Tolga Ersarı

Tolga Ersarı

tolgaersari@hotmail.com

Tüm Yazıları

Başakşehir’in Galatasaray’ı deplasmanda yenmesine şaşırmak mümkün mü? Elbette hayır. Aslında futboldan anlayanlar için bu beklendik bir sonuçtu. Çünkü Galatasaray sezon başından beri futbol oynamıyor. Sarı- kırmızılılar sadece Muslera ve Bruma’nın kişisel başarılarıyla buraya kadar geldiler. Ama futbol bir takım oyunu. Takım oyununu ortaya koyamayınca da aynı çekirge gibi bir sıçrıyor, bir sıçrayamıyorsun.

Aslında bu maçta özellikle ilk yarıda Galatasaray’dan çok Başakşehir’in oyununa şaşırdık. Çünkü şimdiye kadar futbolunu hep övdüğümüz ligin lideri, ilk yarıda aynı Galatasaray gibi çok kötü bir oyun sergiledi. Böyle olunca da çok sıkıcı bir ilk yarı izledik. Buna rağmen o ilk yarıdan iki gol çıktı.

Haberin Devamı

İkinci yarı ise herhalde Abdullah Avcı’ nın devre arasındaki uyarılarının etkisiyle Başakşehir bildiğimiz futboluna yakın bir oyun sergilemeye başladı. Bunun sonucunda da önce oyun, sonra da skor olarak Galatasaray’a üstünlük sağladı.

Galatasaray’da sorun bir tane değil. Başakşehir maçında da gördük ki, sarı- kırmızılılar oyunun boyunu çok uzatıyorlar. Böyle olunca da bloklar arasındaki kopukluk iyice kendisini gösteriyor.

Öte yandan takımın bir sistemi var mı, yok mu belli değil. Eren gibi bir futbolcuya sahipseniz kanatları çok iyi kullanıp oyunu kanatlara yaymalı ve ceza sahasına tehlikeli ortalar yapmalısınız. Ama Sabri’nin biri iki cılız denemesi dışında bunu yapan yok.

Başakşehir maçında Bruma iyi tutuldu. Bunun sonucunda o da bir süre sonra oyundan düştü ve etkisiz kaldı. Sinan için de attığı golden sonrası için benzer şeyleri söyleyebiliriz. Buna rağmen Riekerink Podolski’yi, üstelik takım mağlup olmasına rağmen, oyuna sokmak için 78.dakikayı bekledi. Fakat Podolski de kalan dakikalarda varlık gösteremedi.

Öte yandan ligin lideri ile oynanacak maç öncesi kanatları hareketlendirebilecek yegane futbolcu Yasin, bir maçlığına kadro dışı bırakıldı. Elbette Yasin’in geçen hafta yaptıkları doğru değildi. Ama Başakşehir maçı öncesi bu sıkıntı para cezası ile geçiştirilebilecekken ilk defa şahit olduğum bir maçlık kadro dışı cezası geldi. Peki kim cezalandırıldı? Yasin mi, Galatasaray mı?

Haberin Devamı

Yukarıda da belirttiğim gibi futbol bir takım oyunu. Galatasaray ise kişisel becerilerle bugünlere geldi. O kişisel beceriler susunca da mağlubiyet kaçınılmaz oluyor. Yani belli bir sistem olmadığı gibi futbolcuların form durumları da iyi değil. Örneğin oyuna sonradan giren hiçbir futbolcu maçın kaderini değiştiremiyor. Yani Sinan dışında oynayanlar da, yedek bekleyenler de gün geçtikçe geriye gidiyorlar. Bu arada hala bir türlü lig maçlarında göremediğimiz futbolcular var. Milli takım stoperi Serdar Aziz gibi.

Riekerink çok iyi bir insan olabilir. Ama o iyi bir teknik direktör olmadığı gibi zaten teknik direktör de değil. Yıllarca altyapı antrenörlüğü yaptıktan sonra Galatasaray gibi bir takımın teknik direktörü olmak kolay bir şey değil. Yani oyuncu yetiştirmek, futbolu öğretmek ayrı bir şey, takım yönetmek ayrı bir şey. Üstelik büyük takım yönetmek çok daha ayrı bir şey. Görünen o ki haftalar ilerledikçe Galatasaray bu farkı daha çok hissedecek.

Haberin Devamı

Bütün bu sıkıntılara rağmen takım, sanki hiçbir şey yokmuş gibi her hafta aynı çalışmaları yapıp maçlara çıkmaya devam ediyor. İşte asıl tehlike de burada. Önlem alınması, bir şeyler yapılması, alternatifler denenmesi gerekirken aynı rutin devam ediyor. Bu anlayışın devam etmesi Galatasaray’ın ileriki haftalarda daha zor günler geçirmesine neden olabilir.

https://www.facebook.com/tolgaersari

https://twitter.com/tolgaersari