Galatasaray açısından Erzurumspor maçı, Başakşehir’in gündüz seansında Malatya deplasmanından üç puanla ayrılmasından sonra daha da önem kazanmıştı. Ancak sarı- kırmızılılar, Erzurumspor karşılaşmasından beraberlikle ayrıldılar ve şampiyonluk yarışında oldukça ağır bir yara aldılar.
Galatasaray açısından Erzurumspor maçına damga vuran pek çok olay oldu. Şüphesiz bunlar arasında Marcao’yu en başa yazmak gerekir. Genç stoper, İstanbul’daki Benfica maçında yaptığı hatanın bir benzerini Erzurumspor karşısında da yaptı ve yine takımının yenik duruma düşmesine neden oldu. Üstelik Galatasaray, her iki maçta da o golleri yiyene kadar oyunda iyi durumdaydı. Nitekim sarı- kırmızılılar, Erzurumspor mücadelesine de iyi başladılar. Fakat Marcao’nun hatasıyla yenilen golden sonra oyundan düştüler. Yaklaşık 30, 35.dakikaya kadar da toparlanamadılar.
Marcao ve Luyindama, sarı- kırmızılıları gelecek adına umutlandıran iki yeni transfer. Ancak Marcao’nun bu tür hataları kafalarda ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Orijinal beklerinden yoksun sahaya çıkan ve sağ bekte Semih’i oynatmak zorunda kalan Galatasaray, yukarıda da belirttiğim gibi Erzurumspor’un golüne kadar iyi bir mücadele örneği verdi. Ancak rakip kadar soğuk hava ve saha şartlarıyla da mücadele etmek zorunda olduğunuz karşılaşmada, bir de yenik duruma düşünce işiniz daha da zorlaşıyor. Nitekim Galatasaray da bunu yaşadı.
Sarı- kırmızılılar doğal olarak Semih’i hücumda kullanamadılar. Semih’in sağ bekte oynaması Feghouli’yi de olumsuz etkiledi. Kısacası sarı- kırmızılılar sağ kanadı aktif olarak kullanamadılar. Ancak ikinci yarının başında Linnes’in oyuna dahil olması pek çok şeyin değişmesine neden oldu. Linnes’le birlikte hem sağ kanat hem de genel olarak Galatasaray hareket kazandı. Nitekim sarı- kırmızılılar, 52.dakikada güzel bir golle beraberliği yakaladılar.
Galatasaray’ın golü, her açıdan çok güzeldi. Özellikle bu golün hazırlanışındaki payından dolayı Selçuk İnan’ın ve gol pasını veren Mitroglou’nun haklarını teslim etmek gerekir. Mitroglou gol pozisyonuna girmekte zorluk çekse de, pas oyununda etkili olabiliyor. Selçuk İnan ise, başarılı futbolunu Erzurumspor karşısında da sürdürdü. Zaten Fatih Terim’in bu karşılaşmadaki en büyük hatası, onu oyundan çıkartmak oldu.
Fatih Terim, 1-1’den sonra galibiyet golü için Selçuk İnan’ın yerine Diagne’yi oyuna alarak 4-4-2’ye döndü. Ancak bu değişiklikten sonra Galatasaray orta sahası oyundan düştü ve Erzurumspor, arka arkaya sarı- kırmızılı kalede tehlikeler yaratmaya başladı. Fatih Terim bunun üzerine Mitroglou’nun yerine Emre Akbaba’yı sahaya sürerek hem oyunda yeniden üstünlük kurmak hem de galibiyete ulaşmak istedi. Ancak istediğini elde edemedi.
Kısacası Selçuk İnan’ın çıkartılması önemli bir hataydı. Zaten Fatih Terim de işlerin düşündüğü gibi gitmediğini görünce, hemen Emre Akbaba’yı oyuna alarak bu hatayı telafi etmek istedi. Esasen, Selçuk İnan’ın yerine Ndaiye’nin kenara alınması daha doğru bir tercih olurdu. Böylece sarı- kırmızılılar, hem orta sahada ayakta kalırlar hem de çift santraforlu oyunda kilit pas atabilecek Selçuk ve Belhanda gibi isimleri birlikte kullanabilirlerdi.
Elbette Galatasaray açısından bir başka handikap da büyük umutlarla transfer edilen santraforlarından beklediği verimi alamaması. Mitroglou, her şeye rağmen iki maçta bir gol ve bir de asiste imza attı. Üstelik pas oyununda da etkili olabiliyor. Ama Diagne tam bir hayal kırıklığı. Nitekim Erzurumspor karşısında da yokları oynadı.
Tabii maçın başlama saatinin üzerinde de durmak gerekir. Erzurum’da en son ligin altıncı haftasında, yani 21 Eylül 2018’de akşam maçı oynanmış. O tarihte saat 20.00’de başlayan Ankaragücü maçından sonra Erzurum’daki bütün karşılaşmalar gündüz oynanmış. Galatasaray maçının da soğuk hava ve bunun etkileyeceği saha şartlarından dolayı gündüz oynanması, iki takım oyuncularının sağlığı açısından daha doğru olurdu.
Sonuç olarak Başakşehir’le arasındaki puan farkı sekize çıkan Galatasaray, şampiyonluk yolunda ağır bir yara aldı. Sarı- kırmızılılar, şampiyonluk yarışında yeniden iddialı olabilmek için haftaya Başakşehir’in Fenerbahçe karşısında kaybetmesini bekleyecekler. Elbette kendilerinin de Antalyaspor’u mağlup etmeleri gerekiyor. Galatasaraylıların beklentilerinin gerçekleşmemesi halinde, şampiyonun adının da büyük oranda belli olmuş olacağını söyleyebiliriz.