Tolga Ersarı

Tolga Ersarı

tolgaersari@hotmail.com

Tüm Yazıları

Fenerbahçe ve Galatasaray takımları futbolda kendilerinden beklenileni tam olarak verememelerine rağmen basketbolda inanılmaz başarılara imza attılar. Öncelikle bu başarılardan dolayı iki kulübümüzü de kutluyorum.

Fenerbahçe, Real Madrid’i üç maçta da yenerek THY Euroleague’de Final Four’a kalarak büyük bir başarıya imza attı.

Galatasaray Erkek Basketbol takımı ise ULEB Eurocup’ta şampiyon oldu.

Fenerbahçe ve Galatasaray’ın basketboldaki bu başarılarının altında ne yatıyor? Bunun en net cevabı profesyonel yönetim.

Haberin Devamı

Fenerbahçe kulübünün basketbol branşını yanılmıyorsam Murat Ülker ve Ülker Grubu yönlendiriyor. Transferler profesyonel bir ekip tarafından yapılıyor ve en önemlisi takımın başında Obradovic gibi bir baş antrenör var.

Galatasaray’da da basketbol branşı Odeabank’ın sponsorluğunda ve yönetim futbola göre daha profesyonel düşünebilen yöneticilerden oluşuyor ve takımın başında da Ergin Ataman gibi bir baş antrenör var.

Fakat iki kulübümüzün de futbol branşları kaynayan kazan durumunda. Bazen yöneticiler değişiyor, bazen sportif direktörler. Kulüp başkanları basketbolun tersine futbolda tek hakim olmak istiyorlar. Daha doğrusu kulüpler sadece futbol takımından ibaretmiş gibi gözüküyor. Yani futbolda belki rantın da daha çok olmasından dolayı daha fazla aktör var. Bu aktörlere menajerleri de katabiliriz.

Sonuçta futbol takımı yönetimleri daha amatörce ve bazen aklı geçen hırslarla işe bakıyorlar. Böyle olunca da gerek teknik direktör, gerekse de futbolcu transferlerinde çok yanlış tercihler yapılıyor.

Futbolda da, basketbolda olduğu gibi düzenli başarı istiyorsak belli bir disiplin içerisinde çalışmayı ve sabırlı olmayı öğrenmeliyiz. Sezon sonunda şampiyon olur veya olmaz ama futbolda bunu şu an için yapan kulüpler sadece Beşiktaş ve PTT 1. Lig’de oynayan İzmir ekibi Altınordu.

Sonuç olarak özellikle futbolu yöneten paydaşların basketboldaki başarılardan alacakları çok dersler var. Eğer bu dersler alınabilir ve taraftar baskısını göze alarak doğru işler yapılabilirse futbolda da Avrupa’da kalıcı başarılar yakalanabilir.