Galatasaray rakiplerinin, özellikle de Başakşehir’in puan kaybettiği haftada önüne altın tepside sunulan liderlik fırsatını elinin tersiyle itti.
Esasen Galatasaray maça doğru bir kadroyla çıkmadı. Sarı- kırmızılıların, kazandıkları takdirde lider olacakları karşılaşmaya Donk ve Tolga’yla başlamaları hataydı. Nitekim Galatasaray bu nedenle orta sahadan oyun kuramadığı gibi bu bölgeye hakim de olamadı. Ayrıca ileride oynayan futbolcular da olumsuz etkilendiler.
Buna rağmen Galatasaray, ilk 15 dakika sahada üstün gözüken taraftı. Ancak Muslera’nın büyük hatası ile oluşan korner sonrası Sivasspor öne geçti. Galatasaray’ın yıllardır aynı golleri yemesini anlamak mümkün değil. Muslera yan toplara pek çıkmıyor. Çıkmadığı gibi kornerlerde direklere oyuncu da bırakmıyor. Defans deseniz, kornerlerde genellikle rakiplere vurduruyor. Teknik kadronun bu konuda ne yaptığını merak ediyorum. Eğer Galatasaray teknik yönetimi bu konuda bir önlem almazsa bu tür goller yenmeye devam edecek gibi gözüküyor. Bu durumda da başarı şansı düşer.
Galatasaray bu golden sonra oyundan da düştü. Ancak Fatih Terim, golde de hatası olan Donk ile Tolga Ciğerci’yi oyundan çıkartmadı. Hatta ikinci yarıya da bu ikiliyle başladı. Tecrübeli teknik adam, ancak 57’de penaltıyla gelen ikinci Sivasspor golünden sonra Tolga Ciğerci’yi Eren Derdiyok’la değiştirdi ve 4-4-2’ye döndü. Böylece santraforlar çiftelenirken Feghouli de orta sahada Donk’un yanına geçti. Terim daha sonra Feghouli’yi de çıkartıp Belhanda’yı oyuna aldı ve 4-1-3-2’ye döndü.
Bu kadar ayrıntıyı anlatmamın nedeni, Fatih Terim’in değişikliklerini hatalı bulmamdır. Kanımca Donk ve Tolga Ciğerci ikinci yarıya çıkmamalıydılar. Onların yerlerine Selçuk ve Belhanda ile ikinci devreye başlanmalıydı. Skor üstünlüğü sağlanamadığı takdirde de Eren Derdiyok sahaya sürülmeliydi. Lakin Fatih Terim tercihlerini bu yönde kullanmadı. Bu arada, Fatih Terim illa Donk ve Tolga Ciğerci’den birini sahada tutmayı gerekli görüyorsa, bu isim bence Tolga Ciğerci olmalıydı.
Öte yandan Belhanda girerken çıkması gereken isim de Feghouli değil, etkisiz Yasin’di. Ancak Terim, Yasin’i ancak 75’de Sinan Gümüş’le değiştirdi. Lakin Sinan Gümüş de kurtarıcı olamadı.
Galatasaray, kendisini ikinci bölgede karşılayan ve savunmasını da önde kuran rakibi karşısında, etkili bir orta sahaya sahip olmadığı için oyun kuramadı. Ayrıca, ilerideki oyunculara etkili ve bitirici paslar atılamadı. Örneğin Gomis, pek çok pozisyonda ofsayta düştü. Fatih Terim’in bu konuda gerekli dersi çıkartması gerekiyor. Tecrübeli teknik adamın hücuma dayalı bir oyun felsefesi olduğu malum. Ancak Donk ve Tolga Ciğerci’yle bunu sahaya yansıtabilmesi neredeyse imkansız. Fernando’nun eksikliği fazlasıyla hissediliyor. Onun yokluğundaysa mutlaka Selçuk İnan forma giymeli.
Diğer taraftan, Belhanda’nın oyuna girdikten sonra Galatasaray’ın futbolunu nasıl pozitif yönde etkilediği görüldü. Bu nedenle önümüzdeki maçlarda Belhanda’nın ilk on birde, Feghouli’nin de etkisiz kalan Yasin’in yerine kanatta başlamasının doğru bir tercih olacağını düşünüyorum. Böylece, Fatih Terim’in kafasındakileri sahaya yansıtması da daha kolay olabilir.
Fırat Aydınus da maalesef kötü yönetim gösteren hakemler kervanına katıldı. Tecrübeli hakem, maç boyunca iki takım adına da hatalar yaptı. Penaltı pozisyonunda da, kendi konumu uygun olmasına rağmen yardımcısına uydu. Lakin Aleks Taşcıoğlu’nun verdiği bu penaltı kararının da hatalı olduğunu düşünüyorum. Avrupa’nın büyük liglerinde bu tür ikili mücadelelere faul çalmıyorlar. Avrupa’da başarı için futbolumuzun fiziki mücadele gücünün artması gerekiyor. Çünkü orada daha farklı bir futbol oynanıyor.