Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira, Braga karşısında son haftaların kazanan on birini bozmayarak doğru bir iş yaptı. Belki Gökhan Gönül’ün tam olarak eski seviyesine geldiğine inansaydı onunla başlardı. Bir de bu sefer kalede Fabiano ile değil de Volkan Demirel ile başlaması dikkat çekti ki, kanımca bu çok doğru bir hareketti.
Açık konuşmak gerekirse Fenerbahçe’nin son zamanlarda ortaya koyduğu tempolu ve rakibini adeta boğan futbolunu düşününce sarı- lacivertlilerin bu maçtan en az 2 ya da 3-0 gibi bir skorla ayrılıp rahat bir galibiyet alacaklarına inanıyordum. Pereira’nın basın toplantısında söylediklerinin de bir taktik olduğunu düşünüyordum. Fakat maç başladıktan sonra işlerin hiç de düşündüğüm gibi gitmeyeceği ve Portekizli teknik adamın haklı olduğu anlaşıldı. Fenerbahçe’nin karşısında belki yıldız isimleri olmayan ama yere sağlam basan, disiplinli ve takım oyununu mükemmel oynayan bir rakip vardı.
Nitekim Fenerbahçe de Braga karşısında o son haftalarda oynadığı etkili ve tempolu futbolu ortaya koyamadı. Hatta Braga maç boyunca rahat top yapıp Fenerbahçe kalesine gelmeyi başardı ve bir, iki net pozisyon da buldu. Örneğin maçın son bölümünde skor henüz 0-0 iken Volkan Demirel’in Josue’nin şutunu müthiş bir refleksle kornere çelmesi bence maçın kırılma anıydı.
Braga’nın disiplinli oyunu ve orta sahada sağlam durması Fenerbahçe’nin oyununu olumsuz etkileyen faktörlerdi. Fakat sarı- lacivertlilerin istedikleri futbolu oynamalarını engelleyen başka faktörler de vardı. Öncelikle kabul etmek gerekir ki, pek çok Fenerbahçeli futbolcu gerçek performanslarının altında oynadılar. Örneğin Şener, Braga karşısında eski maçlarını arattı ve çok etkili olamadı. Aynı şekilde Caner de alıştığımız performansının altında kaldı. Üstelik bekler diğer maçlara oranlara fazla çıkamadılar da. Elbette bunda Braga’nın tehlikeli isimleri de etkili oldu.
Orta alanda Ozan Tufan ve Souza da pek günlerinde değildiler. Bragalı futbolcularla yoğun bir şekilde mücadele etmek de onları etkilemiş olabilir. Fakat oyunu ileriye taşıyacak hiçbir hamle yapamadılar. Esasen Ozan’ın yerine Meireles’in girmesi Fenerbahçe orta sahasını biraz daha rahatlattı.
Volkan Şen, yine hızıyla bir şeyler yapmaya çalışırken Alper Potuk’un daha etkisiz kaldığını gözlemledim. O nedenle de Nani oyuna girerken Volkan Şen yerine Alper’in çıkacağını düşünmüştüm. Fakat Pereira, Nani’yi Volkan Şen’in yerine oyuna almayı tercih etti. Gerçi çok kısa bir süre sonra Alper Potuk’u da oyundan çıkarttı. Ancak onun yerine Fernandao’yu sahaya sürerek son on dakika büyük bir risk aldı.
Fakat Fenerbahçe’nin yıkılmaz adamı Mehmet Topal, yine takımını kurtardı. Sarı- lacivertlilere Moskova’da turu getiren golü atan Mehmet Topal, 82.dakikada da Braga karşısında tur kapısını aralayan isim oldu.
Açıkçası maç başlayıp da Braga’yı gördükten sonra 1-0’lık skora razı olmuştum. O nedenle de bu skorun Fenerbahçe için bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Fakat bu sefer tur için iddialı konuşamıyorum. Çünkü herkesin gördüğü gibi Braga çok iyi bir takım. Bu sebeple Fenerbahçe’yi rövanşta zor bir maç bekliyor. Sarı- lacivertlilerin bu ilk maçtan çok daha yüksek bir konsantrasyon ile rövanş maçına hazırlanmaları gerekiyor.
Umarım haftaya Perşembe gecesi her şey bizim istediğimiz gibi gelişir ve Fenerbahçe adını UEFA’da Çeyrek Finale yazdırır. Şimdiden başarılar Fenerbahçe…