PTT 1. Lig’in kapanış haftasında Altınordu ile Karşıyaka İzmir derbisinde karşı karşıya geldiler. Gelgelelim Karşıyaka’nın iki hafta önce küme düşmeyi garantilemesinden dolayı bu derbi İzmir futbolu adına oldukça buruk bir derbi oldu.
Altınordu’nun orta sıralarda yer almayı, Karşıyaka’nın ise küme düşmeyi maç öncesinde garantilemelerinden dolayı bu derbiyi teknik ve taktik açıdan yorumlamak son derece anlamsız olacaktır. Zaten iki takım da gençlerden kurulu kadrolarla sahaya çıktılar. Hatta Karşıyaka sadece 14 futbolcu getirmişti maça.
Elbette bir İzmirli olarak gönlüm böyle derbilerin şampiyonluk derbileri olması yönünde. Fakat maalesef yine böyle olmadı. İzmir futbolu bu sezon bir takımının daha küme düşmesini izlemek zorunda kaldı.
İşin ilginç tarafı Karşıyaka’nın sezona şampiyonluk parolasıyla başlaması. Böyle bir tezat olur mu? Sezona şaşalı transferler yaparak şampiyonluk parolasıyla başla ama ligi son sırada bitirerek küme düş!
Gerçi biz İzmir futbolunda böyle şeylere alışığız. Çünkü İzmir kulüplerinin yöneticileri kulüp yönetme ve planlama işini bir türlü öğrenemedikleri için böyle şeyleri sık yaşıyoruz. Ancak burada Altınordu kulübünü ayrı tutmak istiyorum. Çünkü kırmızı- lacivertliler, Seyit Mehmet Özkan başkanlığında son derece profesyonel bir şekilde yönetiliyorlar. Eğer Seyit Mehmet Özkan sonrasını da şimdiden planlayıp Altınordu’yu ileride de kişilere bağlı olmaktan kurtarırlarsa işte o zaman Altınordu’nun geleceğini de garantiye almış olurlar.
Gerçi Altınordu şu an için İzmir’de gelecek adına umut vaat eden tek kulüp. Bunun nedeni de Seyit Mehmet Özkan başkanlığında kurulan altyapı akademileri. Bakın 2013/ 2014 sezonunda Bölgesel Amatör Lig’de forma giyen Çağlar Söyüncü, üzerine değen bu altın el sayesinde iki sezonda önce Fatih Terim’in dikkatini çekerek A Milli Takım’a çağrıldı ve forma giydi, şimdi de Bundesliga’nın yeni ekiplerinden Freiburg ile anlaştı.
Karşıyaka’nın neden bu durumlara düştüğünü sezon boyunca defalarca yazdım. O nedenle aynı şeyleri tekrarlayarak sizleri sıkmak istemiyorum. Yalnız dünkü yazımda Fenerbahçe için verdiğim basketbol ve futbol şubeleri arasındaki çelişkinin Karşıyaka için de geçerli olduğunu belirtmek istiyorum. Basketbol takımı başarılarıyla dünyaya adını duyururken futbol takımı küme düşüyor!
Dilerim Karşıyakalı yöneticiler ve camia bu sezondan gerekli dersleri çıkarırlar aynı hataları bir daha tekrarlamazlar. Umudum, yeşil- kırmızılıların hemen PTT 1. Ligi’ne geri dönmeleri ve ardından da bulunmaları gereken asıl yere çıkmaları. Zaten Altınordu yönetiminin büyük bir centilmenlik örneği göstererek tribüne astığı pankart her şeyi açıklamaya yetiyordu. Ne diyordu o pankartta: “ Karşıyaka’ya Süper Lig Yakışır. ” Bunun üzerine söylenecek daha ne var ki?