Galatasaray’ın bu sezonki performansını ve en son Türkiye Kupası’nda oynanan Tuzlaspor maçını dikkate alınca sarı- kırmızılılardan Alanyaspor karşısında böyle bir skor beklemiyordum. Herhalde bu durum pek çok futbolsever için de geçerlidir.
Aslında maçın başında klasik Galatasaray’dan esintiler izlemeye devam ettik. Konuk takım Alanyaspor maçın başlamasıyla birlikte çok rahat bir şekilde sarı- kırmızılı kaleye gelmeye başladı. Ardından Galatasaray’ın alıştığımız pas oyununu izledik. Bununla birlikte diğer maçlardan farklı olarak sarı- kırmızılıların kanatları daha çok kullanmaya çalıştığını gördük. Ancak yine gol pozisyonuna girmekte sıkıntı çeken Galatasaraylı futbolcular, arzuladıkları golü de bir duran top sonucunda kazandılar.
Yedikleri gol de, klasik Galatasaray’ın sahada olduğunun en güzel örneğiydi. Nitekim Galatasaray’ın bu yarıda bulduğu ikinci golü de Alanyasporlu Gassama kendi kalesine attı. Ancak bu golü sarı- kırmızılıların sağ kanadı etkili kullanmaları sonucunda rakibi hataya zorlamalarının bir sonucu olarak değerlendirmek de çok yanlış sayılmayacaktır.
Maçta ne olduysa ikinci yarıda oldu. Galatasaray’ın dört dakikada iki gol bulup skoru 4-1’e getirmesi maçın bir anda başka bir hal almasına yol açtı.
5-1’lik galibiyet ve de özellikle ikinci yarıda oynanan futbol, Galatasaraylılara adeta bir yeni yıl hediyesi oldu. Maçın adamı kesinlikle Sneijder’di. Hollandalı yıldız, üç asist ve bir golle maça damga vurdu. Özellikle attığı gol unutulmayacak türdendi.
Bunun dışında gol atmasa da Yasin bence maçın diğer bir yıldızıydı. Her geçen gün performansı yükselen De Jong da güzel bir kafa golü attı. Bruma etkili olmasına rağmen son vuruşlarda başarılı değildi. Eren ve Josue’nin gol atmaları bu futbolcuların moral kazanmalarına neden olacaktır.
Gelgelim maçın içine biraz daha girmek daha sağlıklı yorumlar yapılmasını sağlayacaktır. Öncelikle yukarıda da değindiğim gibi skorun bir anda 4-1 olmasından sonra Alanyasporlu futbolcular oyun disiplinini kaybettiler. Aslına bakarsanız Alanyaspor defansı daha skor açılmadan S.O.S. veriyordu. Nitekim ilk yarıda kendi kalelerine gol attılar. İkinci yarıda da kötü oyunlarını sürdürdüler. Açıkçası Alanyaspor, Galatasaray’a rakip olamadı. Bu, dikkate alınması gereken birinci gerçek.
Bu arada yeri gelmişken Alanyaspor’un çok sert oynadığını da vurgulamalıyım. Selçuk ve Eren sertlikten dolayı sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldılar. Aynı şekilde Sabri de maçın son bir dakikasını saha dışında geçirmek zorunda kaldı. Skor arttıkça Alanyaspor’un da sertliği arttı. Halis Özkahya’nın bu sert hareketleri kartla cezalandırmaması Alanyasporlu futbolcuların sertliğini daha da arttırdı. Örneğin Taha, en az üç sarı kartlık hareket yaptı ama maçı kart görmeden tamamladı. Erhan Kartal da resmen kendisini attırttı. Lakin herkesin topu elle oynadığını görmesine rağmen ikinci sarı karta o kadar itiraz etmesi gecenin hoş olmayan görüntüleri arasında yer aldı.
Galatasaraylı futbolcular ise hak ettikleri kartları hemen gördüler. Hatta Sneijder’in itirazı aşırı mıydı, sarı kart gerekir miydi, bence tartışılır. Elbette Halis Özkahya’nın bu kötü yönetimi tribündeki 12.000 seyircinin tepkisini çekti.
Alanyaspor, 4-1’den sonra oyun disiplininden kopmasına rağmen Galatasaray orta sahasını çok rahat geçip pozisyon bulmayı başardı. Konuk takımın bu rahat gelişi ve bulduğu iki net pozisyon Galatasaray defansı ve orta sahasının gerçek durumunu gösterdi. Bu da dikkate alınması gereken ikinci gerçek.
Sezon boyunca eleştirilen Galatasaray, bu sonuçla araya liderin sadece üç puan gerisinde girdi. Puan cetvelindeki bu durum oynanan futbola göre çok büyük bir başarı. Ancak futbolun gerçekleriyle de bir tezat oluşturuyor. O nedenle bu farklı galibiyet ve puan cetveli Galatasaray’daki bazı gerçeklerin, yani sıkıntıların üstünü örtmemeli. Bu da dikkate alınması gereken üçüncü gerçek.
Kısacası bu 5-1’lik galibiyet gözleri kör edercesine abartılıp, gerçeklerin üzerini örterse Galatasaray’a çok zarar verir. Galatasaray’ın transferlere ihtiyacı var. Bazı futbolcuların da gönderilmeleri ya da kiralanmaları gerekiyor. Aynı şekilde Galatasaray’ın iyi bir teknik direktöre de ihtiyacı var. Fakat ekonomik nedenlerden dolayı bu ihtimali düşük görüyorum. Bu farklı galibiyet ve puan cetveli de Riekerink’in konumunu ve onun kalmasını isteyen yöneticilerin elini güçlendirecektir.
Şimdiden devre arasında neler yaşanacağını merakla beklemeye başladık…