Galatasaray’ın Antalyaspor karşısında kazandığı üç puan, sarı- kırmızılılar açısından çok büyük önem taşıyor. Çünkü Cim Bom, Antalyaspor mücadelesinde geçmiş maçlardaki performansının çok altında kaldı. İlk yarısı çok bariz olmak üzere oynanan kötü futbola rağmen zor da olsa alınan 2-1’lik galibiyet, şampiyonluk yarışında çok kritik bir anlam ifade ediyor.
Sarı- kırmızılılar, Antalyaspor müsabakasına yine baskılı başlasalar da konuk takımın direnci ve dakikalar ilerlemesine rağmen gelmeyen gol, Galatasaraylı futbolcuların panik havasına girmelerine ve alışılan oyun düzenlerinin bozulmasına neden oldu. Antalyaspor’un 18. dakikadaki direkten dönen topu - ki bu pozisyon ofsayttı - sarı- kırmızılılardaki kaosun daha da artmasına yol açtı.
Top kayıpları ve hatalı tercihler, Galatasaraylı futbolcuları efektiflikten daha da uzaklaştırdı. Gerek bu devrede gerekse de maçın genelinde performanslarıyla ön plana çıkan isimlerse Boey, Torreira ve Icardi’ydi.
İkinci yarının başında Icardi’nin güzel kafa vuruşuyla gelen gole Antalyaspor’un yaklaşık beş dakika sonra cevap vermesi, sarı- kırmızılıları yeni bir kaosa sürükleyebilirdi. Fakat konuk takımın beraberliği yakalamasından sadece dört dakika sonra Antalyasporlu Floranus’un kendi kalesine attığı golle gelen üstünlük sayısı, Galatasaray’ı adeta yeniden hayata döndürdü.
Şüphesiz ikinci yarıda daha iyi bir Galatasaray vardı sahada. Fakat yine de Okan Buruk’un oyuncu değişikliği için 79 dakika beklemesi doğru değildi. Emre Taşdemir ve Rashica’nın ikinci yarının başında kenara alınmaları gerekirdi.
Dünya Kupası öncesinde gösterdiği müthiş performansla dikkat çeken Rashica, Dünya Kupası arasının ardından inanılmaz bir düşüş yaşadı. Şu haliyle ilk on birde oynaması isabetli bir karar değil. Forma, açık bir şekilde Barış Alper Yılmaz’ın hakkı.
Sol bek görevini Emre Taşdemir’den 79. dakikada devralan Dubois, oynadığı kısa süre içerisinde Emre’den çok daha fazla etkili oldu. Yukarıda da belirttiğim gibi bu değişiklikler ikinci yarının başında yapılmalıydı. Ancak bunu Yunus Akgün için söyleyemeyeceğim. Yunus, mevkisinde yer aldığı Rashica’nın eleştirdiğimiz performansına dahi yaklaşamadı. Adana Demirspor’daki günlerini mumla aratan Yunus Akgün’ün, çözümün yine kendisinde olduğunu bilmesi ve daha çok çalışarak özlenen performansını sahaya yansıtması gerekiyor.
Icardi için söylenecek bir şey zaten yok. Ligimizin kalitesinin çok üzerinde bir oyuncu. Sahada yaptığı her şeyle de bunu ortaya koyuyor. Fakat yeteri kadar beslenemiyor. Özellikle de kanatlardan. Rakip ceza sahasında daha doğru varyasyonlarla daha çok topla buluşturulsa daha fazla gol atacaktır. Galatasaray teknik heyeti bu konu üzerinde çalışmalı.
Boey için de hangi övgü dolu sizleri söylesek az. Sezon başında düşünülmeyen hatta hazırlık kampına bile götürülmeyen Boey’in içinden adeta başka bir adam çıktı. Her maç müthiş bir performans gösteriyor. Antalyaspor karşısında da hem ofansta hem de defansta göz doldurdu. Tebrikler ve alkışlar Boey’e…
Oldukça eksik bir şekilde sahaya çıkan Antalyaspor çok iyi mücadele etti. Yeni kalecileri Helton Leite yaptığı kurtarışlarla göz doldurdu. Daha ilk maçında ligimize damga vuracağını belli eden Leite, kalecinin bir takımın yarısı olduğunu net bir şekilde gösterdi. Antalyaspor, ihtiyacı olan bu mevkiye çok iyi bir transfer yapmış. Böyle bir kaleciyle birlikte eksik oyuncularına kavuşan bir Antalyaspor, ligde çok iyi yerlere gelebilir.
Sonuç olarak Galatasaray, performans açısından eski maçlarının çok gerisinde kaldığı ve oldukça zorlandığı Antalyaspor karşısında aldığı 2-1’lik galibiyet ile çok önemli bir üç puanı hanesine yazdırdı. Şampiyonluk yarışında en önemli şeylerden biri de kötü oynarken kazanabilmek. Bu, bir büyük takım refleksi ve Galatasaray da bunu gösterdi. Fakat bu karşılaşmadan gereken dersler çıkartılmalı ve önümüzdeki maçlarda aynı hatalar tekrarlanmamalı. Bu konuda da en büyük görev Okan Buruk’a düşüyor.