Fenerbahçe, Kayserispor karşısında ağır bir darbe aldı. Bu farklı mağlubiyet kadar Fenerbahçe Teknik Direktörü Advocaat’ın açıklamaları da gündemi sarstı. Hollandalı teknik adam, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada hem taktik disipline uymamakla suçladığı futbolcularını hedef aldı, hem de elimdeki kadro yetersiz diyerek topu bir kez daha yönetime attı.
Açık konuşmak gerekirse, kadrodan dolayı şikayette bulunmak için artık çok geç. Advocaat, Fenerbahçe’nin teklifini kabul ettiğinde kulübün durumunu biliyordu. O nedenle büyük transferler gerçekleştiremeyeceğinin de farkındaydı.
Bununla birlikte sezonun ilk yarısında Lens, ikinci yarısında ise Karavaev, Hollandalı hocanın isteği üzerine transfer edildiler. Mehmet Ekici transferiyse Fenerbahçe yönetiminin elinde olmayan nedenlerden dolayı gerçekleşemedi. Yani Fenerbahçe yönetimi, Advocatt’ın gelişinden sonra transfer konusunda elinden geleni yapmaya çalıştı. Daha fazlasını da yapamazdı. Çünkü UEFA ile yapılan finansal fair play anlaşması buna izin vermiyor.
İşte bunları hepimizden çok daha iyi bilen Advocaat’ın Kayseri maçından sonra yine kadro kalitesini gündeme getirip topu yönetime atması, yorumcular tarafından doğal olarak ‘’ ayrılmak istediği ‘’ şeklinde algılandı. Hal böyle olunca da daha şimdiden Aykut Kocaman sesleri duyulmaya başladı.
Advocaat’ın yapması gereken, olmayacak transferlere hayıflanmak yerine elindeki kadrodan çözümler yaratmaya çalışmak. Kendisi kusura bakmasın ama bir önceki hafta Medipol Başakşehir’e ilk mağlubiyetini tattıran Fenerbahçe ile bir sonraki hafta kümede kalmaya çalışan Kayserispor’dan dört gol yine Fenerbahçe arasında çok büyük bir fark vardı. Dick Advocaat önce bu muazzam tutarsızlığı, Kayserispor karşısında adeta yürüyen Fenerbahçe’yi ve skor 1-1 iken yaptığı Fernandao- Robin van Persie değişikliğini açıklamalı.
Özellikle Fernandao- Robin van Persie değişikliğinin Kayseri’deki sonucu çok etkilediğini düşünüyorum. Çünkü hareketli ve her an gol atma kapasitesine sahip Fernandao’nun, hazır olamayan ve yürümekte bile zorluk çeken Robin van Persie ile değiştirilmesinden sonra sarı- lacivertliler ileride top tutamamaya başladılar. Böyle olunca oyun bir anda tamamen Fenerbahçe yarı sahasına yıkıldı. Çünkü Kayserispor yarı sahasına gönderilen toplar, tenis topu gibi geri dönmeye başladı. Sergen Yalçın da kenardan sahaya sürdüğü etkili isimlerle bu boşluğu iyi değerlendirdi.
Öte yandan Fenerbahçe’nin skor 2-1 olduktan Robin van Persie ile gol bulup oyuna ortak olması da imkansızdı. Yani Dick Advocaat, biraz da kusuru kendisinde aramalı. Esasen Emenike’nin affedilmesinin altında da bu yatıyor.
Bunun dışında eldeki oyunculardan alternatif çözümler üretip başarılı olan Advocaat’ın daha sonra bundan neden vazgeçtiğini de anlayabilmiş değilim. Örneğin Alper Potuk, asıl yeri olmamasına rağmen orta sahada bence çok başarılı oldu. Madem Mehmet Ekici transferi olmadı, o zaman Alper ile devam edilmeliydi. Başkalarının görüşlerine saygı duyuyorum ancak ben, Salih’in Alper Potuk kadar başarılı olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki, Volkan Şen’in sakatlıktan, Sow’un da Afrika Kupası’ndan dönmeleri Alper Potuk’un orta sahadaki etkinliğini arttıracaktır.
Advocaat belli ki bütün umutlarını transfer üzerine kurmuş. Ancak o hayaller tükendi. Önce hiç düşünülmeyen Salih’in kadroya monte edilme çabaları, şimdi ise Emenike ve Van der Wiel’in affedilmeleri gibi tutarsızlıklar da, hayal kırıklıkları ve karşı karşıya kalınan gerçeklerin bir sonucu.
Diğer taraftan her zaman sahiplendiği Lens’in süregelen formsuzluğu da, Hollandalı hocanın yanıtlaması gereken başka bir soruyu oluşturmaktadır.
Advocaat’ın yapması gerekenler belli. Zaten elinde fazla bir seçenek de yok. Daha önce yaptı ve kimsenin şans vermediği Fenerbahçe’yi şampiyonluk potasına yerleştirdi. Şimdi yeniden yapar mı? Karar kendisinin. Ancak bu vereceği karar, Hollandalı teknik adamın Fenerbahçe’deki geleceğiyle ilgili kararı da oluşturacak.