Beşiktaş’ta sıkıntılar bitmiyor. Gerek sportif gerekse de yönetimsel sorunlar yaşayan siyah- beyazlılara bir darbe de Wolverhampton’dan geldi.
Burak Yılmaz’ı dinlendirme kararı alan Abdullah Avcı, rahatsızlığı nedeniyle kadrodan çıkartılan Diaby dışında N'Koudou’yu da son anda migren yüzünden kaybetti. Bu kayıplar doğal olarak Beşiktaş’ın oyununu olumsuz etkiledi.
Bununla birlikte Beşiktaş’ın özellikle ilk yarıdaki etkisiz futbolunun tek nedeni bu kayıplar değildi. Beşiktaş, beşli savunmayla geride kalabalık duran ve sahayı iyi parselleyen rakibi karşısında oyun kurmakta zorlandı.
İkinci yarıda ise daha tempolu bir Beşiktaş izledik. Ama bu tempo, bal yapmayan arı misalindeki Beşiktaş’a gol getirmeye yetmedi. Buna karşılık Wolverhampton, 90+3’de ders niteliğinde bir gole imza attı ve İngiltere’ye üç puanla dönmeyi başardı.
Yukarıda da belirttiğim gibi, Beşiktaş’ın Wolverhampton karşısındaki yenilgisini sadece eksik futbolculara bağlayamayız. Siyah- beyazlıların oyun kurgusu ve futbolcu performansları anlamında sezon başından beri sorunları var.
Abdullah Avcı, sistem konusunda çok kafa yoran ve bu hususta oldukça hassas olan bir teknik direktör. Nitekim Beşiktaş’ta da kafasındaki inandığı sistemi uygulamaya çalışıyor. Ancak bunda şu an için başarılı olduğunu söyleyemeyiz.
Bu anlamda eldeki futbolcu özelliklerine göre bir sistem uygulamanın daha doğru olup olmadığı tartışılabilir. Özellikle Ljajic gibi santrafor arkasında oldukça başarılı olan bir futbolcunun sol içte heba edilmesi ne kadar doğrudur? Sezon başından beri oldukça asabi bir görüntü sergileyen Adem Ljajic’in bu hırçınlığının nedeni, oynadığı bölgeden duyduğu mutsuzluk gibi geliyor bana.
Bazen futbola gereğinden fazla anlam yüklüyor ve bunun sonuçta bir oyun olduğunu unutuyoruz. Bu açıdan bir teknik direktörün temel hedefi de elindeki kadroyu en iyi şekilde değerlendirip onlardan maksimum verimi almak olmalıdır. Bu anlamda Abdullah Avcı, 4-3-3 ısrarını bırakıp 4-2-3-1 dizilişini uygulayabilir. Esasen siyah- beyazlılar, bunu uygulamaya müsait bir kadroya sahipler.
Futbolda istatiksel veriler elbette önemlidir. Ama daha da önemli olan bunların sonuca yansımasıdır. Aksi takdirde istatiksel veriler tek başına bir anlam ifade etmezler. Kısacası Abdullah Avcı’nın oyun kurgusu ve sistem konusundaki bir takım ısrarlarından vazgeçmesi gerekiyor. Hele ki, geçen sezon Medipol Başakşehir’in başındayken sisteme bağlı kalmak adına yaptığı hatalarla sekiz puan farkı koruyamayarak şampiyonluğu Galatasaray’a kaptırdığı gerçeği ortadayken!