Yapay zeka aklımızı başımızdan aldı!
40 küsur yıllık meslek hayatımın 35 yılı, hakem camiasının içinde geçti. Rahmetli Halim Çorbalı’dan başlayıp, bugünkü Merkez Hakem Kurulu başkanına uzanan bir süreç.
Derler ya, “kimler geldi, kimler geçti?” diye. Hiç mütevazı olmadan, “Kimleri gördü, neleri işitti, nelere tanıklık etti” diye eklerim hikayeme.
Ancak bu sezon farklı. Bu federasyon ve MHK dönemi değişik!
Geçenlerde üst klasman hakemi Yasin Kol’un Beşiktaş- Galatasaray derbisinde görevlendirilmesini eleştirmiş, atamayı yapan “yapay zekaya” “geri zekalı” demiştim.
Alınmış. Mevzuata uydurabilirse, hakaret davası açacakmış. İlginç olur, literatüre geçer.
Yapamazsa üzülmesin; buradan Veri Tabanlı Atama Sistemine (VeTAS) özür borcumu ilan ediyorum!
Neden mi? 2024 yılı başında klasman düşürülen, ancak mevcut TFF ve MHK’nin pamuklara sarıp sarmaladığı Yasin Kol, bu dönemde 33 maçta görev alarak dostu- düşmanı çatlattı.
Şimdilik 14 Süper Lig, dokuz 1. Lig, iki kupa ve sekiz AVAR müsabakası yazıyor sezon kariyerinde. Nefes almadan maçtan maça koşmuş.
Yarın da Sivasspor- Fenerbahçe müsabakasında görevli.
Ahh, bir de VAR’daki yabancılar olmasa... AVAR’da aynı haftalarda üçer maç almak zorunda kalmazdı Trabzonlu hakem.
Dolayısıyla; ligin kalan bölümünü de düşünürsek, Kol’un tüm zamanların rekorlarını kıracağına inanıyorum.
Yazımın başında geçmişe atıfta bulunmuştum. Kimler geldi, kimler geçti diye. Deve dişi gibi onlarca hakem ve MHK Başkanı sayarım.
Lakin; Yasin Kol’a kol kanat gerenleri, an itibarıyla haklı çıktıkları için kutluyorum.
Bu müthiş performansını sürdürürse; Kol’u sezonun, “En güvenilir, en muteber, en yetenekli, vücut dilini ve mimiklerini en doğru kullanan, en başarılı hakemi” olmaya aday gösteriyorum.
Yabancı dilini geliştirir, psikolojisini sağlam tutar, TFF ve MHK’deki abileri görevde kalırsa; onu seneye FIFA listesinin ilk sırasına yazmalarını bekliyorum!
Gençlere yazık etmeyin
Sözüm, Gençlerbirliği Başkanı Osman Sungur ve yönetimine... Rahmetli İlhan Cavcav’ın kemiklerini sızlatmayın. Bu takımı Hüseyin Eroğlu’na teslim ettiğinizde alkışlamıştım.
Hüseyin Hoca’yı ve büyük özveri göstererek takımı Süper Lig yoluna taşıyan futbolcuları üzmeyin artık.
Yapmayın, kaçmayın. Maç başı alacaklarını, galibiyet primlerini aylardır ödemiyorsunuz. Antrenmana dahi gelemiyorsunuz.
Herkesin ailesi, yükümlülükleri var. Gençlerbirliği şu noktadan sonra lige yükselemezse, tek sorumlusu siz olacaksınız Sayın Sungur. Hesabını bu camiaya veremezsiniz.
UEFA, Türklerden korktu
Trabzonspor U19 Takımı, UEFA Gençler Ligi dörtlü final grubuna kaldı. Rakip Salzburg. Maçlar 25 ve 28 Nisan’da Nyon’daki Colovray Spor Merkezi’nde oynanacak.
Tesisin seyirci kapasitesi 7 bin 200. Trabzonspor Kulübü, maçın daha büyük bir stada alınması talep etti. Çünkü Avrupa’daki on binlerce Türk vatandaşı izlemeye gelecekti. “Hayır” yanıtı aldı.
Burada UEFA’nın iki yüzlülüğünden söz etmek istiyorum. Trabzon’daki son Inter maçında 42 bin seyirciyle rekor kırıldığında, internet sitesinden kutlama mesajı yayınlamış, katılımı övmüştü.
Kimse kuraldan söz etmesin. Onlar, oyunu kendi kurgusuyla oynamayı sever.
Ve Trabzonspor’un gençleri ile taraftar baskısından korktular.
Aynı gökyüzünün altında
“Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma, aynı gözyüzü altında bir direniştir yaşamak.” -Nazım Hikmet