutlak gol pozisyonlarına girdi. Ancak Muslera, ilk yarıdaki gibi ikinci yarıda da konuk takıma gol izni vermedi.
Galatasaray’ın 65.dakikada ikinci golü bulmasından sonra ise daha farklı bir maç oynanmaya başladı. İkinci golle rahatlayan sarı- kırmızılılar, 65’den sonraki kısa bölümde farkı açmayı başardılar.
Galatasaray’ın Onyekuru ile bulduğu ikinci gol öncesinde tek pasla Belhanda’yı çok güzel bir şekilde topla buluşturarak golün hazırlayıcısı olan Donk, özellikle bu golden sonraki bölümde iyi bir performans ortaya koydu. Keza Ndiaye ile gelen üçüncü golde de tek pasla uygun durumdaki Feghouli’yi görerek golün hazırlayıcısı olan yine Donk’tu.
İlk yarının ortalarından itibaren ortada gözükmeyen Belhanda da ikinci golde biraz hareketlenip kalitesini ortaya koyunca, Onyekuru direkt kaleciyle karşı karşıya kaldı ve Galatasaray’ı rahatlatan golü attı. Bu bölümden sonraki Belhanda performansı da gayet olumluydu. Nitekim Diagne ile gelen beşinci golde de başrolde o vardı. Belhanda, Galatasaray için önemli bir oyuncu. O durduğunda Galatasaray da duruyor. Biraz sorumluluk aldığında ise bu hemen skora yansıyor.
Elbette, attığı iki golle toplam gol sayısını on bire çıkaran Onyekuru’yu da unutmamak gerekiyor. Bir kanat oyuncusu için on bir gol çok başarılı bir sayı. Onyekuru’nun sürati kadar vuruşları da oldukça iyi. Ancak onda da devamlılık sorunu var. Zaten bu sorunu aşarsa adından çok daha fazla söz ettirebilir.
Esasen Galatasaray oldukça etkili bir hücum hattına sahip. Feghouli de bir gol ve iki asistle galibiyette önemli bir pay sahibi oldu.
Bu arada Fatih Terim’in ilk yarı sonunda kenara almayarak oyunda tuttuğu Ndaiye de hocasını mahcup etmedi. Galatasaray’ın üçüncü golünü atan Senegalli futbolcu, dördüncü golün de hazırlayıcısı oldu. Donk’un oyuna dahil olmasının Ndiaye’yi de rahatlattığını söyleyebiliriz.
Galatasaray için bir diğer önemli olay ise Diagne’nin golle buluşması oldu. Sadece taraftarlar değil, Galatasaraylı futbolcular da Diagne’nin gol atması için seferber oldular. Bu da, sarı- kırmızılılardaki takımdaşlık ruhunu göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
Eğer Diagne bu golle üzerindeki baskıyı atarsa, bundan sonraki haftalarda golle daha kolay buluşabilir ve böylece de Galatasaray’a daha faydalı olabilir.
Yazıyı başladığım isimle bitirmem gerektiğini düşünüyorum. Böylece onun hakkını da bir kez daha teslim edebilirim. 5-0’lık skora rağmen maçın adamı, yaptığı yedi net kurtarışla kaleci Muslera’dır. Özellikle 1-0’lık bölümde o pozisyonların bir kaçı bile gole dönüşseydi, maç çok farklı bir yere gidebilirdi.
Galatasaray bu galibiyetle lider Başakşehir’i sekiz puan farkla takibini sürdürdü. Elbette daha dokuz hafta var ama Başakşehir çok büyük bir avantaja sahip. Galatasaray mucizeyi gerçekleştirmeyi deneyecek. Sarı- kırmızılıların bunun için öncelikle kalan bütün maçlarını kazanmaları gerekiyor. Bu anlamda Bursaspor deplasmanı çok büyük önem taşıyor.