Denizlispor – Fenerbahçe maçının ilk yarısı oldukça vasat bir mücadeleye sahne oldu. Rakip kaleye ilk şutunu 29. dakikada çekebilen Denizlispor karşısında Fenerbahçe’nin en büyük sorunu yaratıcılık yoksunluğuydu. Tolga Ciğerci ile gelen gol ise bu anlamda tam bir ders niteliğindeydi.
Eğer Vedat Muriqi gibi uzun ve hava toplarında etkili bir oyuncunuz varsa, kanatları efektif kullanarak onu etkili bir silaha dönüştürebilirsiniz. Nitekim Isla’nın ilk etkili çıkışı sonrasında yaptığı güzel ortaya Vedat Muriqi’nin direkte patlayan kafa vuruşu ortalığı karıştırdı ve dönen topu Tolga Ciğerci ağlara bıraktı. Kısacası Vedat Muriqi’li Fenerbahçe, özellikle Denizlispor maçındaki gibi pozisyon sıkıntısı yaşadığı karşılaşmalarda, kanat varyasyonlarını daha çok denemeli.
Maçın genel hikayesini ise Emre Belözoğlu üzerinden yazmak gerekir. 39 yaşında ve kırık bir kaburgayla görevini en iyi şekilde yerine getiren Emre, ikinci yarıda da kaptığı topla takımının ikinci golü bulmasını sağladı. Ardından da yerini Deniz Türüç’e bıraktı. İşte o andan sonra Fenerbahçe’nin bütün düzeni alt üst oldu.
Fenerbahçe’nin oyun aklı, sahadaki beyni olan Emre Belözoğlu’nun oyundan çıkmasından sonra Fenerbahçe’nin bütün dengesi bozuldu. Orta sahadaki etkinliğini kaybeden sarı- lacivertliler, tüm hatlarıyla oyundan düştüler. Nitekim bu bölümde Denizlispor bir gol buldu ve Fenerbahçe’yi son ana kadar tehdit etti.
Fenerbahçe’nin kadrosunda eksikler olduğu bir gerçek. Ama yine de takımın Emre’nin olmadığı dönemde içine düştüğü durum hakkında düşünmek gerekiyor. Sarı- lacivertliler, Emre Belözoğlu’nun olmadığı maçlarda oldukça zorlandılar. Denizlispor karşısında da o oyundan çıktıktan sonra sıkıntı yaşadılar. Bu durum Fenerbahçe için bir handikap gibi duruyor.
Fenerbahçe’de Emre Belözoğlu’nun ardından Gustavo ve özellikle ilk yarıda Ozan Tufan öne çıkan isimler oldular. Tolga Ciğerci de yine ilk yarıda pozitif anlamda dikkat çekti. Sakatlığından dolayı geçen sezonu boş geçiren Tolga Ciğerci, sınırlı kapasitesine rağmen Tudor’dan sonra Ersun Yanal’ın da gözdesi oldu. Çünkü koşuyor, mücadele ediyor, geriye yardım ediyor ve de en önemlisi çok kolay pozisyon buluyor. Nitekim sekizinci haftada ikinci golünü attı. Esasen vuruş becerisini arttırabilse çok daha fazla gol atabilir.
Fenerbahçe açısından galibiyet kadar sevindirici bir diğer olay ise Hasan Ali Kaldırım’ın uzun sakatlık döneminden sonra ilk kez forma giymesi oldu. Fenerbahçe’nin bence hatalı olan transfer stratejisinden dolayı sarı- lacivertlilerde sol bek mevkii alternatifsiz bulunuyor. Fenerbahçe, Hasan Ali’nin yokluğunda hem bu bölgede hem de bunun yansıması olarak oyunda problemler yaşadı. Bu nedenle devre arasında sol bek takviyesinin şart olduğunu düşünüyorum.
Hakem Fırat Aydınus kötü bir maç çıkarttı. İki takım adına da verdiği pek çok hatalı kararın yanında pek çok kartı da es geçti. Bu arada 56.dakikadaki kornerde Zanka’nın Mustafa Yumlu’ya yaptığı müdahalenin penaltı olduğunu düşünüyorum.
Sonuç olarak Fenerbahçe iyi oynamamasına rağmen üç puanı almasını bildi. Bu da büyük takım refleksi açısından önemli bir olay. Ancak tam kadro olduklarında da bu durgunluk devam ederse o zaman ciddi sıkıntılar yaşanabilir.