Igor Tudor’da ‘’ milli maç sonrası ‘’ takıntısı var. Hırvat Hoca, daha önce milli maç dönüşü oynadığı Antalyaspor maçında sistem değişikliğine gitmiş ve sarı- kırmızılılar iki puan kaybetmişlerdi. Tudor, yine milli maç sonrasına denk gelen Atiker Konyaspor karşılaşmasında da sistemde değişiklik yaptı. Bu durum, Galatasaray’ın Konyaspor karşısında zorlanmasına neden oldu.
Galatasaray’da Fernando, alıştığımız şekilde stoperlerin arasına girdi ve geride üçlü gibi kaldılar. Fakat bu sefer ileride Rodrigues ve Feghouli, Gomis’in arkasında yer aldılar. Böyle olunca kanatlar sadece Mariano ile Latovlevici’ye kaldı. Latovlevici, elinden geldiğince sol kanatta bir şeyler yapmaya çalıştı ama sağ kanat, özellikle ilk yarıda hiç kullanılamadı. Öte yandan santrafor arkasında oynatılan Rodrigues ve Feghouli de üretkenlikten çok uzak kaldılar.
Nitekim önceki haftalarda izlediğimiz Galatasaray’dan eser yoktu. Sarı- kırmızılılar tempo yapamadıkları gibi, topu üçüncü bölgeye aktaramadılar. Oyun olaraksa çok durgun ve kötüydüler.
Tudor, Rodrigues’in sakatlanması üzerine tercihini Selçuk İnan’dan yana kullandı. Lakin ilerideki takım dizişlini değiştirmedi. Bu sefer de Belhanda, Feghouli ile birlikte Gomis’in arkasında ikili kaldı.
Tudor, ikinci yarıya da aynı dizilişle başladı. Böyle olunca sarı- kırmızılıların kötü oyunları devam etti. Ancak sahneye Gomis çıktı. İki rakibi arasında çok güzel yer alan golcü futbolcu, oyuna girdiği andan itibaren güzel futboluyla dikkat çeken Selçuk İnan’ın ara pasında tek başına pozisyon yarattı ve topu da ağlara göndermeyi başardı. Tabi burada yeri gelmişken, Selçuk İnan’ın o güzel pası verdiği sırada Gomis’in ofsaytta olduğunu belirtmek gerekiyor.
Elbette golden sonra oyun başka bir hal aldı. Gomis ise 76.dakikada orta sahada aldığı topla tek başına pozisyon yarattı ve penaltı gerçekleşti. Ali Turan’ın Gomis’e müdahalesi net penaltıydı. Gomis de skoru 2-0’a taşıdı.
Kısacası Galatasaray, müstesna golcüsünün ilmek ilmek dokumasıyla, kötü oynadığı maçı kazanmayı başardı. Gomis, Galatasaray için çok büyük bir kazanç. Transferini gerçekleştirenlere tekrar tekrar teşekkür etmek gerekiyor.
Yeri gelmişken Selçuk İnan’a da değinmeden geçmemeli. Selçuk, Finlandiya maçında çok güzel oynadı. Konyaspor karşılaşmasında da, oyuna girdiği andan itibaren çok etkili olmayı başardı. Tudor’un, çoğu kişinin satılsın dediği Selçuk İnan’a sahip çıkmakla ne kadar haklı olduğu görüldü. Elbette buradaki en büyük etken Selçuk İnan’ın kendisini geliştirmesi. Bunda da en büyük etken yine Tudor. Öte yandan yabancı futbolcu transferleriyle takımdaki kalitenin artması da, Selçuk İnan’ın rekabete girip daha çok çalışmasına neden oldu. Bunun sonucunda da hem milli takımda, hem de Galatasaray’da yeniden iyi futbol oynamaya başlayan Selçuk İnan ortaya çıktı. İşte uygulamayla görüldü ki, yabancı futbolcular yerli futbolcuların önünde bir engel değil. Tam tersine kaliteli yabancılar, yerli futbolcuların rekabet sonucu daha çok çalışmalarına, kendilerini geliştirmelerine ve daha başarılı olmalarına neden oluyor. Bu durumda kazanan, hem kulüpler hem de milli takım olacaktır. Bu arada Selçuk İnan’ın penaltıda topu Gomis’e bırakması da takımdaşlığın güzel bir örneğini oluşturdu.
Igor Tudor’un Konyaspor maçından çıkartması gereken dersler var. Rodrigues ve Feghouli gibi kanatta başarılı olacak futbolcuları santrafor arkasına sıkıştırmak, Galatasaray’ın oyununu kısırlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu oyuncular kanatlarda oynamalılar. Böyle olursa Galatasaray o alıştığımız tempolu, rakibini boğan futbolunu ortaya koyabilir. Tabi Belhanda’nın da artık kendisini göstermesi gerekiyor.
Haftaya derbi var. Dilerim güzel, centilmence ve sadece futbolun konuşulacağı bir derbi izleriz.