Tolga Ersarı

Tolga Ersarı

tolgaersari@hotmail.com

Tüm Yazıları

Galatasaray; Icardi, Oliveira, Torreira, Boey gibi önemli oyuncularından yoksun olarak çıktığı Ankaragücü karşısında zorlanmasına rağmen üç puanı almayı bildi.

Maçın başında şok bir golle geriye düşen sarı- kırmızılılar, doğru bir reaksiyon göstererek oyunda tam bir hâkimiyet kurdular ve bunun neticesinde de önce beraberlik ardından da galibiyet golüne ulaştılar.

Fakat 2-1’den sonra oyunda ibre Ankaragücü lehine döndü. Orta sahada üstünlük kuran sarı- lacivertliler, oyunda da hâkim duruma geldiler. Nitekim her iki yarıda da birer net fırsat yakaladılar ancak bunları gole çeviremediler.

Haberin Devamı

Galatasaray ise ikinci yarıyı da daha çok kendi sahasında skoru koruma çabasıyla geçirdi. Sarı- kırmızılılar, maçın son bölümünde Ankaragücü’nün iyice risk almasının etkisiyle ileride yakaladıkları pozisyonları da yine son tercihlerdeki hatalar ve kötü son vuruşlar yüzünden değerlendiremediler.

Galatasaray’da en çok aksayan yerler sol bek bölgesi ile orta sahaydı. Boey’in yokluğunda sağ bekte görev alan Dubois, Boey’in yerini tam olarak dolduramasa da elinden geldiğince iyi mücadele etti. Fakat sol bek Van Aanholt, defanstaki bir kritik müdahalesi dışında ne savunmaya ne de hücuma katkı sağlayabildi. Ankaragücü’nün golünde de çok ciddi hatası vardı. Van Aanholt’u anlamak gerçekten mümkün değil. Kazımcan Karataş ve Emre Taşdemir’in yokluğunda forma şansı bulmasına rağmen hiçbir şekilde bunu değerlendirmek gibi bir derdi yok. Resmen Galatasaray’da uzatmaları oynuyor. “ Ligin devre arası gelse de takımdan ayrılsam ” düşüncesini sahadaki halinden net bir şekilde çıkartabiliyorsunuz.

Orta sahada ise Torreira ve Oliveira’nın eksiklikleri bariz bir şekilde hissedildi. Midtsjö, çok etkisiz kaldı. Berkan Kutlu çok koştu, çok mücadele etti. Hatta belki de Galatasaray’a geldiği günden beri en iyi maçını oynadı. Ama bu da orta sahanın, özellikle 2-1’den sonra Ankaragücü’nün eline geçmesini engelleyemedi.

Berkan’ın mücadelesini takdirle karşılıyorum. Fakat şu da bir gerçek ki, onun da yapabilecekleri sınırlı. Örneğin ilk yarının sonunda yakaladığı net fırsatı kötü bir vuruşla harcadı.

Haberin Devamı

Mertens, mücadelesiyle yine beğeni topladı. Rashica ise her ne kadar Galatasaray’ın ilk golünde ortayı yapan isim olsa da genel performans anlamında vasatı geçemedi. Sol kanattaki

Barış Alper Yılmaz ise gerçekten çok iyi bir maç çıkarttı ve geçen haftaki Sivasspor maçının ardından bu karşılaşmada da golünü attı. Barış Alper Yılmaz, bu sezon çok büyük bir atılım yaptı. Nitekim bu da sahaya yansıyor.

Gelelim iki büyük emektar, iki büyük yıldıza. Muslera, özellikle ilk yarıda Zahid’in şutunu, zor pozisyonda direk dibinden çıkartarak takımının skor üstünlüğünü elinde tutmasını sağladı. Gomis ise yine Galatasaray’ı üç puana taşıyan golü atan isim oldu. Gomis’in attığı golde topu sırtı dönük bir şekilde alışı, dönüşü ve zor pozisyonda vurarak topu filelere göndermesi her açıdan takdiri hak eden golcü özellikleri. Galatasaray’ın aslanı, takımını sırtlamaya devam ediyor. Daha önce yazdım, her fırsatta da belirtmeye devam edeceğim. 37 yaşında bir profesyonellik abidesi. Tebrikler, alkışlar…

Haberin Devamı

Konuk Ankaragücü, özellikle 2-1’den sonra oyunda üstünlük kurdu. İkinci yarıda ise oyuna tamamen ağırlıklarını koydular. Çok iyi mücadele ettiler. Fakat takımın gücü sınırlı. Ligin devre arasında takviye yapabilirlerse çok daha iyi bir duruma gelebilirler.

Sonuç olarak Galatasaray, derbi öncesi puan kaybı yaşamadı ve Kadıköy’e Fenerbahçe’nin bir puan önünde lider olmanın avantajıyla gidiyor. Son altı maçın tamamını kazanıp 18 puan elde etmek büyük bir başarı. Ama sarı- kırmızılıların oyun anlamında bazı sorunları var. Son maçlarda genellikle geriye yaslanıp skoru koruma telaşı içerisindeler. Bu, Fenerbahçe derbisinde ciddi sıkıntılar yaratacak bir oyun anlayışı olabilir. Galatasaray’ın derbide bundan çok daha fazlasını yapması gerekiyor.

Sadece futbolun konuşulacağı centilmence bir derbi dileğiyle…