03.12.2022 - 12:43 | Son Güncellenme:
İHA
Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk, divan kurulu toplantısında çok sert açıklamalarda bulundu. Başkan Ahmet Nur Çebi'nin kendileriyle görüşmediğini söyleyen Yamantürk, "Bu çatı altında olmasak, hem Çebi hem de ben birbirimizle arkadaşlık, komşuluk hatta akrabalık bile yapmak istemeyiz" ifadelerini kullandı.
Beşiktaş’ta gerçekleşen olağan divan kurulu toplantısında Divan Başkanı Tevfik Yamantürk çok sert açıklamalarda bulundu. Eylül ayında 3 adaylı bir seçimde göreve tekrar geldiklerini ifade ederek sözlerine başlayan Yamantürk, "Camia bizi yeniden göreve getirdi, 3 adaylı güzel bir seçim oldu. Demek ki bir önceki dönemde iyi intiba bırakmışız ki camiamız devam etmemizi istedi. Siz bize Beşiktaş'a emanet ettiniz ben de kendimi size emanet ediyorum. Son 3 aydır beni 3 kere kulüpten atmaya kalktılar" dedi. Kendisinin disipline verilmek istendiğini de söyleyen Başkan Yamantürk, "Beşiktaş'ı satın almaya kalkan zata söylediğim laftan dolayı bir arkadaşımız koştura koştura gidip sicile giderek seçime girmemem için beni disipline vermek istedi. Arkasından 30 Ekim'de sosyal medyada bir yorum yaptım. Başkana hakaret ediyorum diye düşünen genç bir arkadaşımız yine disipline vermeye kalktı. Ben kimseye hakaret etmem. Hakareti hak etmedikleri için değil. Okuduğunu anlamadığını düşünüyorum ya da ben kendimi ifade edemedim. Şenol hocayı bu yönetim mi yolladı ki şimdi geri getirince niye yolladınız anlamında başkana hakaret etti diyorlar. Şenol hoca bir önceki yönetim zamanında gitti. Bunu bile yakalayamıyorlar. Üçüncü olarak Haluk Karakurt beni disipline verdi. Kendisini hoş görüyorum" açıklamasını yaptı.
'ARKADAŞLIK YAPMAK İSTEMEYİZ'
Fikret Orman döneminde birçok konuda görüşme yaptıklarını ifade eden Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamatürk, "Fikret Orman döneminde biz bazı şeyleri görüşüyordu ama maalesef bu başkanımızla bir bu görüşmeleri bitirdik. Bunu anlıyorum ama kabul etmiyorum. Başkanımız bana yardımcısını yolluyor ve yardımcısı bana 'Sen başkana karşısın' diyor. Benim başkana karşı olmam söz konusu olamaz ama ben düşündüklerimi söylerim, bu koltuk bu nedenle bana verildi. Aklımıza yatmayanlar var. 3 yılda 5 antrenör değiştirdi takım. Benim aklıma yatmıyor. Kendi şirketlerimizde bu kadar sık yönetim değiştiriyor muyuz. Biz yapsak, çalışanlar izin vermez. Kendi işyerimizde yapmadığımızı bize emanet edilen yerde nasıl yapıyoruz? Ahmet Nur Çebi Bey’e ben kendisini anladığımı söyledim. Bu çatı altında olmasak eminim ki ne o benimle, ne de ben onunla arkadaşlık, komşuluk yapmak istemeyiz. Hatta akrabalık dahi yapmak istemeyiz. Ama burası bize babadan miras kalmadı, çocuğumuza da miras bırakmayacağız. 70’inden sonra şöhret olmak isteyen insanları bana göndermeyi kabul etmiyorum. Bu makama saygısızlıktır" ifadelerini kullandı.
'BORCU YÖNETECEK KİMSEYİ GÖREMİYORUZ'
Beşiktaş’taki makamların, herkesin egosundan daha büyük olduğunu söyleyen Yamantürk, "Hep söylediğim bir söz var; egolarımız yönettiğimiz masanın menfaatinin gerisinde kalacak. Tevfik Yamantürk, şu masanın arkasında kalacak. Beşiktaş olmasaydı beni bu ülkede kim tanırdı, kim sallardı? Bu sadece benim için değil, seçimle buraya gelen herkes için geçerli. Yıldız gibi kayıp gideceğiz, kimimiz çok iyi hatırlanacak, kimimiz için de maalesef iyi şeyler söylemeyecek" dedi. Borcun yönetilemediğine de dikkat çeken Tevfik Yamantürk, "Borcu yönetmek, varlığı yönetmekten çok daha zor ve önemlidir. Borcu da bilgili, becerikli, alacaklıya güven verecek, iyi ahlaklı insanlar yönetir. Bir önceki başkan Fikret Orman yönetiminde 'Sizin yönetiminizde böyle insanlar var mı, bilmiyorum. Bizim oturduğumuz yerden görünmüyor' demiştim. 5 yıl geçti aradan, üzülerek aynı şeyi söylüyorum. Bizim kanattan bakınca yine bu insanlar görünmüyor" açıklamasında bulundu. Son olarak Yamantürk, "Gelirimiz aşağı yukarı 60 milyon Euro, takıma ödediğimiz maaş tutarı da 45 milyon Euro civarı. Ödediğimiz faiz 28 milyon Euro. 60 milyon Euro gelirle, 73 milyon Euro gideri nasıl karşılayacaksınız. Bunu gören insan, bu harcamalara devam eder mi? Bunu ben söylemeyeceğim de kim söyleyecek? İstiyorsunuz ki susalım, bildiğiniz gibi yapalım. O zaman lağvedin bizi. Alacaklılar çakıl taşı vermiyor, para veriyor. Gönül isterdi ki, biz bunları eskiden olduğu gibi ayda bir toplanarak başkana ve uygun göreceği arkadaşlara aktarabilseydik. Maalesef bu düzen kalktı. Bu yüzden düşüncelerimizi ancak sizlerin önünde paylaşabiliyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.