Atiker Konyaspor maçı öncesi Fenerbahçe’deki en büyük sürpriz, İsmail Köybaşı’nın sol açık olarak ilk on birde oynamasıydı. Sistem değişikliğine giden Advocaat, Lens, Robin van Persie ve Emenike gibi üç hücumcunun yanında İsmail Köybaşı’nı oynatarak güvenli bir futbol oynatacağının sinyalini de verdi.
Gerçekten de ilk yarıda iki takım da savunma güvenliğini ön plana çıkaran bir oyun ortaya koyunca oldukça sıkıcı bir 45 dakika izledik. İlk yarıdaki tek şut Emenike’nin penaltı vuruşuydu.
Aykut Kocaman’ın ikinci yarıya iki değişiklikle başlaması Atiker Konyaspor’un topa daha çok sahip olup oyunda daha etkin olmasını sağladı. Ancak yeşil- beyazlılar bu etkinliği pozisyona dönüştüremediler. Fenerbahçe de net bir pozisyon dışında verimli olamadı. Böylece ilk yarıya göre biraz daha hareketlenen bu devrede de skor değişmedi.
Aykut Kocaman’ın taktik anlayışını zaten herkes biliyor. Ancak Advocaat da, alınan kötü sonuçlar üzerine siteminde değişikliğe gitmek zorunda kaldı. Bu değişikliğin bir veya birkaç maçla mı sınırlı olacağı, yoksa ligin ilk yarısının sonuna kadar devam mı edeceğini birlikte göreceğiz.
Fenerbahçe için önemli olan güzel futboldansa kazanmaktı. Bu üç puan sarı- lacivertlilere nefes aldıracaktır. Ancak takımın genel görüntüsü bu galibiyetin bir seriye dönüşmesi konusunda kafalarda soru işaretleri yaratmaya devam ediyor.
Son olarak hakeme değinmek istiyorum. Bülent Yıldırım maalesef maça olumsuz anlamda damga vurdu. Fenerbahçe lehine verdiği penaltı kararı doğruydu. Ancak aynı penaltı düdüğünü 69.dakikada Fenerbahçe aleyhine çalamadı. Eğer penaltıyı çalsaydı Skrtel’i de ikinci sarı kartla oyundan atmak zorunda kalacaktı. Ancak Bülent Yıldırım, bu penaltı kararını veremedi.
Keza maçın henüz 6.dakikasında hava topunda rakibine dirsekle müdahale eden Robin van Persie’ye sarı kart göstermemek için topu izler gibi arkasını döndü. Oysa o dakikada sarı kartı görmesi gereken Robin van Persie, 31.dakikada da ikinci sarıyla atılmalıydı.
Hakemlerin maçların sonuçlarına etki etmeleri güzel bir şey değil. Fakat iki gündür bunu yaşıyoruz. Büyük takımlar lehine böyle eyyamlar yapmak doğru değil. Umarım bir daha böyle şeyler yaşanmaz. Çünkü ben de futboldan çok hakem konusunda yazmayı sevmiyorum.