Kadıköy’deki Fenerbahçe- Trabzonspor karşılaşması, adına yakışır bir mücadeleye sahne oldu. Özellikle ilk yarıda özlediğimiz tempo ve kalitede bir maç izledik.
Fenerbahçe karşılaşmaya müthiş bir baskı ve tempoyla başladı. Trabzonspor’u sahasına hapseden sarı- lacivertliler, özellikle rakip defansın arkasına attıkları toplarla tehlikeler yarattılar. Nitekim yine böyle bir topta Trabzonspor defansının arkasına sızan Kruse’nin pasını gole çeviren Rodrigues, Fenerbahçe’yi öne geçirdi.
Trabzonspor, yaklaşık olarak 22. dakikadan sonra maça ortak olmaya başladı. Oyuna gittikçe daha çok ağırlığını koymaya başlayan bordo- mavililer, bu bölümde beraberliği yakalamayı başardılar.
İlk yarının sonlarına doğruysa oyunun üstünlüğü yine kesin olarak Fenerbahçe’ye geçti. Nitekim sarı- lacivertliler, ikinci yarıya da iyi başlayan taraf oldular. Ancak Trabzonspor kalecisi Uğurcan, Fenerbahçeli futbolcuların yakaladıkları sayısız fırsatlarda gole izin vermedi ve böylece de skoru belirleyen adam oldu. Bu nedenle de maçın adamı olmayı hak etti. Ona eşlik edense Fenerbahçe kalecisi Altay oldu. Genç kaleci, Trabzonspor’un bulduğu net pozisyonların gole dönüşmesini engelledi. Kısacası Kadıköy, bir anlamda kalecilerin gecesine sahne oldu.
Ünal Karaman’ın, ilk yarıdaki müthiş Fenerbahçe baskısının ardından ikinci yarıya Doğan Erdoğan ile başlaması doğru bir karardı. Başarılı teknik direktör, böylece orta sahayı kuvvetlendirmek istedi. Gerçi ikinci yarının başında Fenerbahçe atakları aynı hızla devam etti. Ama sarı- lacivertlilerin tempoları düştükçe işler daha çok Ünal Karaman’ın istediği gibi gitmeye başladı.
Gerçekten de yaklaşık olarak 60.dakikadan sonra Fenerbahçe’nin temposu düşmeye başladı. Ersun Yanal, bu bölümde kanat oyuncuları Deniz ve Rodrigues’i kenara alıp Zajc ve Ferdi’yi sahaya sürdü. Ancak bu değişiklikler sahaya olumlu olarak yansımadı. Çünkü bu değişikliklerle birlikte rakip sahanın ortasında kalabalık duran ama kanatları kullanamayan bir Fenerbahçe izledik. Buna karşılık Ünal Karaman’ın Yusuf Sarı hamlesi çok başarılı oldu. Bordo- mavililer, Nwakaeme’nin de son bölümde artan performansıyla birlikte bitime doğru daha etkili olmayı başardılar.
Hafta içerisinde UEFA mesaisinde yıpranan Trabzonspor, milli aranın ardından sakatların iyileşmeleri ve yeni transferlerin de takıma girmeleriyle daha iyi bir seviyeye gelebilir.
Elbette aynı şey Fenerbahçe için de geçerli. Sarı- lacivertliler, Trabzonspor karşısında Ozan Tufan’ı sağ bek, Dirar’ı ise sol bekte kullanmak zorunda kaldılar. Serdar Aziz ve Sadık’ı kulübede oturtan Ersun Yanal’ın stoperde Zanka’nın partneri olarak tercihi de Jailson oldu. İlerleyen günlerde yeni transferlerin ve iyileşen oyuncuların takıma girmeleri, Fenerbahçe için de pozitif sonuçlar doğurabilir. Bu anlamda, Fenerbahçe’nin bu kadroyla Trabzonspor karşısında oynadığı futbolun gelecek adına umut verdiğini söyleyebiliriz.
Bence gecenin futbol adına en güzel olayı, iki genç kalecinin harika performanslarıydı. Futbolumuzda son zamanlarda çok iyi kaleciler yetişiyor. Bu durum Türk Milli Takımı için de büyük bir avantaj. Görüldüğü gibi yabancı futbolcu sayısı, iyi yerli futbolcuların önünde bir engel değil.
Gecenin futbolumuz adına bir diğer güzel olayı, maçın 60, 65 dakikalık bölümündeki tempoydu. Sezon başı olması ile sıcak ve nemli hava, ilerleyen dakikalarda temponun düşmesinin haklı gerekçeleri olabilir. Umudum, hava sıcaklıklarının düşmesiyle bu tempo ve kalitenin daha uzun zamana yayılması. Ligimiz, tempo ve futbol kalitesi anlamında Avrupa’nın beş büyük liginin çok gerisinde. Futbolumuzun gelişmesi için bu konularda Avrupa’ya yaklaşmamız gerekiyor.
Fırat Aydınus iyi bir maç yönetti. En büyük hatası, oldukça abartılı bir şekilde zaman geçirmeye çalışan kaleci Uğurcan’a sarı kart çıkartmak için 80. dakikayı beklemesi oldu. Her zaman belirttiğim gibi, Fırat Aydınus çok yetenekli bir hakem. Onu bugün çok daha farklı yerlerde görebilirdik. Ancak bir takım sıkıntılar buna engel oldu. Umarım bu maçtaki başarısını arttırarak devam ettirir.