Taraftarların umutla bekledikleri santrafor transfer(ler)ini hala gerçekleştiremeyen Galatasaray, santraforsuz olarak çıktığı Ankaragücü karşılaşmasında rakibine gol yağdırdı. Tabii Sinan Gümüş’e haksızlık etmemek gerekiyor. Çünkü Ankaragücü karşısında santrafor olarak o görev yaptı ve de iki gol attı. Ancak Sinan’ın santrafor orijinli bir oyuncu olmadığı unutulmamalı. Ayrıca Ankaragücü maçının ölçü olarak alınmaması gerektiği de gözlerden kaçmamalı.
Ankaragücü zor günler geçiriyor. Kulübün içinde bulunduğu sıkıntılı durum futbolculara, dolayısıyla da sahaya yansıdı. Kısacası Ankaragücü, Galatasaray’a rakip olamadı. Sarı- lacivertliler sahada hiçbir varlık gösteremediler. Ancak bu durum Galatasaray’ın farklı galibiyetini gölgelemez. Çünkü sarı- kırmızılıların aldıkları bu farklı galibiyetin tek nedeni Ankaragücü’nün olumsuz durumu değildi. Galatasaraylı futbolcular maçın başından sonuna kadar büyük bir iştah ve hevesle oynadılar. Hatta öyle ki, maçın başında gelen golle karşılaşmaya adeta 1-0 önde başladılar. Goller geldikçe daha da iştahlanan sarı- kırmızılı futbolcular hak ettikleri farklı bir galibiyet aldılar.
Sinan Gümüş, attığı iki golle görevini iyi bir şekilde yerine getirdi. Özellikle attığı ikinci goldeki vuruşu çok güzeldi. Onyekuru, müthiş bir performans sergiledi ve karşılaşmayı hat- trick ile tamamladı.
Galatasaray, Ankaragücü karşısında sağ kanadı çok iyi kullandı. Nitekim altı golün beşi bu kanattan getirilen toplarla oldu. Bu anlamda Mariano ve Fegholuli de performanslarıyla ön plana çıkmayı başardılar. İki futbolcu da güzel futbollarını birer asistle süslediler. Bunların dışında ilk golde topu ceza sahasına gönderen de Feghouli’ydi. Altıncı gol de, Feghouli- Mariano işbirliği ile yoğruldu.
Elbette Ndiaye’yi de unutmamak gerekiyor. O da gayet iyi bir maç çıkarttı ve ikinci goldeki kalite dolu asistinin dışında jeneriklik bir de gol attı. Başarılı futbolunun dışında, dördüncü golde orta sahada topu kapıp Onyekuru’ya gol pası veren Fernando da ona eşlik etti.
Başarılı performansıyla ön plana çıkanlardan biri de Belhanda idi. Güzel oyununu golle süslemek için çok uğraştı ama bunu başaramadı. Maçın sonunda gole çok yaklaştı ama bu sefer de direği geçemedi. Gelgelelim, ilk yarıda gördüğü sarı kart tam bir sorumsuzluk örneğiydi. Belhanda gördüğü bu gereksiz sarı kartla cezalı duruma düştü. Bu da, Faslı futbolcunun hiç ders almadığını gösteriyor. Daha önce gördüğü kartlarla tepki çeken Belhanda, Fenerbahçe derbisinde de Soldado ile birlikte olayların başlamasına neden olan kişi olmuştu. Hatta Galatasaray yönetimi bu nedenle Belhanda’ya 200 bin Euro ceza kesmişti. Ancak kısa bir süre önce bu ceza affedildi ve Belhanda’nın ücretine de zam yapıldı. Belhanda da bu af ve zamma, gördüğü sorumsuz sarı kartla cezalı duruma düşerek karşılık verdi. Zannediyorum bunun üzerine de artık söylenecek bir söz yok!
Şüphesiz Galatasaray’da en çok merak edilen konulardan biri de, yeni transfer Marcao’nun göstereceği performanstı. Tabii ki bir maç üzerinden, hele ki böyle rahat bir maç üzerinden karar vermek doğru olmaz. Ancak yine de Marcao’nun bıraktığı ilk izlenim olumlu oldu. Öncelikle hiç yabancılık çekmedi. Sanki yıllardır Galatasaray’da oynuyormuş gibiydi. Elbette bunda partneri Maicon ve sağ bek Mariano’nun da Brezilyalı olmaları etkili olmuştur. Bu arada bu durumun, yani defanstaki üç futbolcunun aynı ülkeden olmasının, Galatasaray için bir avantaj olabileceğini düşünüyorum. Yeniden Marcao’ya dönersek, ilk maçtaki duruşuyla güven verdi. Kademeleri, topu oyuna sokuşu ve kestiği topla pozitif bir izlenim bıraktı. Solak olması ise başlı başına bir avantaj. Ayrıca geldiği takımın penaltıcısı olması dolayısıyla vuruşlarının da iyi olduğunu biliyoruz.
Solak demişken, Fatih Terim’in maça sol bekte Linnes ile başlamasından Ömer Bayram’ın gereken dersi çıkartması gerekiyor. Emre Taşdemir, takıma henüz yeni katıldı ve maç eksiği var. Nitekim son bölümde sahaya sürülerek maç eksikliğinin giderilmesi amaçlandı. Ama Ömer Bayram’ın, kendisi yerine Linnes’in tercih edilmesinden gerekli mesajları alması lazım. Bu arada Linnes de iyi bir performans sergiledi ve ikinci gole katkı yaptı.
Bence gecenin bir başka önemli olayı da, 84.dakikada Maicon’un yerine genç Gökay Güney’in sahaya sürülmesiydi. Böylece Fatih Terim, Ozan Kabak’tan sonra başka bir genç stoperi servis etmiş oldu. Dilerim Gökay da Ozan Kabak gibi kısa sürede başarılı olur. Sadece Galatasaray’ın değil, Türk futbolunun böyle genç yeteneklere ihtiyacı var.
Sonuç olarak, Galatasaray güzel bir oyunla farklı bir galibiyet aldı. Ama Ankaragücü maçının ölçü olarak kabul edilemeyeceğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Galatasaray’ın mutlak suretle iki santrafor transfer etmesi gerekiyor. Aksi takdirde Cim Bom üç kulvarda da çok zorlanır. Elbette yönetimin de başı çok ağrır.
Son olarak, TFF tarafından düzenlenen Mercedes-Benz U16 Ege Kupası'nın final maçında İspanya'yı 2-0 mağlup ederek şampiyon olan Türkiye U16 Milli Takımı’nı tebrik ediyorum. Bu gençler Türk futbolunun geleceği. Umarım onlardan iyi bir jenerasyon yakalanır.