Akhisar maçı, bulunduğu konum açısından Fenerbahçe için çok önemliydi. Çünkü iki büyük maç, yani Manchester United ve Galatasaray maçlarının arasına denk gelmişti. Fenerbahçe, Manchester United maçına çok konsantre olmuştu ve nitekim Fenerbahçeli futbolcular o maçta çok büyük bir performans sergilediler. O nedenle Manchester United maçı sonrasında sarı- lacivertli futbolcuların özellikle fiziki açıdan nasıl bir performans sergileyecekleri merak konusuydu. Galatasaray maçı öncesinde kaybedilecek puan veya puanlar Fenerbahçe’de moralleri bozacağı gibi ligde de puan farkının açılmasına neden olacaktı.
Dick Advocaat, işte böylesine önem taşıyan bir maç öncesinde beklendiği gibi rotasyona gitti. Fakat bu rotasyon çok geniş kapsamlı değildi. Sadece santrafor ve arkasında oynayan isim değişmişti.
Maç başladıktan sonra Fenerbahçeli futbolcuların mental açıdan da, fiziki açıdan da hazır olmadıkları görüldü. Yani Manchester United maçından sonra Akhisar karşılaşmasına konsantre olamamışlardı. Ayrıca sarı- lacivertli futbolcuların yorgunlukları her hallerinden belli oluyordu. Fenerbahçeli futbolcuların Akhisar karşısında penaltı pozisyonu da dahil olmak üzere yaptıkları bütün hatalar bu nedenlerden kaynaklandı.
Gelgelelim ligde yine şans bulan Aatıf bunu çok iyi değerlendirdi. Önce Robin van Persie’ye müthiş bir gol pası verdi. İkinci yarıda da güzel futbolunu golle süsledi. Bu golde de gerek Lens, gerekse de Aatıf yeteneklerini konuşturdular.
Fenerbahçe, Akhisar galibiyetiyle çok önemli bir virajı kazasız döndü. Elbette Fenerbahçe’nin bu kadar yorgunluk ve konsantrasyon eksikliğine rağmen üç puanı almasında ev sahibi takımın da etkisi oldu. Bildiğiniz gibi Tolunay Kafkas takımda köklü değişikliklere gitti. Fakat Akhisar takımı ilerisi için hiç umut vermedi. Sahaya sürülen takım çok ciddi pozisyon hataları yaptı. Ayrıca oyuncuların aralarında uyum da yoktu. Kaldı ki, beraberlik için çok büyük bir şans yakaladılar. Ama Rodallega çok kötü bir penaltı kullandı. İstesen bir topa bu kadar kötü vuramazsın. Yani Akhisar’ın içeride ve dışarıda ciddi sorunları var. Böyle giderlerse işleri çok ama çok zor.
Fenerbahçe’deki rotasyon da elbette konuşulacaktır. Manchester United maçının yıldızlarından Sow’un Akhisar karşısında dinlendirilmesi bence çok normaldi. Çünkü Sow o maçta çok büyük bir performans sergiledi. Sezon başını boş geçtiği de düşünülürse dinlendirilmesi mantıklıydı.
Aynı şekilde Robin van Persie ile maça başlamak da doğruydu. Robin van Persie, fiziki açıdan Manchester United maçını kaldıramazdı. Ama bu futbolcunun kaybedilmemesi açısından ligde şans bulması çok önemli. Nitekim o da attığı golle görevini yaptı. Fakat talihsiz bir sakatlık geçirdi. Dilerim en kısa sürede iyileşir.
Evet, Sow’un dinlendirilmesini doğru buluyorum. Lakin şu aşamada santraforlar arasında benim önceliğimin Sow olduğunu belirtmek isterim. Bence Dick Advocaat, Galatasaray maçına mutlaka Sow ile başlamalı.
Advocaat, belki Mehmet Topal konusunda eleştirilebilir. Kart sınırında olduğundan dolayı maça Mehmet Topal yerine Roman Neustaedter’le başlayabilirdi. Fakat Dick Advocaat kale, defans ve orta ikilide asla rotasyona gitmiyor. Rotasyonu hep öndeki futbolcularla yapıyor.
Nitekim Dick Advocaat, önceliği Akhisar maçına verdi. Aslında bunun için onu çok da suçlayamayız. Çünkü Galatasaray maçından önce Akhisar maçının kazanılması öncelikliydi. Neustaedter’i ise büyük ihtimalle Galatasaray derbisinde izleyeceğiz.
Şimdi milli takım arası. Artık bütün dikkatimiz ay yıldızlılarla. Onlara şimdiden başarılar dilerim.